2 Temmuz 1993'te Sivas'ta meydana gelen insanlık dışı olaylara, Gaziantep'te ilk tepki Bülent Özcan'dan geldi; Gaziantep'te bulunan Atatürk Anıtı'na "Sivas'ta Katledilen Sanatçıların Anısına" yazılı bir çelenk bırakarak, böyle bir katliama insanların tepkisiz kalmasını eleştirdi. Şiirlerini, Şubat 1994'de "En Güzel Ben Ölürüm" adlı bir kitapta topladı, büyük ilgi gördü. Nisan 1995'te, Bağbozumu Ortak Betik'i yayımladı; coşkuyla karşılandı. Ancak, kimi siyasal nedenlerden dolayı, Bağbozumu'nun yayınına ara vermek zorunda kaldı. Mayıs 1996'te yeni şiirlerle birlikte "En Güzel Ben Ölürüm"ün ikinci basımı, Ankara'da, ilke Kitabevi tarafından yayımlandı. Şairler, eleştirmenler, O'nu, yaşamın özgün şairi olarak selamladılar. insanların kimi toplumsal olaylara karşı duyarsızlığını ve aydınların da susarak kendi kabuğuna çekilmesini eleştirmek amacıyla, bir dizi protesto girişiminde bulunma kararı aldı. ilk protesto olarak, 8 Kasım 1996'da, Galata Köprüsü üzerinde kitaplarını denize attı. 25 Şubat 1997'de ise, Gaziantep Asrî Mezarlığı'nda, ölülere bir şiir dinletisi sunarak, mezarlıklara şiir kitaplarını bıraktı. Her iki protesto da haber ajansları aracılığıyla ulusal basında yer aldı.
Türkiye Yazarlar Sendikası, Edebiyatçılar Derneği ve Kilis Gazeteciler Cemiyeti üyesi. Mayıs 1997'de Türkiye'den ayrılarak Londra'ya yerleşti. 1996- 2002 yılları arası yazdığı şiirleri, Ocak 2002'de, Hera Şiir Kitaplığı'nca, "Gelincik Tozları" adıyla istanbul'da yayımlandı.
~http://www.siir.gen.tr alıntıdır~ http://www.bulentozcan.com buradan da bir çok eserine ulaşılabilir.