Bu tombul adamın egosunun Jose Mourinho gibi şiştiğini düşünmüştüm. Benzer yönleri vardı futbol mantalitesi açısından olmasa da başardığı devrim açısından Porto nun Şampiyonlar Ligini alması ne ise Sivasspor'un iki senedir mevcut kadroyla şampiyonluk kovalaması da odur. Ancak karakter açısından bakıldığında Jose egosunu sadece sözleriyle ezerek gösterirken Bülent Uygun şov yapıyor, kulübe tekmeliyor. Davranışlarıyla da kendisine duyulan sempatiyi yokediyor. Çirkeflik olarak tabir edilecek cinsten davranışları var bu tombul adamın. Başarı belki de turnusol kağıdıdır, karakterdeki zaafları ortaya döküyor.
10 kişi defans oynatarak hasbelkader elde ettiği başarımsılar sonucu aklını yitirmiş tombul antrenör. düne kadar çiçekle karşıladık, sevgiyle uğurladık mesajları verip duygusal pozlarla kamera şovmenliği yapmaya çalışırken, 8 mart 2009 sivasspor ankaraspor macinda kulübenin camlarını kırarak mesleğinde çığır açmıştır.
şimdi kendisinden beklediklerim sırasıyla:
- yaptığı hareketten ötürü tüm taraftarlardan yalandan özür dilemesi, kamera karşısında göz süzmesi.
- ama aynı zamanda hakemleri kötü niyetinden dolayı kınaması.
- sezon sonu anadolu takımlarının şampiyon yapılmaması için çaba harcandığından dem vurması.
kendisini türkiye'nin yeni yılmaz vural'ı olarak her sezon farklı takımda hoplayıp zıplarken görmek isteriz.
8 mart 2009 sivasspor ankaraspor maçından sonra lig tv kameraları önüne geçip şovuna devam etmiştir...Orta hakem deniz çoban'ın maçı katlettiğini söylemiştir...Eskişehir maçında rakibin 2 penaltısı verilmesin adamlarda senin kadar protesto yok....Ki o eskişehir o maçtan sonra potaya girdi küme düşme adına...Sen olmayan bir şey den milletin aklını bulandır...Aklı başında maçı izleyen adam maçtan tartışılabilir pozisyon çıkartmaya kalksa belki de bulamaz pozisyon...
galatasaray maçında spor giyinip, rahat tavırlar sergileyen, fenerbahçe maçında ise takım elbise giyip, suçlu psikolojisine bürünen teknik adam.
ha birde fener yenilgileri sonrası bir sırrını paylaştı. 'dünya dönüyor' dedi.
aceto balsamico'da okuduktan sonra dikkatimi cekti. "bülent uygun haddinden fazla konusuyor ve her alanda konusuyor" diye yaziyordu blog'da.
ilk baslarda sempati beslemistim bülent uygun'a, yalniz aceto balsamico'nun yazisini dikkate alip, bülent uygun'un hal ve davranislari'ni takip edince, bu sempati, antipatiye dönüstü.
17. sırada aldığı takımı önce 7. yapmış, sonra avrupa potasına sokmuştur. üçüncü senesinde zirve yarışını en önde sürdürmektedir.
elinde helva yapması için gereken yağ, un ve su yoktur ama kendisi şu zamana kadarki performansı ile helva fabrikası kurmuştur. antipatik olması çok başarılı olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
bir anadolu takımının şampiyon olmasını kendi takımımdan * daha çok isterken * şimdi sivassporun şampiyon olmasını istemememi sağlamış adam. hatta beni ciddi ciddi son hafta şunları yenelim de isterse fener şampiyon olsun diye düşündürtmüştür.
ayrıca şu ana kadar hiç bir kupa kazanmamış olmasına ve sadece sivassporu çalıştırmasına rağmen egosu en az fatih terim'inki kadar yüksektir.
sivasta çok sevilen ancak verdiği demeçlerden sonra yavaş yavaş antipati duyulmaya başlayan şahsiyet...
aynı zamanda demeçler konusundaki yerini ilerde uğur boralın alması olası eski fenerbahçe oyuncusu.
(takımdan mıdır nedir süre geliyor bu alışkanlık)
4 mart 2009 fenerbahce sivasspor macinda görüldüğü gibi yine bir fenerbahçe maçında takımına ince ayarlar çekmiş teknik direktör. teknik taktik bilgileri olmayan adamdır. hiç bir zaman bi fatih terim, ersun yanal, mustafa deniz ve şenol güneş'lerin arasında ismi yer almayacaktır.
günlük mesaiye DHA, CHA, AA 'nın sivas temsilcileriyle beraber başlayıp, beraber bitirdiğini düşünmekteyim. bir insan hergün mü medya'ya demeç verir. bu kadar mı kamerayı sever, bu kadar mı tribünlere oynar anlamış değilim.
2 sezon üst üste başarılı olunca vucudunun farklı uzuvları kalkışa geçmiş kişi.
takdir ediyordum bu adamı, kısıtlı kadro ile bir şeyler yapmaya çalışıyor falan diyordum. ilk kıvılcımı tek pozisyona girdiği maçta kendi yarı sahasında oynadığı 8-9 net pozisyonun kaçtığı bir maçta son dakikada kontraataktan kazandıkları pozisyonu değerlendiremeyince "beşiktaş karşısında 3 puanı hak etmiştik" açıklamasında attı. o zaman da dedim, biz başka maç mı izledik? mahkum olan taraf neresiydi? sonra çıktı "arsene wenger gelsin sivas'ı 3-0 yensin dünyanın en büyük hocası derim" açıklamasıyla "sen neymişsin be bülent? dedirtti ben kendisine "ulan sezon başında sc braga'dan içerde 2, dışarda 3 yiyen sen değil miydin, kıytırık intertoto'da?" sorusunu sorma ihtiyacı hissettim şahsen. her şeye rağmen egosu şişmeye devam etmekteydi paşamızın. şimdi de "6 yemeyiz, 8 yemeyiz" diyor zat-ı şahaneleri. sebep ne? trabzonspor ile liderlik koltuğunda üst sıralarda olmaları.
bülentciğim, bugün ligin en üstündeysen bu senin başarından ziyade rakiplerinin başarısızlığından kaynaklanmakta. fenerbahçe zico'yu gönderme andavallığına düşmeyip, ligin ilk 6 haftasında 12 puan kaybedip, 6 puan almasa, bugun nerede olurdu?? beşiktaş bırak seni ezdiği maçı, ilk yarıdaki 2 golünün verilmediği ibb maçı ve 17 korner attığı ezdiği bursaspor maçını kazansa fenerbahçe ve galatasaray mağlubiyetine rağmen nerede olurdu? ben sana balınla bursa beraberliği aldığın, futbol olarak hak ettiğin ancak hakem sayesinde aldığın eskişehirspor maçlarından sonra da dedim "büyük takım oldunuz artık, balla maç kazanmalar, hakemle maç kazanmalar" diye birileri kızdı.
sen yine alabileceğin maksimum puanı aldın hacı ama beşiktaş, fenerbahçe, galatasaray'ın böylesine rezil puanlar kaybedebileceğini kimse kestiremedi. sen önce intertoto'yu aşma becerisi göster sonra girebileceğin şampiyonlar ligi'nda arsene wenger gelir 5'ini çeker sana merak etme.
şu beyanatlardan sonra belki futbolcunun gaza gelmesini bekliyorsun ama emin ol başkaları gaza gelir. dua et şampiyon olmak için, ilk 3'te yer bulmak için. yoksa fena laflar hazırladım haberin olsun.
futbol trollu, ayarsiz adam. simdi sen ki feneri yenince, dunyanin en iyi ikinci takimini yendik diyorsun; degil mi arkadasim? bak simdi eger feneri ornegine katacaksan 7 yemem ama 9 yerim diyeceksin bu bir..o senin burun kivirdigin takimlar; olumle, yasami ayiran cizgi, siyahla beyazi ayiramaz ki besiktas ve her sevdadan geriye kalan sadece galatasaray. turkiye'yi dunyaya tanitmis takimlar sen ne yaptin bulent efendi turkiye'yi dunyaya tanitacak ..takimini, karsi takimda oynayanlar yunan askeri katli vaciptir diye gazla sahaya salmaktan baska..al sampiyonlugu basina cal boyle i love you luce tadinda futbol oynatacaksan bu bir; iki, lucescu dedim yanlis anlasilmasin lucescu , hic bir zaman karsi takimi indirin demezdi. hele ki oynayacagi rakip, ulkesini temsil edecek ve avrupa'da oynayacagi kritik bir maci oldugu donemde ise..lucescu'nun taktisyenligini (yildizlari parlatir, kadro yonetimi mukemmeldir orasi ayri) sevmesemde , karakterine laf edemem . simdi bu bulent uygun'un ne karakteri var sevdigim ne taktisyenligi ne diyeyim seneye fener'in basina gecer, dede'nin yerine. yarim sezon durur sonra bir sekilde ceker gider ..