bir dönem birlikte ortak çalışmalara el atmış iki değerli müzisyen.
ortaçgil'in deyişiyle, kızılok dank diye her konuya net tavırlar sergileyen bir insanken; ortaçgil daha üstü kapalı ve derinlerde yaşayıp anlık ifadeleyemeyen birisi.
bence ortaçgil daha batı, kızılok daha doğu. birisi daha elitizm ve entelektüel soslu şarkılarla oynarken, diğeri daha anadolu, köroğlu, aşık veysel vs...
sonuç edit büdütü: ahh o çekirdek sanat evi kayıtları ahhh!
ne diyordu ikisi bağıra çağıra: ''biz şarkılarımızı tazı gibi yarıştırmadık!''
birini dinleyen hayatının bir döneminde diğerini de mutlaka dinlemiştir. bu bağlamda birine saygı duyan diğerine de duyar. uzar gider bu...
farklılıklarını içe sindirerek birini alan diğerini de zevkle aldı diyebiliriz.