"Erzurum'da yaşarken benim daha keskin hatlarım vardı. izmir olgunlaştırdı beni.
Bir muhafazakâr olarak izmir'de çok rahat yaşadım. Belirli hassasiyetleri olan, içki içmeyen birisi olarak bu benim şansım oldu. Tarzı ne olursa olsun herkesin kendi istediği gibi yaşama hakkının olduğunu bana bir anlamda izmir öğretti. Beni izmir mayaladı."
fethullah gülen cemaatine yakın aksiyon dergisi'nin genel yayın yönetmeni bülent korucu ile yapılan güzel bir söyleşi var. cesur sorular ve cesur yanıtlar ezber bozuyor. okunduğunda Korucu'yu ve cemaati daha iyi kavramış olacaksınız.
bugünkü zaman gazetesinde internete sansür yaygarası hakkında hem örnekleyici hem açıklayıcı hem de sansür diye koparılan yaygaranın saçmalığına vurgu yapıp bir önlem paketinin hangi sebeple gerekli olduğunu açıklamış yazardır. http://zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1029
eleştirenlerin bir soluklanıp sakin bir zihinle okuması gereken kısmı ise şu kısmıdır:
--spoiler--
Bu düşüncelerimize getirilen iki eleştiri var. Birincisi, bireysel filtrelemenin mümkün ve yeterli olduğu ve belirtilen şekilde düzenlemeye ihtiyaç bulunmadığı şeklinde. Servis sağlayıcıya sorumluluk yüklenmeden filtre programlarının işe yaramadığı çok açık. Tuzak kelimelerle filtreler kolaylıkla bertaraf ediliyor. Matematik yazdığınızda veya bir çizgi film kahramanının sitesini bulmaya çalışırken istenmeyen siteler sizi karşılayabiliyor. Diğer eleştiri, yasakların çözüm olmadığı, çocuklara eğitimin verilmesinin yeterli olduğu iddiası. Bu düşünceye kısmen hak veriyorum. Çocukları karantina çadırında büyütmek mümkün ve doğru değil. Onlara irade eğitimi vermek ve hayata hazırlamak en sağlıklısı. Fakat söz konusu olan teorik bir eğitimden ziyade, psikolojik olgunluk ve iyiyi kötüyü ayırt etme bilinci. Pedagoji ve hukuk, bilinç ve olgunluğun yaş ile alakalı olduğunu kabul ediyor. Belli yaşa 'reşit olma' sınırı deniyor ve o sınır pek çok şey için belirleyici oluyor. Mesela Mardin'de N.Ç. isimli kız çocuğuna tecavüz davasında ceza indirimine toplum isyan etti. Müessir fiilin zorla gerçekleşmemesi ve maddi çıkar gibi gerekçelerle cezaların düşürülmesine "13 yaşındaki çocuğun rızası mı olurmuş?" diye karşı çıkıldı. Bu haklı tepki burada da devreye girmeli. Reşit olmayan çocuğun iyi kötüyü ayırt etme mukavemetinin oluşmayacağı ön kabulünden hareket etmek zorundayız. Çocukları internette bekleyen tehlikeyi sadece pornoyla sınırlı görmek de yanıltıcı. Şiddet, kumar ve istismar tehdidi belki daha önemli. internetin başında saatlerce kafa kesen çocukların yarın psikopat bir katile dönüşme ihtimali hepimizi düşündürmeli.
--spoiler--