mesela maçtan önce son taktiği verdiğini düşünelim,
-takimin umumi efratı hatt-ı zat-ında top yekün taarruz vaziyetinde iken, siz semih beyfendi, mütemadiyyen, zaruret hasıl olmazsa müdeafada seyretmeniz hayırlara vesile olur kanaatindeyim.
semih: ne dedi abi bu şimdi?
emre: ne bileyim lan, anlıyo gibi yap, sıçarız valla, gözlere bak amk.
1- maçın oynandığı stadyum ışılarını beğenmezse maçı terkedebilir.
** a aaAAAAaaa... ee bu ışık arda'ya daha güzel geliyor. ben gidiyorum..
- aman bület hocam gitmeyin.
** o zaman arda'yı oyundan alırım.
2- karşı takım gol atıp haklı sevinçlerini yaşamaya çalışırlarken patlatacğı bir şarkıyla herifleri gol attığı için pişman edebilir. sesine hık demişliğim yok ama ata demirer'in de dediği gibi abla istediği bölgeye acı çektirebilecek kabiliyettedir.
3- çarşı'yı azarlayabilir. biraz daha musiki teahüratlara yönlendirebilir.
spiker - servet'ten fernando torres'e çok sert bir müdahale, hakem bo larsen sarı kartını çıkartıyor... evet servet bu kartla birlikte önümüzdeki maçta forma giyemeyecek sayın seyirciler... milli takımımızın yedek kulübesinde bir hareketlenme görüyorum... teknik direktör bülent ersoy hakemin üstüne yürüyor sayın seyirciler... sahalarda görmek istemediğimiz hareketler bunlar... ve evet, hakem larsen ersoy'u tribüne gönderiyor... bülent ersoy - makbeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeer!!!!
gercekleşmewsi durumunda; yapacağı basın toplantılarını anlamak için herkesin osmanlıca sözlük okumaya merak sarması, hatta orada bile kelimelerin tam anlamını bulamamasıyla sonuclanacak durumdur. (bkz: fevkaladenin fevkinde)