51.
makyaj fırçası olarak badana boya fırçası kullanan, takma kirpik yerine halı püskülü kullanan ve ruj yerine sulu boya kullanan kişidir.
52.
"slikon mu bunlar" gibisinden sorularla karşı karşıya gelme ihtimalinin bulunduğu meslektir.
53.
makyöz: bülent hanım nasıl bir makyaz istersiniz.
bilo: ben zatı alimi sizin maharetle ellerinize teslim ediyorum.
makyöz: elimi s.kym.
54.
- abla bugün sol yanağı bitiricem, yarın geçeriz sağ tarafa.
+ ablan kurban olsun sana.
- abla birde eski gazete neyim var mı? yere damlamasın.
55.
filli boyanın kalkınmasını sağlayan bir kadın(!)*
onun makyözü olmaktansa badanacı olmayı tercıh etmıs bırcok ınsan biliyorum. (!)
56.
filli boyanın kalkınmasını sağlayan bir kadın(!)*
onun makyözü olmaktansa badanacı olmayı tercıh etmıs bırcok ınsan biliyorum. (!)
57.
ölü boyamaktan zordur.
ölü suratını düzeltmek de zordur ama en azından ölüler küfür etmezler.
60.
bülentten kazandığı tecrübeyle ülkemizin en iyi modifiye uzmanı olabilir bu adam dediğim insandır..
61.
amele pazarında boyacı olmak gibidir.
63.
çok yetenekli ve sabırlı olmak gerekir. öncelikle yaptığın makyajı bülent ersoy' a beğendirmek zor iştir. nakış gibi ince ince işlemek gerekir çok fazla detay gerektirir.
65.
zaman zaman fırlatılan maddelere karşı siper almaktır, sessiz sedasız bedavaya çalışmaktır, makyaj sırasında her an can güvenliği tehdit altında yaşamaktır, küfürle çok sık karşılaşmaktır, insan üstü bir gayretle hata yapmamaya çalışmaktır. artık ne kadar başarılı olunursa.
66.
eşek götü boyamak gibi bir şeydir. zor iştir
gözlerin bozulmasına sebep verebilir..
70.
ağır işçilik... aldığı paranın hakkını kol gücü le vermek...
72.
bir nevi heykeltraş olmaktır. zira makyajdan önce o surata bi şekil verilmesi gerekir.
73.
o yüz makyaj yaptıktan sonra bişeye benziyosa yaptığı iş kesinlikle "sanattır"
74.
makyöz değil de boyacı olmaktır.
bildiğin boyacı yahu. günlük yövmiye alan boyacı.
"boyaları kendin alacan bülent abla" diyebilir. sıkıntı olabilir.
en iyisi gidip marshall gibi bir sponsor edinsin kendine.
75.
işsiz olmaktan daha kötü bir durumdur.