+ bak pikacu bu bulent ablan simdi sen bunun makyozu olacaksın eger canını sıkarsan ablanın, ırkını sker valla, trafolarını sokup kıcına monte eder, anladın mı
(bkz: yaran başlıklar) bu yazarların aklına nerden geliyor bu başlıklar ya. *
evet çok zahmetli bir iştir eminiz ki. kat üstüne kat atarsınız yine beğendiremezsiniz. eğer erkekseniz bu işi kucağına oturup yaparsınız. kızsanız ah çocuğum benim şeklinde sevilerek yaparsınız. sonra da eve gidince yorgunluktan kendinizi yatağa atarsınız...
oan bir makyöz yetermi,onu insana benzetmek için güzel sanatları bitirmiş, yüz göz işinden anlayan bir de ressam gerekir, bu iş esnasında önceden kafayı ağlam cekmek icab ederse damardan sakinleştirici filan almak gerekir, bu yaratıga korumasız yaklasmakta akıl karı değildir. Her boyadan faza fazla bulundurmak ta cok önemlidir.
temelini oto kuaförlükten alan makyözdür..."bülent hanım 'ın ne yapacağı belli olmaz" diyerekten yanında her zaman bir su kovası ve bir araba fırçası taşıyan insancağızdır..fön makinası olarak yanına da dev vantilatör almaktadır bu kişi..
bir defa ekip sahibi olmayı gerektirir. şantiye deneyimi sahibi olmak da lazımdır. bülent hanım'ın makyajları açık ihale usulü yapıldığından, iş takibi ve şartname mevzularında tecrübeli birisini de ekipte bulundurmak lazım.
göt isteyen bi durumdur. tam kendini işe adepte etmişken "allaaaukber" diye bi ses yükseliverir korku ve heyecan arasında kalan makyöz(mağdur)kendini hassiktir durumunda buluverir. akabinde ve detayında elinden fırlayan göz fırçaları(ki onlara rimel denmez o kadar küçük kesmez ablamızı) birilerinin ölümüne sebep olma riski taşıdığından her an katil olma duygusuyla iç içe kalınır. gün gelir bir "allahuekber" nidasının ardından "eeh sikerim böle işi" diyip kestirip atılır. ki abla buna alışıktır.