Normal seyler yapan, normal seyler giyen, yiyen, soyleyen, Oyle yani.
Efendi efendi konusmasi olmasa Cumhuriyet halk partisi iktidar yuzu zor gorurdu 70’lerde, chp’yi yeniden koylere goturen kisidir kendisi.
Simdilerde nedense sivasli konyali chp’li pek goremez olduk, izmir, canakkale, tekirdag chp’lilerine sorsan zaten o comarlarin oyuna gerek yok der kestirir atarlar ancak onlad bir gun ogrenecek mikro milliyetcilik yapmamayi, ic anadolu comarlarini kisirlastirmaktan ise uysal edip evcil hale getirmeyi.
Umayim uzun surmez, umayim kamplasma buyumeZ, umayim dolar 1-5 olur insallah amin.
80 öncesi ecevit ile 90 sonrası ecevit arasında uçurum vardır. dolayısıyla başlık altında yazarken dönemi ne bilmek önemli bence. chp ve dsp diye.
en temiz örneği babamdı.
emniyet müdürüydü... yıllarca ecevitçi ve rüşvet falan bilmez diye oradan oraya sürüldü durdu. 68 kuşağı idi...
bir gün babamı ecevit'e söverken gördüm haberler izlerken... şaşırdım, hayırdır dedim...
"ne biliim oğlum... bizim tanıdığımız ecevit bu değildi, böyle değildi" gibilerinden eski ve yeni halinin farkını özetler birşeyler söylemişti.
ki gerçekten öyledir.
ha ben de anadolu üniversitesine gelmişti... gördüm... fotoğrafçekileceklermiş takıldım peşine... adamın ayakkabısına bastım sendeledi...
dışarı çıktık... ecevitin sağında ben solunda büyükerşen (rektördü) bir ton koca koca adamlar....bi zibidi tipli ben... bana bakıyolardı kim lan bu ne geziyo hemen yanında diye... o fotoğrafa denk gelmek isterdim.
CHP'yi Atatürkçü ve Kemalist çizgiden koparmak için doğmuş olduğuna inandığım, Fettullah Gülen denilen ouroboros çocuğunun da çok sevdiği adam.
Kendisine ufak bir sempati duysam da, CHP'nin bu günlere gelmesindeki ilk sapkın adımı kendisinin attığı düşüncesi ise bir türlü aklımdan çıkmıyor.
Bir de şu mezhep faşisti ve Kürtçü solcu lümpen tayfa genel olarak "Solcular da vatansever olur, siz Ap*'yu içeri attıran Bülent Ecevit'i tanımıyor musunuz?" dedikçe beni kendisinden iyice soğutuyorlar.
Çünkü bölücü teröristi maymun kafesine sokan Bülent Ecevit değil, Kahraman Mit Müsteşarı Emre Taner'dir.
CHP eğer bugün Kürtçü ve Alevici bir parti halini aldıysa da bunda kendisinin etkisi oldukça büyüktür.
Eğer SHP -SHP'liler, CHP tekrar kurulduğunda takiyye ile birer Atatürkçü oldukları iddiasıyla CHP ile tek çatı altında birleşti ve de sonrasında CHP DSP ile koalisyon kurdu- ile koalisyon kurmasaydı, emin olun Mehmet Moğultay ve Kemal Kılıçdaroğlu denilen iki Tuncelili kanka, bu kadar kolay bir şekilde CHP'yi ele geçiremez, CHP'den gerçek Atatürkçüleri tasviye edemez, yerini ise Ezgin Bitkulu ya da Kanas Kaftancıyan gibi tiplerle dolduramazdı.
1957'de rockefeller foundation fellowship bursu ile abd'ye giden bülent ecevit harvard üniversitesi'nde sekiz ay sosyal psikoloji ve orta doğu tarihi üzerine incelemeler yaptı. bu sırada ecevit'in sürekli “hocam” diye bahsettiği henry kissinger harvard üniversitesi rektörü idi. harvard'da 1957 yılında, 1950-1960 arasında verilen antikomünizm seminerlerine sürekli olof palme, bertrand russell gibi kişilerle katıldı.
Şöyle söyleyeyim Erbakan'in Çiller'in de destekleriyle Avrupa'ya Yunanistan'a ve Amerika'ya göğsünü gerdi Kıbrıs'ta yüzbinlerce Türk'ün hayatını kurtardı.
Şimdi onun bu yönünü hatırlamayan ve papaz kaçtı oynamasını bilmeyenler bu başlıktan uzasinlar. Rahmetliyi iyi bilirdik...
1970 - 1980 yılları arasında türkiyeyi idare
eden amerikan troykasının bir atı .
demirel - türkeş - ecevit .
hayatı boyuncatürk ordusunun yaptığı kıbrıs
harekatının rantını yedi . dürüst , efendi lider
imajını türk milleti yıllarca yuttu ...
1970 lerde rahşan ecevitin kardeşinin stokçuluk
yapması örtbas edildi .
çile çiçekleri denilen dspli muhalif grubun ecevit
malvarlığı ile ilgili yaptığı açıklamalar örtbas edildi ...
gümrük ve tekel bakanı tuncay mataracının yolsuz
lukları , silah ticareti hala konuşulur .
1974 ve 1999 aflarıyla onbinlerce katili , sapığı
serbest bıraktı ....
DSP Kurultayı'nda Başbakan Bülent Ecevit'e rakip çıktığı için tartaklanıp konuşturulmayan DSP Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt, dün tüm gazetelerde manşete çıktı, TV kanallarının tümü ana haber bültenlerini ona açtı.
Eşi benzeri az bulunacak bir insandı. Toprağı bol olsun.
Şahsi olarak kendisine bir borcum vardı ödeyemeden Allahın rahmetine kavuştu, hakkını helal eder inşallah.
dış güçler yüzünden ekonominin bozulması, dış güçler tarafından türkiye ekonomisine saldırılması konseptinden nedense hunharca dışta tutulan merhum başbakan. ama onun dönemindeki "dış güçler" mevzusu öyle varsayılan, lafla söylenip ispatı olmayan değil, adıyla sanıyla ambargo şeklinde falandı. liseliler bilmez.
Clinton denen puştun bir konferansta konuşması vardı. Afrika'daki açlığın büyük sorumlusunun kendisi ve uyguladığı uluslararası tarım politikası olduğunu anlatıyordu. Videosu var ama şimdi bulamadım. Bunu aklınızda tutun.
Burada ecevit amerikan başkanı ile çatır çatır tarım kotası pazarlığı yapıyordu. Türk çiftçisi bu sayede istediği ürünü istediği miktarda ekebiliyordu. Türkiye de afrika ülkelerinin çektiği sıkıntıyı çekmiyordu.
Şimdi asrın liderimiz Yan yana sandalyelerde oturuyor ama biz bundan 20 sene öncesine kadar hayatında hiç mercimek tatmamış kanada'dan mercimek ithal ediyoruz.
Kpss sınavı ile birçok garibanı hakkı ile memur yapmış kişidir. Cennet varsa sırf bu yüzden cennete girecektir. Torpil ile bir yerlere gelen islamcılar sevmez bu yüzden.
Önsöz; Ben siyasete inanmam, parti tutmam, hepsinden ülke çıkarları olmadığı sürece eşit derecede nefret ediyorum.. Yeni nesil ve geçmişini bilmeyen hoşaf beyinliler boş konuşmaya devam ettikçe sadece uyuz oluyorum.. Yavşak yavşak 'Nooaalmış yani' diyenleri görünce kan beynime sıçrıyor o kadar.. Geçmişini bil;
Bir maden kazası olmuştu, evindeydi, haberi duyar duymaz sefertasına yemeğini koydu ve makam aracına binerek, kazanın olduğu madene doğru yola çıktı, yolu uzun, yol şartları zordu.. Umursamadı ve kazadan saatler sonra kaza olan madene ulaştı..
Derhal talimat verdi ve kendisi için madenci kıyafeti istedi.. 'Aman efendim..' dediler.. Umursamadı, kıyafeti yeniden istedi, gelen kıyafeti giydi ve kurtarma çalışmalarına destek vermek için madene doğru yürüyerek, gönüllü madencilerin arasında gözden kayboldu! Bu kişi kimdi biliyor musunuz?!
Kendisi, Bülent Ecevit’ti.. Türkiye Cumhuriyeti başbakanıydı.. 4 gün o madende sıradan bir işçi gibi gönüllü olarak çalıştı.. Madende kaldığı dört günü mazeret izni olarak, kaleme aldığı bir dilekçeyle o ay ki maaşından düşürttü..
Anlamazsınız..