--spoiler--
Dönemin Maliye Bakanı Hasan Fehmi Ataç , TBBM'de Mustafa Kemal Atatürk'e sorar.
-"Paşam; vekil maaşlarını düzenleyeceğiz, ne kadar verelim?"
Mustafa Kemal Atatürk'ün cevabı şu an öğretmenlerin sıkıntılarını anlamak istemeyen bir çok insana tokat gibidir.
-" Öğretmen maaşlarını geçmesin."
Açıklamanın tbmm de görüşülmesini bekleyen biz paryaları, trt3 ekranlarına kilitleyecektir. Sonuçta onay veren aç vekilleri kara listenin dibine atacak olanlarla kabul görüldükten sonra vergilerle havuzu dolduracak olanlar aynı. O vekilleri zorla seçip, rahat bir yaşantıya dahil olmalarını sağlayan "bizler" .
adam haklı beyler. bütün aile olarak bülent arınç'ın bu düşkün durumuna üzülüp yardımda bulanacağız. lütfen sizlerde elinizi vicdanınıza koyunuz ve sizde benim üzüleceksiniz.
abi duygasallığı, ajitasyonu falan bir kenara bırakın. bu adamlar ülkeyi yöneten adamlar. çıkardıkları kanunlarla milyar dolarlık sermayeye, yapılaşmaya, ranta yön veriyorlar.
bu adamların gözünü doyurmak gerekir. 10 milyar para bizim gibiler için çok ciddi paralar ama büyük bir elit tabaka sikik sikik işlerden 100 mislini kazanıyorlar.
hakimler, savcılar, milletvekilleri, bakanlar ciddi paralar alacak ki önündeki dosyada gördüğü rakama aklı gitmeyecek.
ingiltere'de mesela hakimler için örtülü ödenek benzeri bi hesap vardır. hakim gider, işi icabı para çekmesi gerekiyorsa yüklü bir meblağı alır bankadan, sorgusuz sualsiz çeker gider.
+ bülentçim, var mı bir isteğin senin de? bak bakan da oldun...
- ya, ühühü, * bana maaşlar yetmiyo recepçim. biliyosun gayrimenkuluydu şirketiydi bir sürü harcamam var.
+ üzülme sen bülentçim, ondan kolay ne var.
gözünü doyursun Allah onun. bu memlekette emeklı maaşı ne kadar, peki öğretmen maaşları ne kadar onu biliyor mu. bu sorunları dile getirmeyipte sadece kendi nefsini düşünen bülent arınç'ı ve onlara oy veripte yüzde elli oy almalarını sağlayan milleti esefle kınıyorum.
"o zaman çok maaş alan asgari ücretlilerin maaşından kesilip,sayın milletvekilerimize verelim. yazık geçinemiyorlarmış" teklifi sunulabilir.
not:tüüüh lan biz halka, milletvekillerimiz aç açıkta gezdiriyoruz. evleri, yazlıkları, arabaları, şirketleri var olsun geçinemiyorlar. bu konuda biz türk halkını kınıyorum.
varya agza alınmayacak küfür edicem burada olmayacak, dalgaya vurdum. içimden ne küfürler ediyorum.
haldun tanerin kaleme aldığı günün adamı adlı oyunda ince bir gönderme vardı. şöyle ki;
- her konuda birbirne muhalif olan partilerin tek anlaştıkları nokta maaşlardır -
doğru söze ne hacet. gözü doymak bilmeyen vekillerimizin oy istedikleri vatandaşla bu ülkede açlık sınırının altında kalmış vatandaşı farklı boyutta görmeleriyse korkunç derecede hayret vericidir.
belki de durum bülent arınç ın meclis başkanlığı yaptığı dönemde meclisteki ülkeyi soyup soğana çeviren vekilleri halk zannetmesi dir.
diğer bir durum ise borç içinde yüzen sade vatandaştan biri, üniversite mezunu olmak için dötünü yırtmış hayallerinin bağsur olmaktan daha gerzek olduğu biri ya da bu memlekette kurumların tatmin olup öğrencilerin tatmin olmadığı biri olarak bülent arınç ne içtiyse ondan istiyoruz.