yıllardır eurovision yarışmalarını yorumlayan artık bunamaya yaklaşmış olan şahsiyet. bu gece de tahminen komşuya veriyolar repliğini 3409857405904968765 kere söyleyecektir.
hayatı boyunca oturduğu bölgelerdeki komşuları tarafından aç ve susuz bırakıldığından hatta kapısının önüne sıçıldığından şüphe ettiğim şahsiyet. zira kendisi yıllardır eurovision akşamlarında komşu muhabbeti yapmaktadır. ayrıca ingilizceden, fransızcadan ve hatta sırpçadan çevirileriyle bu gece sinir bozukluğundan yaran şahsiyettir.
komşu ilişkilerini yalama etmiş adamdır. bir de her puandan sonra güzel, güzel demesi pek anlamlı gelmemektedir. zira makedonyadan 6 puan alıyoruz güzel diyosun, irlandadan 1 alıyoruz güzel diyorsun, ben ne anladım bu işten birader...
azerbeycan'dan 12 aldık, bari buna güzel diyip bir şaşırma havası katma. *
ah be sayın özveren... sen bilmiyor musun bu ülkede futbolseverler ne çektiyseler ilker yasin'den çekmişlerdir. futbol spikerliğinde ilker yasin ne ise, eurovision spikerliğinde de sen o'sun. aman çeki düzen ver kendine.
bu gece sanırım fransaydı ermenistana verdiği 12 puanı duyunca ermeni diasporası iyi çalışmış diyip beni sinirlendiren, daha önceki yıllarda almanyadan türkiye'ye gelen yüksek puanlara ses çıkarmayan bu yıl türkler çalışmamış demek istediğim,herkes komşusuna veriyor diyen türkiyenin azerbaycana verdiği 12 puana güzel güzel diyen,onlar yapınca politik oluyor sen yapınca ne oluyor diye suratına bağırmak istediğim zat.televizyonun sesini kısmama sebeb olan adam.mor ve ötesi olmasaydı bir dakika bile tahammül edemiyeceğim eurovision sunucusu.
cok sansli bir insandir. senede 1 gun calisip, geri kalan 364 gun yatacagi bir is bulabilmistir. ulen su eurovision toru topu kac kerre yapildi ki bugune kadar zaten ? 53 kere dimi ? 53 gun calis emekli ol. ne guzel is lan o oyle. bulamadim oyle bir is ya yanarim da ona yanarim. bulent abi be okuyosan bi guzellik yapta beni veliahtin ilan et be abi be canim abim benim be.
şarkı söylemek lazım yarışmasında dış ses olarak yer alan spiker. evet "spiker". bu kelimenin içini sonuna kadar dolduran, en çok yakışan insan. o ne vurgu, o ne duruluk, o ne kalite. nerede olursa olsun ödün vermeyen tarz. çok yaşasın.
Televizyonun esas özelliği olan görüntünün dışında kalıp ta bu denli bir televizyon klişesi(veya fenomeni adını siz koyun) olmak ancak bülend özveren için söz konusu olabilir.
sesi ile zamanda yolculuk yaptıran spiker. onun sesiyle çocukluğumuz el sallıyor sanki, gençliğimiz göz kırpıyor yıllar öncesinden, orta yaşımız ise işte böyle sözlüklerde edebiyat parçalattırıyor. cidden ne kadar çağrışım yüklü bir sestir bu. herşeyin mü
thiş bir hızla değiştiği bu alemde değişmeden kalabilmiş ender bir fenomendir bülend özveren. aynı zarafet, aynı ölçülülük, mesleğine ve seyirciye göstermiş olduğu aynı saygı.
çok yaşasın ne diyelim.