Emrine bir grup asker verilen ve sadece denetlemeler ve günlük gereksiz rutin işleri gerçekleştirerek tabur komutanından yediği fırçaları emrindeki askerlere eziyet edip rütbesinden aldığı otoritesini göstermeye çalışan tek amacı rütbe almak olan kompleksli insan.
bir de binbaşı hatta kıdemli binbaşı olanları vardır ki o kıdemi sizin g.tünüze sokmak için özel olarak çalışırlar. uzak durulası insan tipine en güzel örnektir bölük komutanları.
tüm bölüğün anasını belleyen baştaki gavattır efenim. önce sever sonra döver bunlar, sağları solları hatta sözleri hiç belli olmaz, görüldüğü yerde kaçınılası veled-ül garibandır.
ağzından çıkacak bir kelime ile 150 kişilik bir bölüğe istediği şeyi yaptıran ego sahibi kişiliklerdir. '' şu omuzumda ki rütbeleri kuponla almadım, ne dır dır ediyorsunuz biz sizin yaptığınız askerliği 10 senedir yapıyoruz '' gibi cümleleri klişeleşmiş askerdir.
bir kere belli bir yaşı devirmiş, çoluğa çocuğa karışmış olacak. olacak ki oğlunun da bir gün er ya da erbaş olabileceği düşüncesiyle insan muamelesi etsin emrindekilere.
belli bir yaşı devirmenin subaylarda rütbeyle doğru orantılı olduğunu da düşünelim. bağlı olduğu tabur, alay ve benzerlerinden en ufak işle ilgilenmek için gelen astsubaylardan bile ödü patlamasın. yoksa sabah bir başlarsınız mıntıka temizliğine, öğlene kadar yerler bal dök yala olur ve o temizlik bitmez.
hoşgörü sahibi bünye olacak. oradaki er ve erbaşın özel yaşamında o verilen görevle ilgili en ufak bir fikri bile olmayabileceğini ve hata yapabileceğini bilsin. özellikle bazı görevler** hataya çok açıktırlar çünkü genelde eğitimini almamış poşetlere yaptırılırlar. poşet de ustası ne gösterirse o kadarını yapabilir ancak. böyle böyle devreler arasında bilgi erozyonu ile sonunda askeri telefonları alo diye açan adamlar ortaya çıkabilir.
ilgili olacak. ilgisiz olursa kimin ne kaytarıp kimin kaytarmadığını bilmez. sabahtan akşama kadar götünden ter akan adamla haftaiçi, gündüz vakti koğuşta yayan adamın bir farkı olur. kaldı ki ilgisiz olursa idari işler elemanı, yani bölük astsubayı gemi azıya alır. işte o bölükten hayır beklememek gerekir.
görev ile angaryayı karıştırmayacak. meselâ mert koçoğlu askerlerini kışın, karlar üstünde süründürmüş bir adamdır ama bu eğitim ve görev olduğundan askerleri adını duyunca bile duygulanırlar. haydar dağ ise ölümüne angaryacı bir adamdır ve nefret edilir.
kanlı canlı son görülmesinin üzerinden 14 sene geçmesine rağmen hala zaman zaman rüyalarda ziyarete gelmekte olan ak sakalsız bastonsuz ancak üç yıldızlı amir kişisidir.
Adının baş harfleri Moç diye kısaltılmış muhteşem o. Çocuğu olarak uzatılmış bir bölük komutanı tanıdım. insanı subaylardan soğutur. Aklıma geldikçe söverim. Şüphesiz balikesirli Moç ları sevmez.
bölük ile ilgili angarya işleri genellikle altındaki astsubaya yıkar. astsubay kendi altındaki uzman çavuşlara yıkar. asker genellikle uzman çavuş ile muhattaptır.