örnegin hamam böceği. her türlü hava koşulunda yaşayabildikleri gibi milyon çeşit yerde rastlamakta mümkündür. mutfagımızda banyomuzda, köşede ki pastanenin mutfagında yada fırıncı osman abinin tezgahında. siz bu satırları okurken bir tanesi monitörünüzün önünden bile geçiyor olabilir. belki de bir an durup size dogru antenlerini sallıyordur.
hayır efendim yan tarafta duran kullanılmış peçeteyle zor bu iş. 100metre de dünya rekortmeni bu arkadaşlar için daha geniş yüzeyli bir şeye ihtiyacınız var. belkide üst rafda duran dünya klasiklerinden biri olabilir. ilk denemede olmadı degilmi? çünkü tam üstüne hedef aldınız. siz kitabı sallarken ki geçen zamanda kat edeceği mesafeyi unuttunuz. 2. deneme de biraz önüne dogru sallayın. hah şimdi sersemledi.
hayir kafası olmaz. siz kafasıyla ugrasırken kacmaya devam edebilirler. kafasını ezseniz dai o koşmaya devam edicektir. evet saga sola çarpabilir belki ama hala kaçmayı akıl edebilecek. çünkü bu böcegin beyni başında değil ayaklarındadır. evet evet o kocaman arka ayakların da. basının kopması sadece açlıktan ölmesine neden olur. o halde bile haftalarca odanızda gezmeye hatta çiftleşmeye ve çoğalmaya devam edicektir. radyasyondan bile etkilenmeyen bu hayvan hayatta kalma konusunda insandan daha yeteneklidir.
siz en iyisimi evi ilaçlayın dostlar.
biz iki kol iki bacakla, 6 kol ve 6 bacaklıdan daha çok iş yapıyorsak biz daha üstünüzdür.
yazarda haklı. burada ters orantı uygulanıyor. çocuk alışmış doğru orantıya.
evindeki böceğe karşı bile ezik moduna geçen insanların bulunduğu gerçeği karşısında ortaya atılan tezdir.
ve maalesef doğrudur da, memlekette bayramda yapabilse böcek uzuvlarını öpüp alnına koyabilecek ahmak çoktur.
