Anneme ihbar ederim. O icabına bakar. Evlenince de "la karı... Mutfakta hamam böceği var" derim o icabına bakar. Elimi kana bulayamam.
Şaka bir yana eğer zarar verici bir şey değilse (karınca, uğur böceği vb) alıp camdan usulca bırakırım. Örümcekse bir kağıt vasıtasıyla taşıyıp camdan sağ bir şekilde aşağı salarım. Ama hamam böceği vb ise maalesef öldürüp leşini ya toprağa gömerim ya da klozete atıp sifonu çekerim vb. Çöpe atarsan kurtlanıyor falan.
Bunları ev/ofis gibi kapalı alan içerisinde olduğunu varsayarak anlattım. Eğer açık alandaysa hiç bir böceğe dokunmam.
Hemen bi gazete alıp onunla öldürüp çöpe atarım. Eğer görmezden gelirsem daha çok korkarım gece yatağa falan gelir allah korusun kulaklarımdan içeri girer.
zarar vermeden yakalayıp kavanozun içerisine koyuyorum önce, sonra kavanozun içerisine biraz kolonya döküyorum sonra içerisine yanan kibriti atıp kavanozu ters çevirip olayları izliyorum.
Böceğine göre değişir şeklinde cevaplanacak sorudur..
Kesinlikle çoğu hayvanı ciddi anlamda çok seven, faresinden yılanına kadar hiçbirinden tiksinmeyen şahsım bir çekirge görünce iphone'u çatlamış pelinsu gibi kahroluyor, yerlere yığılıyor, ağlıyorum. Hamamböceği ve ağustos böceği de dahil. Arı da çok ağlatıyor.. Öldüremiyorum, acıma duygusu değil de öldürecek cesaretim yok. Hemen anamı çağırır icabına baktırırım o da öldürmez asla.. hafifçe yakalar atar balkondan. Anne öldür gelir geri derim, kız günah! Der..
Ah anam.. Bu böcek olayı hayatımda öyle bir yer edindi ki, karşıma çıkacak erkeğin en çok istediğim özelliği defans böcek kovan olması. Igrenmeden, bana göstermeden o böceği uzaklaştıracak.. böyle baba gibi, ana gibi..