her kadın/erkek başlı başına ayrı bir dünyadır ve herkes o dünyada yaşam başarısını gösteremez...
kimi dünyayı keşfedememiştir bile, kimini havası boğar, kimi kaybolur...
herkese göre değildir o dünya vesselam...
ama kendi dünyanı bulabildiysen ne mutlu sana...
@buzzluk
Hikayeler iki taraflıdır ama inatla hep bir tarafı tutar, sadece birinin yanında yer almış buluruz kendimizi. Oysa zaman içinde haklı / haksız bile kalmaz olur genelde...
@buzzluk
(düşünsene kendin dışında birisi için iyi bir şey isteyecek kadar sağlam ve zengin bir yüreğe sahipsin bir kere...)
dipsel not: bu ara "Allah herkesin kalbine göre versin" tarzı temenniler ortalıklarda çok dolaşıyor ve ben evet bu tarz edilen temennileri anlamsal olarak sevmiyorum. Çünkü bu dilekler iyiyi yine iyi, kötüyü ise yine kötü kılıyor. Kötünün iyileşmesi, gönül gözünün açılması için dileksel bile olsa bir çaba, hatta istek bile yok yani... Kendimizce kötü gördüklerimiz hakkında kötülük istemek bizi de en az kötü dediğimiz kişi kadar kötü yapar...
Yani diyeceğim o ki dostlar; kötü olduğunu düşündüklerimiz hakkında bile eğer iyi dileklerde bulunabilirsek, eninde sonunda iyileşecek insanlık inanıyorum ben...
yazın her şeyi kısadır;
yaz yağmuru mesela şöyle bir gelir geçer
sonra yaz meyveleri; tüüüm kış 7-8 ay boyunca yediğimiz portakal, mandalinaya inat yaz mevsiminde her ayın meyvesi de farklıdır: erik, kiraz, vişne, şeftali, dut,....
yaz aşkları konusuna girmiyorum bile...
rüyası da kısa olur yazın ama güzeldir. çok güzel...
zamanın bereketsizliğinden şikayetçiyseniz ya gereğinden çok çalışıyorsunuzdur, ya fazla tembellik ediyorsunuzdur. zaman dengeyi sever, intikamını böyle alır.
@buzzluk
alıştım demişseniz, bıktım demeniz de çok yakındır... by buzz
(dikkat edin "benim" dediğinize alışırsınız ama "yanımda" dediğinizle yenilik duygunuz hiç eskimeden devam eder... sizin olan eskir, yanınızdakidir her dem yeni kalan... sahiplenmemek ilk altın kural vesselam...)
aynı kek tarifi bile başka ellerde başka başka şekil ve tatlara dönüşürken, bir de aşkın tarifini yapmak, tanımdan tanıma koşmak; olsa olsa ahkâm kesmek olur bu...
@buzzluk
(kişisel gelişim adı altında dinleti, kitap "her neyse" çoğunun yaptığı gibi...)
Bazen birilerine öylesine sıradan güncel bir şeyler yazarsınız. Ama "özel" olanla kullandığınız anlatılar, kelimeler kaleminize pelesenk olmuştur bi kere fark etmeden; yazsa da kaleminiz, kursa da benzer cümleler, kalbiniz reddeder, ruhunuz daralır! Sanki o yazılanlarla başkasını "özel"in yerine koydunuz sanırlar siz de yazdıklarınızı silersiniz... Yazdığınız kuru bir iki kelime de cümlelere varmaz kalır öylece yarım, kekremsi...
Oysa "özel" dönmez, sizde yeri dolmaz!!
derken...
mutluluk öyle bir şey ki; anlatmaya, göstermeye çalıştıkça kaçıyor. kendini yaşamaya başladığında geliyor. gösterişi, samimiyetsizliği sevmiyor...
@buzzluk