Apartmanın en üst katında oturan, memur emeklisi kocasını kaybetmiş, dul emekli maaşını bekleyen, yaz kış balkondan aşağıyı izleyen, caddede ne olup bitiyorsa haberi olan buruşuk dürdane teyze gibidir.
Buz dolabında neler dönüyorsa gidin dürdane teyzeye, pardon buruşuk limona sorun. O bilir.
Bende vardı bir tane. Kurumuş, büzülmüş, kalabalıklar -yumurtalar- arasında yalnızdı. Dolabın kapısını her açtığımda göz göze geliyorduk. Acı çektiğini görüyor, sessizce "lütfen bu işkenceye son ver" dediğini duyabiliyordum. Sonra bir gün daha fazla acı çekmesine dayanamadım ve onu yabancılık çektiği ortamdan alıp...