her neyse ben nick altımı gayet subjektif birtakım açıklamalarımla kirletmek istiyorum. bugün gayet gergin bir şekilde işime gitmeye çalışırken katil olmamak için büyük sabır, sebat gösterdim. yani, bir insan artık şunlara ana avrat dümdüz gitmeyi bırak sesini bile çıkarmıyorsa, o kişi cennetliktir, ben diyim babuş.
- otobüsteyim. oturmuşum, kitabımı okuyorum. durağa geldik, insanlar otobüse binmeye başladılar. bu tutamaçlar varya, hah, bi liseli piç onu tutmaya çalışırken kafama çarptı. abartmıyorum. çarptı adam kafama. 'ah özür dilerim yeaa.' dedi. gözlerimden ateş çıkartarak baktım çocuğa, 'senin kemçük ağzını skiim.' dedim içimden. hayır, anlamadığım, nasıl başardın lan oturan birinin kafasına çarpmayı. saçımı da bozdu it ya..
-yine otobüsteyim, oturmaya devam. bi adam durdu tam karşımda, erekte olmuş. her neyse mesele o değil, zaten ben, kitap okuyorum.şimdi o adama soruyorum ; minicik ayağıma nasıl bastın ya.. minicik lan ayaklarım benim. nasıl bastın, hayvan herif ya.. sinirimden kuduruyorum aklıma geldikçe.
bu iki olay işyerime varana kadar tekrarlandı. eve dönerken de... yani bugün kafama çarpmalarından kafam ambele olmuş, ayacıklarım pestil olmuş şekilde evime, yatağıma kavuştum.
Yaz kis ayirt etmeden bedenine isyandir onun tepkisi. Kisin cami da acar uyur bu kisi ve madem isitamiyorsa hic bir ten beni, dondur bedenimi der ve buldugu her soguk nevaleye sarilir. Ben onunde secde ederim bu sahsiyetlerin, omürlüktür tepkileri.
bi cinayetin anatomisi diye kitap yazacak yakında. o derece sinirlendi .
kimseyi yalamyorum sayın yazar. sadece birkaç gün önce yavşayan kişilerle dalga geçiyordum. ama anlaşılmadığı için gelip burda 'yalaka ' diye yaftalanması gayet doğal.
diye bağırıp, sıcak yaz günlerinde terli terli insanları buz gibi suyla tahrik ederek içirmeyi başarmışsa, hastalıklarına da sebep kendisidir... sebebiyet verdiği durum hiç de hoş karşılanacak bi durum değildir... ama tüm bunların yanında buz gibi suyu içmiş ve sözlük yazarı olmaya da muvaffak olmuş bir arkadaşımızmış aynı zamanda...