hayal ettiklerinizin gerçekleşmesine imkan yok. bu yüzden asla mutlu olamayacaksın. mutlu olmanın tek yolu hayallerini küçültmek. çocukken verdiğin sözlerin hiçbirini tutmayacaksın. diğer insanlardan farklı olacağını söylemiştin ama bu koca bir yalan. sen de diğer insanlar gibi güzel bir ev, tatlı bir eş isteyeceksin. köpeğini sevmeyi, evinin içinde koşuşan çocukları seyretmeyi seçeceksin... belki bir de okyanusun sesini duyabilmeyi.
şanslıysanız bunları başarabilirsiniz ama asla eskiden hayal ettiğiniz o insan olamayacaksınız. hiçbiriniz dünyayı değiştiremeyeceksiniz. evet, bunları okuyanlar , siz bu dünyanın daha güzel bir yer olmasını sağlayamayacaksınız. belki yapabilirdik ama ölesiye tembeliz, ölesiye işe yaramazız. bu yüzden bütün çabalarınızın boşuna olduğunu göreceksiniz. sonra çabalamaktan vazgeçip sadece yaşamaya çalışacaksınız. eskiden varmak istediğiniz noktaya göre koca bir sapma...
bir sürü genç göreceksiniz, ölüm çok sinsi yaklaşır bir bakmışsınız gençliğiniz elinizden uçup gitmiş. yeni heyecanlar, yeni yüzler göreceksiniz. onların gözlerindeki parıltıya şahit olacaksınız. yanlarına gidip "asla başaramayacaksın evlat" demeyi düşüneceksiniz ama bunu yapmayacaksınız. çünkü onların da acı çekmesi lazım. büyümek için hayal kırıklığına uğramak şart. hem bunda kötü bir şey yok ki... acı çekmemiz gereken anlar yaşanması gereken anlardır.
bir bankta tek başına oturmak... denizden esen meltemin yüzünü okşaması... hayatın bir anlamı yok ama bu anları yaşadığın için şanslısın. sadece koşmak isteyeceksin bazen. nereye olursa... rüzgara karşı koşmak isteyeceksin, ikarus'un başardığını hayal edeceksin. o kadar hızlı koşacaksın ki ... çok hızlı koşacaksın ... bu dünyadan çıkacak kadar hızlı ... kendi küçüklüğünü göreceksin, bir köşede oturmuş sana gülümserken. uzun uzun bakacaksın ona. gözlerinde hayatı göreceksin. sonra yorulacaksın. herkes yorulur. yavaşlayacaksın. durduğunda o berbat hayatına kaldığın yerden devam edeceksin. hiçbir şey değişmeyecek. çünkü bütün bu çabalar boşuna...
