"ulan bu kadar kötü bir film olamaz" dedirtmeyi başarmış filmdir. imdb'de nasıl 6/10 aldığını aklım almıyor.
bu kadar kötü bir senaryoyu yazan senaristi de tebrik ederiz. tamam, zaman yolculuğuyla alakalı filmlerde mantıksızlık allah'ın emri ama bu kadar abartı mantıksızlıklar da olmaz be kardeşim.
butterfly effect 2 kabusundan sonra(filmin tamamına tahammül edememiştim ) ilaç gibi gelen bir devam filmi olmuş. belki ilk film kadar özgün bir sahne senaryosu yok ama insanı sıkmadan izletebilen hoş bir fim olmuş.
--spoiler--
sonundaki yangın sahnesi süperdir. giren müzik arasındaki bağırışlar olsun, yangın olsun filmin en güzel sahnesidir.
jenna: sam, neden bunu yapıyorsun?
sam: başka yol yok!
ha bir de sam bir ara "her şeyi düzeltemezsin. bazen bazı şeyleri batırırsın." gibisinden uzun bir şeyler diyordu. o sahne de en iyi ikinci sahne olmaya adaydır.
hoş bir film. eğer bir devam filmi olmasaydı çok daha fazla sevilebilirdi bu film. çünkü ilk filmin altında ezim ezim ezilen bir devam filmi çekildi. o filme butterfly effect fanatikleri bile sahip çıkmadı. yani o kadar kötü bir filmdi.
neyse filmin içinde bir çok konu var.. gizem, polisiye, kurgu, aksiyon ve bir çift kocaman meme.* ilk film kadar iyi olmasını beklemeden izlerseniz, hele ikincisi kadar kötüdür diye izlerseniz çok çok çok beğeneceksiniz bu filmi.
2. filmin 1. film kadar iyi olmaması nedeniyle beklentilere girilmeden izlenmiş; ancak şaşırtmış film. zekice, kafa karıştırıcı ayrıntılar barındırır. izlenesidir.
serinin ilk filminin mükemmel oluşu ve 2. filmin vasatında altında olması sebebiyle keşke ilk filmle kalsaydı 3e ne gerek vardı dediğim fakat merakıma yenilerek izlediğim ve gayet beğendiğim film (aşırı bir önyargıyla izlemeye başladığım içinmi beğendim yoksa gerçekten iyimiydi çözemedim).
ikincisinin finalini gördügümüz andan itibaren cekilecigini gayet iyi bildigimiz, beklerken ilki kadar iyi olmasını - hiç degilde ikincisi kadar berbat olmadıgını umdugumuz filmdir. hayırlı olsundur.
ilk film kadar iyi olmasa da ikinciden çok daha iyi olmuştur.filmin sonu klasik bir son olarak tahmin edilebilir düzeyde geçsede izlenilebilitesi olan bir filmdir. diğer iki filmin aksine başrol kendini feda etmemiştir. başrol açısından iyi bittiği söylenebilir.
ilk filmin tadini veremese de hoş bir filmdir. karakterimiz geçmişe dönüp bir seri katili aramaktadir. tabiki seri katil hiç umulmadık biri çıkmaktadir. başı biraz monoton olsa da sonunda yaşadiğiniz şaşkınlık filmin üzerine dökülmesi gereken ama geç kalınmış sosudur.
düşük bütçe ile düzel bir devam filmi olmuştur. senaryosu çok çok iyidir. ilk film kadar sağlamdır. lost etkileri de var bariz. kız kardeşi jenna'nın oda numarasının 23 olması veya başrolümüzün sürekli i can fix this veya maybe in another life demesi gibi ...
aslında senaryosu harici pek bir numarası olmayan ilk filminin ismini kullanarak para kazanma cabası ürünü olan film. ilk filmini izlediğimizde senaryoyu ilk kez görmüştük ve ilginç gelmişti hoşumuza gitmişti. ama her güzel şeyin sonu vardır değil mi.
her seri filmin son versiyonu daha bi zeka dolu olur. olaya daha bi hakim kalınır ve mevzu ya daha karmaşıklaşır ya da giderek anlaşılmaya başlanılır.
ama revelation öyle değil. revelation; butterfly effect filmlerinin en sonuncusu ve hayal kırıklığı. ne oyuncuları oyuncu, ne de hikaye "kelebek etkisine" tamamiyle hakim.
yönetmen bu sefer "ulan nasılsa bu kelebek etkisi olayını kavradı millet, olayı iyice karıştıralım, geçmişle geleceği sentezleyelim, olası mantık hatalarına da kılıfımız hazır olur" demiş olsa gerek.
adeta çakinin gelinini izliyor gibiydim. yersiz gerilmeler, kurgusallık adı altında zeka oyunları, bırak bunları allasen..
abartılmış kanlı sahneler, fazla ateşli sevişme sahneleriyle 2 farklı kitleye aynı anda hitap edilme çabasında bulunulmuş. birde drama severler izleyecek işte. hay sokayım sizin sanatınıza.
