çok söyledim, hala söylüyorum. abd istemeseydi zaten giremezdik. 1. tezkere de abd istemediği için "çıkmadı".
dilimde tüy bitti söylemekten. hala bazıları şaşırıyor. sonunda bir konferans vercem ama kim vurduya gitmek var işin içinde.*
iki ülke arasında savaş çıkması çok kolaydır. ayaküstü bir bahane bulabilirsiniz. ama bir ülkeyle strateji ortaklığı yapmak daha da kolaydır. ne kadar kolaydır? bu kadar işte. türkiye'ye destek veriyorum dersiniz. yarın bunu inkar etme, tam tersini söyleme hakkınız her zaman vardır. zaten dün de bunun tam tersini söylemekteydiniz. o an çıkarlarınız için en uygun olanı yaparsınız. aylardır somut adım diye beklememize rağmen, sırf bizi oyaladıkları için 15 günde 30 şehit veririz, akabinde sınır ötesi operasyon yaparsanız biz karışmayız siz takılın derler, anında yumuşarız, birden abd strateji ortağımız olur.
bir gün adamların bizimle işleri bittiğinde, 10 tane askerin kafasına çuval geçirirler. "yanlışlıkla" ülkemizi bombalarlar. biz de "noluyo lan" deyince "savaş mı istiyosun, savaşalım o zaman" diye strateji ortaklığı son bulur. kılıçlar çekilir. savaş başlar.
yani açıkça,
size sonuna kadar destek veririz,ama önce şu pkk lıları güvenli biyere çekelim.. ondan sonra size göstereceğimiz boşaltılmış yerleri, sizinle bir olarak havadan bombalayalım, sizin yanınızda oluyor hissi doğurup, biz yine pkk denen örgütü finanse etmeye devam edelim, tankta verelim , silahta verelim ellerine, ne de olsa bizden izin almadan tuvalete bile gidemiyorsunuz, sayın başbakanınızda tv lerde şov yapmaya devam etsin.
