tam olarak doğru olmayan önermedir.
burçlara değil de burçlar üzerinden fal yapmak şirktir dersek daha doğru olur. zira burçların özellikleri derseniz onun için bu söylem yanlış olur. yalnızca kaza ve kader vardır. burç falı şirktir.
burçların var olduğuna dair kanıt ise kuran-ı kerim'de mevcuttur. lütfen bilmeden fetva vermeyiniz.
15:16 - Andolsun biz, gökte birtakım burçlar yarattık ve bakanlar için onu süsledik.
25:61 - Gökte burçları var eden, onların içinde bir kandil (güneş) ve nurlu bir ay barındıran Allah, yüceler yücesidir.
gezegenlerin insan bünyesindeki nazara değmeyecek kadar minimum ölçüdeki etkisini abartıp insan karakterini birebir etkileyen vaziyetmiş gibi algılamanın şirk olduğu gerçeğidir.
Burçların varlığı Kur'an'ı Kerim'de zikredilmistir.Tüm insanlar az ya da çok burçlarının karakter özelliklerini taşır.
Asıl şirk olan burçlara inanmak değil;
Burçlar üzerinden yapılan fallara inanmaktır. Çünkü gaybı yalnızca Allah bilir.
~
"Hakikaten biz, gökte BURÇLAR yarattık. Ve temaşa edenler için süsledik.
(Hicr/16)
* Gökte BURÇLAR yaratan ve onların içinde bir kandil ve nurlu bir ay yaratan Allah'ın şanı ne yücedir!
(Fürkan/61)
* Güneş Aya yetişemez. Gece de gündüzü geçemez. Hepsi birer felekte yüzerler.
(Yasin/40)
* Allah, gökleri ve yeri HAK olarak yarattı. Bunda müminler için ibret vardır.
(Ankebut/44)
* Göklerde ve yerde olanların tamamı onun dur. Hepsi o'na boyun eğicidirler.
(Rum/26)
* Gece, gündüz, güneş ve ay Allah'ın kudretine dalalet eden ayetlerindendir. Siz, Güneşe ve Aya secde etmeyin. Onları yaratan Allah'a secde edin.
(Fussulet/37)
* Biz gökleri yeri ve aralarındakileri eğlence ve boş yere yaratmadık. Biz onları ancak Hak ile yarattık. Fakat onların çoğu bunu bilmezler.
(Dühan/38-39)
* O göklerde ve yerdekilerin tamamını, kendi tarafından sizin hizmetinize verdi. Bunda tefekkür eden bir kavim için ayetler ve ibretler vardır.
(Casiye/13)
* Biz, yeri, göğü ve aralarındaki şeyleri kafirlerin zannettikleri gibi abes ve batıl, boş yere yaratmadık.
(Sat/27)
* Ve size geceyi, gündüzü, Güneşi, Ayı ve yıldızları musahhar kıldı. Bütün bunlar O'nun emrine boyun eğmişlerdir. Bunların her birinde akıl kullanacak bir kavim için alametler vardır.
(Nahl/12)
* Gökten yere kadar bütün dünya işlerini o tedbir eder.
(Secde/ 5)
* Allah gökleri ve yeri ve ikisinin arasında bulunan şeyleri ancak Hakkı yerleştirmek için ve muayyen bir müddetle yarattı.
(Rum/8)
* Görmez misin ki, Allah, göklerde ve yerde olan şeyleri hep sizin menfaatinize musahhar kıldı. Üzerinize açık ve gizli olarak birçok nimetleri tamamladı.
(Lokman/20)
* Gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde, Allah'ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde muttaki kavim için özel ayetler vardır.
(Yunus/6)
* Göklerde ve yerde nice ayetler vardır ki onlar, o alametlerin üstüne basıp geçerler ve onlardan yüz çevirirler.
(Yusuf/150)
* Üstünüze yedi sağlam göğü bina ettik. Oraya parlayan bir kandil astık.
(Nebe/13)
* Biz dünya semasını yıldız ziynetleri ile süsledik. Ve onları azgın şeytanlardan koruduk.
(Saffat/6-7)
~
ebced hesabı ile aynı kapıya çıkan inanış. (bkz: 40 yapar)
rivayet edilen hadisler ve kendisi ebced kullandığı için buna itiraz edenler var. burçlara inanmak da öyle. "yerlerde ve göklerde inanmak isteyenler için ibret dolu mesajlar vardır." diye bir ayeti öne sürerek burçlara, astroloji ve astronomiye inananlar olabildiği gibi, "Kim Kurânı kendi kafasına göre tefsir ederse kâfir olur, velev ki isabet etmiş olsun." olarak rivayet edilen hadise inanıp ebcedi kabul etmeyenler de var. kaldı ki, islam'da yeri olan bir çok gelenek ve sayılar hep ebced ile bulunmuş ebcedle uğraşan din alimlerince. "allah'ın mükemmel şekilde işlettiği sistemi inceleyerek" bunun kişilik üzerinde etkisi olduğunu düşünmek doğru veya yanlış olabilir.
siz yine de ne ebcede, ne fallara tam olarak kapılmayın inanmayın, var olana bakın. kaderde varsa düzülmek, neye yarar üzülmek?*