Bir itham. Fakat size şöyle söyliyim. inanacak neyimiz, kimimiz kaldı? Çevremiz yalanlarla dolu. En azından umut fakirin ekmeğidir diyip, astrolojik açıklamaları dinlemek, o anlık bile olsa inanmak.. ne biliyim işte rahatlatıyor sanki.
başlığın tam olarak yansıttığı şey anlaşılsa da farklı manaları da çıkabilecek bir kavramdır.
burçlar yıldız kümelerine verilen isimdir. ve böyle bakılırsa burçların varlığına inanmak değil bilmek gerekir. bilimsel bişeye inanılmaz zira.
Gelgelelim esas bahsedilmek istenilen astrolojik burçlara.
Akrep kadınıyla birlikte olan cinsellik hakkında,
başak burcu tanıdığı olan ne kadar takıntılı, titiz oldukları hak.
oğlak burcu kişilerin kariyer peşinde olduğunu vs. gibi...
çevrenize bir bakınca genel olarak bu özelliklerin geçerli olduğunu görebilirsiniz.
inanmak inanmamak yerine bir istatistik tutarak belki de görülebilecek bir olgu olabilir.
Bir şeye inanmak veya inanmamak karşı tarafı şuçlamayı gerektirek bir olay mıdır ki acaba bu şekilde başlık koyulmuştur enteresan.
Doğadaki ayın suda gelgit yaptığına, (ki insan da sudan ...)
yağmur yağmadan önce romatizmalı hassas bir dizin ağrıdığına,
seslerle ve görüntülerle bile su moleküllerinin şeklinin değiştiğine (bkn. Japon bilim adamları)
inanan ve bilen insan;
buna da belki bilim geliştikçe inanabilecek hale gelebilecektir Kimbilir.
yavşaklıktan ziyade bilinmeyeni öğrenme güdüsüdür. insan, var olduğundan bu yana geleceği araştırmıştır hep, geçmişi sorgulamamıştır. hatta hintli matematik bilginleri birgün geleceğin tahmin olunacabileciğini düşünmüşlerdi bir sıralar. ütopya tabi ki. ama uzay-zaman yolculuğuna baktığınızda gelecek imkankız değil izafidir. burçlara gelince, mistik yönü olmakla beraber, tanımlanamamış bir etkisi vardır her nedense.
burçları gazete eklerinde yazandan ibaret zanneden, astrolojiden ve burçların insan karakterine etkilerinden bihaber bireyin ortaya attığı saldırgan ve cahilce düşüncedir.
bir de her gün bu burç denilen şeylerin altına yazıp duruyorlar gel de "beyinsiz" diye bağırma. yok o titizmiş yok bu sinirliymiş yok bu iyi sikermiş yok bu iyi verirmiş yok bu romantikmiş yok bu duygusalmış. mal mısınız lan siz? açıkça soruyorum size "siz mal mısınız" nolur bana bunun cevabını verin. erkekler pek yapmıyor bunları kadınların beyni malesef biraz daha ufak olduğu için hep bu tür şeylerle oyalanıyorlar.
burçlara inanan *** yazar arkadaşlarımın boşuna kanıtlamak için uğraşmaması gereken söylem. nasılsa yavşak.. ee şey pardon adam noktayı koymuş "yavşaklık" diye. bu adama ve bu küfrü edeni alkışlar nitelikte entry giren adamlara laf anlatmak mümkün değildir zira.
not: "insanların önyargılarını yıkmak, atomu parçalmaktan daha zordur" albert einstein.
17. yüzyılda gökbilimde (astronomi) edinilen yeni bilgi sayesinde inandırıcılığını, bu nedenle dinsel ve bilimsel rolünü kaybene kadar neredeyse 3000 sene hüküm süren bir inancın izlerinin kalması şaşırtıcı değil.
bu bize insanın istediği zaman, bilinçli bir kararla, saftirik olabildiğinin kanıtıdır. insan o anda, sahibinin atacağı topa tanrı muamelesi yapan bir köpek gibidir. köpek de bilir onun top olduğunu ve karın doyurmadığını.
bazı yeni bilgiler insana level atlatır ve eski dönemin hakim bilgisi yavşaklık fikri uyandırır bazı yeni nesillerde. onlar "yılbaşı" denen zaman bayramını kutlamaktadırlar artık. zaten burç/astroloji zamazingosu da insanların zamanı ve ilerleyişini anlama, kontrolüne alma çılgınlığının bir sonucudur.
ille de yavşaklık demek isteniyorsa, o zaman onun zararsız olanı.
başlığı açan mümin kardeşe itina ile hatırlatma babında, (bkz: hz. ibrahim) ve (bkz: hz. musa)'nın yıldıza bakanlar tarafından (bkz: nemrud) ve (bkz: firavun) a bildirildiği kuran'ı kerim de bildirilmiş olup, kur'anda geçen de sorgulanmaksızın iman meselesi olduğu için ki, imanın 6 şartından biri kitaba inanmaktır. anlamsızlaşan bir sorgulama başlığı.
dünyada 12 çeşit insan olduğunu, her gün yaklaşık olarak 625000000* kişinin aynı gelişmeleri yaşayacağını, aynı badireleri atlatacağını savunan zihniyetin icra ettiği yavşaklıktır.
uçan spagetti canavarına inanmak daha mantıklı.