1.
-
Gerginliği, düzgünlüğü kalmamış, buruşmuş olan.
2.
-
Özdemir asaf şiiri.
Hep yenilenir allıklar,
Sanılar doğurgandır..
Sonra:
Renklerin altındaki buruşuk.
Saç, güzel bir buluş,
Gözleri oyalasın diyedir..
Neden:
Kıvrımları tel-tel buruşuk?
Ah, o öpülesi ellerin;
An'ları var saldırgan, kaçamak..
Şimdi:
Ölesiye buruşuk
Sevip de saklar mısın?
Ben ütülü bir kuşağım..
Artık:
Sen sarındıkça buruşuk.
Durgun suyun yüzüsün,
Ben içinde bir balık..
Niçin:
Uyanınca sen buruşuk?
Yuvarlaklar üstünesin,
Çeliğin de mayası var..
Ama:
Yoğurdukça buruşuk.
Hiç düşündün mü taş,
Anılarda kırıldıkça yapışır?
Çünkü:
Hep yeniden buruşuk.
.
3.
-
süpürge yaparlar kuş uçmaz kervan geçmez köylerinde yurdun, misal; o köyün üzerinden geçen bulutların 70 yılı süpürdüğü bir "iş bitmiş" eskizi...
4.
-
kırışık. bazen sadece ütü ile halledilebilir. bazen kremlere ihtiyac duyulur. bazen bir yüz ifadesi olabilir.* envai çeşit şebeklikle kurtulunabilir.