bazen öyle olaylar ve haberlerle karşılaşırız ki burun direğimiz sızlamakla kalmaz adeta yüreğimiz dağlanır, mesela yakın bir zamanda yavru bir kedinin ön patilerinin ucunun kesilip patilerinin haşlandığı şeklinde bir haber okudum, bu haberi keşke okumasaydım dedim ve hemen haberi hızlı bir şekilde geçtim, bunu yapan bir insan olamaz, günümüzde ki psikoljik travmalar insan kılığındaki hayvanları nasıl canavarlaştırıyor, vahşileştiriyor, aslında devletin insanların neredeyse tamamını zorunlu psikiyatr tedavisinden geçirmesi gerekir ve sağlam bir eğitim, ahlak dersi de tabii topluma lazım.
bak şimdi karşılaştığım bir olay stajın hemen hemen 21.günü ortama alışma evreleri bilindik.. Arşiv odasına inilir ve kartonların arasında namaz kılan biri görülür. Bilemiyorum benim sızladı.
13 şehit haberinin alındığı an. daha doğrusu şehit haberinin alındığı an. hemde ne sızlamak, burnumun direğiyle birlikte kalbim, ciğerlerim, midem gözlerim ağzım bilumum heryerim sızlıyo.
ösym => dgs yerleştirme sonuçları => herhangi bir lisans programına yerleştirilemediniz => (puanım 279 evet burnumun direği sızladı) devam =>en düşük ve en yüksek puanlar=> ilahiyata yerleşen hödüklerin puan ve kontenjanları=> bilmem ne üniversitesi 260-250-240=> kontenjanları 20+20- 15+15=> halkla ilşkiler puanları=> 280-290 kontenjanları=> 5-6-7-8..(burnumun direği sızlamadı yandı kor oldu) sokarlar böyle adaletin içine lan.
bursa namazgah'ta bir arkadaşın bekar evi bulması sonucu bakmak için gittiğimde yaşadığım durum. mağara gibi bir ev acayip bir rutubet kokusu. gerisini siz düşünün. ki namazgah güzel bir semttir, o ev ne arıyor orada anlamadım.
bundan 20 yıl önce kardeşim ile aynı odada kalıyorduk. kardeşimin en sevdiğim huyu tam uykuya dalmak üzelere iken sesiz ve derinden salardı. işte o an burnumun diregi sızlar ve uyku kaçar. sonrası kavga, gürültü.