şehircilik olarak giderek ve yavaş da olsa gelişse de insanıyla git gide kötüleşen şehir.
şehirde tarihi bir restorasyon yapılmaktadır şu günlerde bu bahsettiğim gelişme paralelinde. gelişen yerlerinden birine örnek de kültürparktır, mükemmel bir yer olabilcekken yıllardır içler acısı bir durumdaydı.
Osmanlı'nın başkentidir...
Karizmadır...
Uludağ vardır ki harikadır...
Hacivat ile Karagöz efsanesi ile de ayrı bir önem taşır...
Üniversitesi de şıktır...
4 sene kaldığım havasına bi türlü alışamadığım şehirdir. ataevler ve görükle gibi öğrenci şehirlerini barındırır. binlerce öğrenciye evsahipliği yapmasına rağmen bursa sokaklarında öğrenci göremezsiniz. kozahanda çay içilir arkasından kahve içilir arkasından gözleme yenir. hukukçular lokalinde bira içilir(di) şimdi yıkmışlar, uludağda yaz kış mangal yakılır, mudanyada, trilyede (medyatik ismiyle sev kardeşim) balık yenir, gölbaşında köy ahalisiyle muhabbet edilir, gerçek iskender orda yenir biraz pahalıdır ama değmiştir, terminal otobüsüne özellikle 93 e küfür edilir, bursa maçına gidilip teksasla birlikte küfür edilir ancak stadyumun iğrenç mimarisi yüzünden maç seyredilemeden geri dönülür, ve bursada aşık olunur sonra mezun olunup terkedilir her nekadar hiç sevmedim bu şehri arkadaş densede her fırsatta mutlaka gelinir.... haftaya ordayım bursa beni bekle!
türkiye'nin 4. büyük şehri.osmanlı'nın beylikten devlet olmaya geçtiği ilk şehir(ilk başkent).belkide, aralarında 6 tane padişahta dahil,ulubatlı hasan'dan emir sultan'a çok sayıda tarihi şahsiyet, evliya ve yatır barındırdığından, batıda yer almasına karşın bir orta anadolu kenti kadar muhafazakar ve tutucu,kızlarının güzel ama kısa boylu, erkeklerinin son derece kavgacı ve hırçın olduğu,sürücülerinin kötü araba kullandıgı ama metro ve belediye otobüslerinin tertemiz kullanıldığı, hem dağların (bkz: uludag) (bkz: katirli daglari) hemde denizin (bkz: marmara denizi) birarada olduğu,türkiye'nin en büyük teleferiğinin bulunduğu (bkz: teleferik) otomotiv ve tekstil sektörlerinin merkezi.ayrıca dunyanın sayılı enstrumansız halkoyunlarından biri olan (bkz: kılıc-kalkan)'ın anavatanı.
Yanlış bilenler için bir düzeltme; Fatih Ürek kesinlikle bursalı değildir, kendisi erzurumludur. ben dadaşlara attım topu, onlar kime atarsa atsın artık.**
sırtını uludağ'a yaslamış, eteklerinde ovaları uzanan, etekuçlarını marmara kıyılarının nazik dalgalarla ıslattığı, hani masallardaki "dağlarından bal,ovalarından yağ akan" tarifine sahip, bereketli topraklar....dı. Oysa ki benim güzel memleketimin şimdi ovalarından sanayi atıkları süzülüyor marmara ya, Lodos esmese kışın gaz maskesi ile dolaşmayı elzem kılacak kadar kirli havayı solutuyor sahiplerine bu şehir. Aşırı ve kontrolsüz göçlerle neredeyse içinde bursa lı kalmayan bursa.
inanılmaz trafiği yüzünden dışarı çıkıp dolaşma isteğini kaybettiren şehir. bir de sürekli kavşak yapma hevesinde bir belediye ye sahiptirle ki apayrı bir konu.
çok eski dönemlerde harika bir yapısı olan ve osmanlıdan sonra bozulduğu görülen şehir. osmanlı döneminde yapılanlar elbette göze batar ancak yıkılanların yanında bu hiç kalır.