bugün

ilk metroya bindiğimde şehri gözlemlemek için iyi bir fırsat olacağını düşünmüştüm fakat caddelerin darlığı ve tonla reklam afişinden rahatsız olduğumu hatırlıyorum. Bakınca bir çıkarım yapmak veya düşünmek imkansız. Sadece ne çok reklam ve ne çok özel okul var diyorsunuz.
Son 20 yıldır anası avradı silkelenen şehir.

Birbirine yakın iki caddesi arasında astronomik farklar görebileceğiniz, vizyonsuzluk abidesi bir şehir. Ne bir dokusu var başından sonuna, ne de bir kültürü kaldı sokaklarında.

imkanım olsa dakika durmam, uk'da herhangi bir kasabaya giderim.

Ne yazık ki Doğup büyüdüğüm bu şehrin yaşanacak bir cazibesi kalmadı.
Erzurum ve Muş'tan garip biçimde çok yoğun göç almıştır.
Parayı bulan bir Muşlu soluğu Bursa'ya göç etmekte alır.

Hatta Muş sanki Bursa'nın bir ilçesi gibidir.
Muş nüfusu kadar Muşlu Bursa'da desek sanırım yanlış olmaz.

iç Anadolu için Ankara neyse, Sivas ve Karadeniz için istanbul neyse, güneydoğu için kıyı illeri neyse, Erzurum ve Muş için de bursa o'dur.
çingenelerin göçmenlerin ve kürtlerin işgal ettiği osmanlının eski başkentidir. siktirin gidin lan benim atamın topraklarından.
Bok gibi şehir. Bir de mafyacılık aşırı moda. Tinderdaki 10 erkekten 7 si mafya bir aileden.
Allah’ın belası lanet şehir .
http://www.halkgundem.com...e-tokat-saldiri-2861v.htm

bursa'da sıradan bir gün.
sabah tali yoldan ana caddeye çıkarken yoğun trafikte bir araç durdu ve bana yol verdi.
ben de yola çıkıp dörtlü flaşörleri yakarak ona teşekkür ettim, o da selektör yaparak teşekkürüme karşılık "bir şey değil topraam" mesajı verdi.
ardından birkaç yüz metre sonra aynı şekilde ben de başka bir araca yol verdim. o da bana dörtlü flaşörlerini yakarak teşekkür etti.
sonra bir başka araç bizim üçümüze birden yol verdi, ardından biz hepimiz başka bir araca yol verdik.
şaşırdım, kendi kendime "ulan kanada mı burası" diye sordum.
hayır, değil, bursa'ydı burası...
4 gündür yoktum, özlemişim memleketimi ya...

canım bursa'm...
centilmen ve medeni insanların bir arada yaşayarak koskoca bir ülkeyi beslediği, ekonominin can damarı güzel memleketim benim...

böyle böyle saygıyı büyüterek içimizdeki yabani otları temizleyip tamamen bir avrupa şehri olacağız inşallah...

yıldırım ilçesinin özeti.*
Arabayla 15 20 dakika dolaşıp park yeri bulamayınca nefret ettiğim şehir. Adam akıllı gezemedim. Sokakları dar, her taraf araba falan. istanbulda rezil olurum daha iyi. Bu ne.
Bugün merkezini bir ucundan öbür ucuna geçtiğim, (nilufer'den girip kestel'den çıktım) aşırı dikey mimarilesme ile içine edildiğini bizzat gördüğüm şehir. Midem bulandı, böyle iğrenç bir şehir planlaması olamaz. Yazık amk.
Tam bir çomarland.

Salgın döneminde düğüne devam eden mi dersin, alkollü olup uygulamadan kaçan mı...

Salgının başından itibaren zirveye oynamalarına şaşmamak lazım.

Ufak ve tefek taşlar ile...
biraz önce aniden sarsan, gürültülü gelen ve sadece birkaç saniyelik depremin olduğu şehir. bu enteresan depremin aynısı geçtiğimiz senelerde bir kez daha olmuştu.
Kıyamet kopsa da düğün yapacak insanları barındıran il.

Her akşam haberlerde bursa'da pandemiye rağmen düğün haberi görüyoruz.
görsel
her hafta sonu gördüğümüz gibi bugünde görürüz çıkma yasağına uymayanları özellikle Star TV de.
Suriler.
hiç bir sebebi yok sapık gibi seviyorum bu şehri.
Son günlerde kıçımı donduran memleketim.
Vücudun eklem yerlerindeki içi sıvı dolu keseciklerdir. Enfeksiyon olması durumunda bursit tanısı konur.

(bkz: Ben bugün bunu öğrendim)

Ha bi de şehir olanı var. O, hastalıktan da beter.
2. seviyede yani orta risk kategorisinde olup mekanların 7 ve 19 arası açılmaya başlanacağı, hafta sonu kısıtlamasının kalktığı şehir.
Canım aşk şehir . Sana olan sevgimi kelimelerle anlatamıyorum . Yasakların kalkmış hayırlı olsun .
Demek Tatile gidenler virüs götürmesi mavi olacak olan şehir.
Son güncellemeye göre covid vaka sayısı 100.000’ de 58 olan şehir.
Tamamlanmayan stadyum . içim buruk biraz .