Ak libasa büründün ey yeşil Bursa bugün
O saf, temiz karlar örttü bütün her yanı
Gözler bayram etmede, gönül vuslata sürgün
Kullar nasıl feda etmez ona, candan canı
Süt beyazından da beyazsın veliler şehri
Kaç mecnun geçti üstünden, kaç Ferhat, kaç Kerem
Sen yazdın destanını aşkın, deliler şehri
Bin başım olsa binini hak yola verem
Bir müşkül suale cevapsız kaldı dudaklar
Hodfüruş, nahoş bir zata hiç laf anlatamaz
Müberra duygularını kalp fevkınde saklar
Bedenin şükrü bir oruç, bir abdest, bir namaz
Gündüze sütre indi, sende hala sürur var
Yıldızlar nağmelerde kayıyor karanlığa
Sükutta şimdi, yalnız semayı seyirde yar
O da hazır geceyle birlikte yarenliğe.