ılık bir kış günü evimde oturmuş sobamın üzerinde kestane pişiriyordum derken aniden kapım çalındı üç defa uzun uzun. kalkıp kapıyı açtım postacı gelmiş imzalamam için bir kağıt uzattı imzaladığımda bana bir zarf uzattı merakım iyice artmıştı teşekkür ederek zarfı aldım hızlı bir şekilde ağzını yırtıp açtım bir davetiye mektubuymuş zall ve saz arkadaşları beni uludağ sözlükte yazmam için davetediyorlar. güldüm o anki yaşadığım heycana bir an aklımdan mektupa cevap yazıp terslemek geldi ama davetede icabet etmemek ayıp olurdu. çocukların kalbi kırılmasın diye kabul ettim onlarda beni Bursaya davetettiler yazar olamk için önşartmış ama ben kabul etmedim.
En kısa zamanda Bursayı görmesi gereken yazarlardır.
Gidin Bursa'ya hemen alışveriş merkezlerine gidip kafayı boş gürültüyle doldurmayın!
Tophane'ye çıkın, şehri izleyin, kendinizi dinleyin,
Gezin oraları neler yazıyor gördüğünüz kitabelerde? anıtlarda? türbelerde?
Sadece Bursa'nıın değil, bu ülkenin tarihidir.
kerhanesi yikilmadan evvel kerhanesine gitmistim, araba ile gecerken ozdilek diye bir yerde kahvalti yapmistim, uludaga gittim., uludag gazozu ictim, teleferige binmistim.ayrica bursali bir travesti yuzume tukurmustu.
not:hakiki iskenderden de yemistim