biraz önce oradaydım. herkes coşmuş herkes heyecanlı. ordakilere sordum ne eylemi bu diye "içciler patrondan hakkını istiyorlar zam istiyorlar" dedi. halbuki işçilerin oraya toplanma sebebi kendilerini sömüren türk metal sendikasının dikdatörlüğünden artık bıktıkları içindi. türkiye'de sendikalar artık terör örgütü haline gelmiş durumda. işçinin maaşından yapılan kesintiyle o kadar çok para kazanıyorlar ki, o kadar çok büyümüşler ki herkes sendikalardan korkuyor. devlet 1 mayıs'ta ortalığı yakıp yıkacaklar diye korkuyor. patron, devletin bile korktuğu bu terör örgütlerinden haliyle korkuyor. bu sendikaların bir an evvel terör örgütü benzeri yapılarından çıkmaları lazım. işçinin maaşından doğrudan kesinti yerine işçi telefon faturası öder gibi sendikanın parasını gönüllü ödediği bir sisteme gelmesi lazım. bakın bakalım o zaman kaç sendika kalıyor.
bursa'daki eylemde görüldüğü üzere işçileri patrondan koruduğunu iddia eden sendikalardan korunmasını sağlayacak bir yapı kurulması gerekiyor. ya da bütün sendikalar kapatılacak.
sendikalar bu ülkede fabrikaları batıran sülüklerdir. bütün sendikalar kapatılmalı ve aldıkları devasa paralar işçilere geri iade edilmeli.
(bkz: feribottan entry girmek)
patronlar ordaki işçilerin sırtından milyon dolarlar kazanırken o parayı neden paylaşmak istemezler işçilerin emeğinin karşılığını neden vermezler yazık o milyon dolarlar nerelerine sokuyolar acaba...
imrenerek baktığım, izledikçe gurur duyduğum örnek alınası grevdir.
adam gibi grevdir.
birlik beraberliğin hasıdır.
köle gibi çalışıp üç kuruşa talim edilmemesi gerektiğini anlatır.
cesareti gösterir.
dirayeti gösterir.
.
bakın da örnek alın biraz.
Biri geziciler demiş ama oraya siyaset yapacak kimseyi sokmuyor işçiler. Tek dertleri haklarıını alabilmek. Siyasi bir hareket olmuyor o bahçede, aileler ve diğer fabrikadan gelen işçiler var. Şuan sonuna kadar haklı ve mantıklı bir direniş var.
Gezi gibi olmasını isteyen emek düşmanıdır. Gezide gördük bazı provakatör grupların ortalığı karıştırarak, haklı mücadelemizi kirlettiğini. Bu yüzdendir ki siyasi amaç taşımıyor ve yalnızca işçilerin uyanış hareketidir bu direniş.
Destek vermek istiyorsanız reno aracınızım armlemine siyah bant çekin işçiler hakkını alana kadar. Destek için gideceksenizde siyasi sloganlar atmayın. Zaten polis ve patronlar gezi gibi olmasını istiyor ki müdehale edebilsin. Gidin polisin ekmeğine yağ sürün demek gibi birşey gezicileri çağırmak.
kendi sendikalarına geçmek istedikleri için işgal eylemini gerçekleştiren işçilerden 22 tanesi bugün alınan habere göre, işçi düşmanı fabrika yönetimince, işçilerin kendi açıklamalarında da söylediği gibi diğer büyük kitleye gözdağı verme amaçlı olarak kapı önüne koyulmuş. işte işçilerin konuşma görüntülerini d içeren haber: http://haber.sol.org.tr/s...alar-basladi-haberi-62392
ödp, tkp ve emepinde desteğe geldiği ve türk metal paralı askerlerinin saldırısına uğradığı istihbaratı dolaşıyor, ümit verici bir hareket, gelecek neslin işgallerine emsal olması dileğiyle tavandan taban'a değil tabandan tavana hareket için birleşin diye bağırmak geliyor içimden.
yazılanlara bakıldıkça gerçekten fabrika yetkilerinin bu sözlükte yazdığını düşünüyorum.
neymiş? işçiler fabrikaya yükmüş. neymiş? işçiler aldıkları paraya şükretsinmiş. dışarıda işsiz çokmuş.
işte anlatmaya çalıştığımız biraz da bu, sevgili sözlük.
bu, adına kapitalizm denen düzen, kendi yarattığı sorun olan işsizliği, daha sonra işçilere karşı da bir tehdit olarak kullanma düzenidir aynı zamanda.
"beğenmiyorsan işte kapı! dışarıda karın tokluğuna çalışıcak, köpek gibi yalvaran işsizler var!"
yemez bunlar ama yemez. çok duyduk bunları.
üstelik burada işçilerin öncelikli derdi para da değil. kendi sendikalarına geçmek istiyorlar. demokratik olduğunu iddia eden bu ülke, işçiler sözkonusu olduğunda neden birden plütokrasiye geçiyor acaba?
son olarak müjde müjde size...
renault işçileri maalesef, dışarıdaki terörize ortam nedeniyle (türk metal çetesi'nin saldırıları) fabrikayı polis nezaretinde boşaltmaya başladı. ama bu iş burada bitmeyecek.
Su anda para uretim degil hizmet sektorundedir... Bir fabrikanin giderleri tahmin edeceginizden cok daha fazladir...
Bu isin her seyden once her ay tutan 100.000 larca vergisi vardir. Ondan sonra minumum 10.000tl tutan elektrigi vardir. Parca alimi, gumruk masraflari, ham madde vs. ye girmiyorum bile... Hadi, diyelim bir sey uretildi, bunun ikinci sinifi var, testleri var, kontrolleri var. Isci isini iyi yapmazsa, fabrika zarar eder...
Gectim onu, diyelim fabrika arabayi yapti, peki bu arabayi renault alacak mi? Ellerinde de patlayabilir...
Kisaca fabrika isinde degiskenler cok... Bu iscilerin sigortasi var, asgari ucretle calisiyorlar, buyuk ihtimalle yemek servisi de mevcut. 1500 isci, nereden baksan minimum 4500000tl lik bir yuktur fabrikaya.
Kimse para dagitmak icin calismiyor, herkes para kazanmaya calisiyor. Fabrikanin da paraya ihtiyaci, ucuz isciye ihtiyaci var. Bu isciler ayaklandigi icin, fabrika is yapmiyor, uretim durdu... Bu fabrika yarin batsa, 2000 kisi isinden olacak. Ne ugruna?
Bu gun insanlar sokakta issiz gezinip dururken, bu isciler hallerine sukredeceklerine boyle nankorluk yaparak hem ulkemize hem de eknomomize zarar vermektedir...
Edit: Renault fabrikasiyla hic bir alakam yok, ancak fabrika islerinde olan tanidiklarim var. Bilgilerim onlardan gelmekte... Kendimi ifade edebildigim izannetmiyorum o yuzden bir deneme daha:
- Bu gun maalesef insanlar fabrikatorlerin cok para kazandigini zannediyor; yalan! Aslina bakarsan bazi fabrikadaki isci fabrikatorden fazla para kazaniyor. Cogu fabrika borc batigi icerisinde surukleniyor. Ulke ve vatandas olarak bu fabrikalar batsin deme hakkimiz yok... Uretimimiz, ulkemizin gururu bu fabrikalar. made in turkey isaretleriyle gururumuzun kabardigi yerler.
Maalesef bir fabrika iscilere super calisma kosullari saglayamaz. Fabrika para kazanmak durumundadir ve bunun temeli ucuz uretimden gecer. Fabrikada calisan cogu iscinin sigortasi, yemegi ve maasi vardir. Turkiye standartlarinda, maalesef bunlar cok iyidir. 2 kisilik bir aile gecinebilir, adamin da ssk'si olur...
Ama cikip bu isci nankorluk yaparsa, daha fazla para istiyorum diye atlar, fabrikada uretime engel olursa hem ekmek yedigi ele vurarak terbiyesizlik yapar, hem de eknomomizin temel taslarindan ve milli gurumuz olan uretimimize zarar verir...
sasirtan isyandir. bu zamana kadar renault, tofas vb. hep calisilmak istenen yerler olarak gorulmustur. sendikanin kendi cikari icin iscileri piyon olarak kullanip, lokavtina sebep olmasa bari dedirtmistir.
Türkiye işçi sınıfına selâm!
Selâm yaratana!
Tohumların tohumuna, serpilip gelişene selâm!
Bütün yemişler dallarınızdadır.
Beklenen günler, güzel günlerimiz ellerinizdedir,
haklı günler, büyük günler,
gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan,
ekmek, gül ve hürriyet günleri.
Türkiye işçi sınıfına selâm!
Meydanlarda hasretimizi haykıranlara,
toprağa, kitaba, işe hasretimizi,
hasretimizi, ayyıldızı esir bayrağımıza.
Düşmanı yenecek işçi sınıfımıza selâm!
Paranın padişahlığını,
karanlığını yobazın
ve yabancının roketini yenecek işçi sınıfına selâm!
yaklaşık 1500 kadar renault otomobil fabrikası işçisi, sarı sendika Türk Metal sendikasından DiSK'e bağlı Birleşik Metal-iş'e (BMiS) geçişlerinin yapılmasını talep ediyor.
fabrika halen işgal altında.