Bir şehrin meydanı bu kadar mı sikik olabilir? E sikicisi sağlam olunca mümkün tabi.
Hiç unutmuyorum; kent meydanı diye yutturulan o avm'nin açılmasına güneşin doğması kadar zaman kalmıştı ve ben oralardan geçerken marabalar yer karolarını döşemekle meşguldü. Sonra o karolar malum hepsi rezil oldu. Hayır amk madem ki böyle bir rezalet olacak, yap bir duyuru, de ki "açılışımız falanca tarihe ertelendi". Ama nerede bizde öyle yiğit.
bir şehrin meydanı/merkezi anca bu kadar kötü bu kadar bakımsız olabilir. yıllardır aynı hengame aynı pejmürdelik. avm rezilliğini geçtim çevre düzenlemesi sıfır, her gün binlerce insanın geçtiği güzergahta yer döşemesi kırık, sökük, parça parça halde, her yer çöp içinde, seyyar satıcılardan geçilmiyor. osmangazi tren istasyonundan itibaren başlayan rezillik kent meydanı ve sonrasında köprülü kavşak ışıklarında da devam ediyor. hiç kimse çıkıp eski hali şöyleydi, efendim garaj varken kötüydü falan demesin. tipik orta doğu ülkesi, hindistanın varoş bir semtindeymişsin gibi hissediyorum. hep bir karmaşa, hengame içindesin, yeşil yok, ferahlık yok. gönül rahatlığıyla dolaşamıyorum, şehrime yakıştıramıyorum.
yıkılması gereken hala ayakta duran bir yalan abidesidir. bursalılara atılmış en büyük kazıktır. esasta meydan gibi meydan olacaktı fakat hikmet şahin döneminde çevresi kapatılarak! avm'ye çevrildi. ilk yıllarıda oturma yerleri vardı millet gitsin kafelerde otursun diye kaldırıldı. şimdide aynı şey yapılmakta. şu anda bütün oturma yerleri kırıldı ve ne yapmaya çalışıyorlar anlam veremiyorum. aslında anlamı var önceki uygulama yetersiz olmuş olacak ki komple kaldıralımda millet tamamiyle avm'ye gitsin şeklinde düşünüyorlar galiba. (kapitalizm örneği)
nerden geldikleri belli olmayan şu serseri kılıklı anketörlerden ve yerdeki adını bile veremediğim kaldırım taşlarından acilen kurtulunması lazım.
kaldırımındaki parke taşlarını yapan firmanın elemanları her geçişimde yolumu kesip "bir dakikanızı alabilir miyim? diyen kılıksız gençlerdir sanırım işlerine de giyimleri kadar özen göstermişler.
yeni yapılan otel, tokiler ve bu bursa kent meydanı ile bursa'nın girişindeki o dağ manzarasının içine eden bir görüntüye sokan üçlüden biridir.
o yapılan camlar, neden sürekli kirli gibi durur bilemem. dekorasyon yaptıysanız bile olmamış, değiştirin.
eskiden garaj vardı bir keşmekeşti, şimdi de çok umulanın bulunamadığı meydan ve avm'dir.
edit : şehrin girişinde hengame gibi bir bina var ve memnun olanlar var hmm. insanın estetik duygusunun olmaması ne kötüdür.
akp yapıyorsa kötüdür zihniyeti tarafından yerden yere vurulan mekan. çok güzeldir, çok iyidir gibi bir şey diyemem, bence de daha iyi olabilirdi. binalar estetik değil, dahası yere döşenen granit taşlar tam bir felaket. çoğu kırık zaten (buna acil bir çözüm bulunmalı) ama oranın eski halini gayet iyi bilen biri olarak diyorum ki iyi ki böyle bir avm yapıldı oraya. renk geldi, hareket geldi, can geldi; dahası öncesinde akşam vakti geçmeye korkacağınız pislik yuvasıydı oralar. şimdi ise insanların öğle aralarında, iş çıkışlarında koşarak gittiği bir yer oldu.
sürücülerin ve yayaların trafik kurallarına uymamasına gelince de; burası türkiye, her yerde böyle. kurallar sadece 'aptallar uysun da biz işimize daha kolay bakalım' mantığıyla var sanki bu ülkede.
yıllar sonra bursa'ya döndüğümde görüp şaşırdığım yer. çocukluğumun geçtiği bu kentte yolumuz mutlaka düşerdi eski santral garajlı haline. her seferinde mutlaka kafkas'tan karyoka alır, kasanın yanında duran zenci bacıya (zambo sakız) göz kırpardım. hey gidi günler hey.
mimarısi çok yavan olan binaların kapladığı meydandır. üstelik o binalar alışveriş merkezidir. ulan sanki bursa'da avm sıkıntısı var da böyle ortalık yere avm yapıyorlar. her taraf avm kaynıyor zaten bursa'da. bari binaları daha göne hoş gelen bir şekilde yapsalardı. hiç olmamış. gittikçe betonlaşan bursa'yı daha da köreltmiş. şöyle osmanlı mimarisini anımsatan güzel bir yeni sanat eseri tarzında bir şeyler yapılsaydı yine avm olsaydı yine olurdu belki. ama bu olmamış. belediyenin aklını seveyim aklını.
bursaya yakışmayan çakma meydandır, alışveriş merkezi olarak yapılan estetik yoksunu binalar yerine yeşil alan bırakılsaydı çok daha hoş olurdu, hemde geçmişte 'yeşil bursa' olarak sıfatlandırılan şehrimize layık olurdu, ama olmadı. birilerinin cebi doldu, biz sade vatandaşlar izledik, hiçbir tepki vermeden, ilgililere hesap sormadan, herzamanki gibi...
bir kentin meyndanı ünvanını alabilecek kapasitede görmediğim yer; zira hangi akla hizmet o kadar biçimsiz binalara milyon dolar yatırdınız diye sormak isterdim! estetikten bu kadar uzak olmak zorunda mıydı? hayır camları da kaldırsaydınız düz beton küpler olsalardı bari derdik dünyanın en büyük beton kütleleri bursa'da diye, en azından insanlar sorgulamazlardı, biz de rezil olmazdık...
olay gazetesi yazarlarından birine gönderilen mail olayı çok güzel özetlemiş;
Kent Meydanı' nın kırık taşları...
Ben işim gereği her gün Kent Meydanı' ndan sabah ve akşam olmak üzere günde 2 kez geçmek zorunda olan biriyim. Milyonlarca dolarlık bir yatırımla meydana gelen Kent Meydanı ve alışveriş merkezinin alanına döşenen parke taşları, her yağmur sonrası mayın tarlasına dönmekte. Hangi parke taşının üstüne basacağınızı bilmiyorsanız, ayağınız su içinde kalıyor. Kuru havalarda da basılmasıyla çıkardığı seslerle konser veriliyor havası veriyor.
Bir ara, bozulan parke taşları az da olsa değiştirildi. Bazıları da değiştirilmedi. Sanırım bunların değişmesi için un ufak olması bekleniyor. Bursa' nın merkezinde yer alan, gezmeye gelen insanların ilk olarak gördüğü bu yerin, gelenlerin kafasında olumsuz etkiler bırakacağı kesin. Bu alandan Osmangazi Belediyesi mi, yoksa Büyükşehir Belediyesi mi ya da Kent Meydanı AVM yetkilileri mi sorumlu bilmiyorum. Kim sorumlu olursa olsun, bu sorunu bir an önce halletmesi için tüm yetkilileri göreve çağırıyorum. Saygılarımla.
ya o granit kaldırım taşlarının hangi zihniyetle oraya döşendiğini ya da taşlarda bir sorun olmadığını, birilerinin bilinçli olarak taşları kırdığını açıklasınlar.
