1995-1999 seneleri arasında 4 senemin geçtiği, hakkında her entry girmeye kalkıştığımda hangi birini anlatayım diye çaresiz kaldığım, mezunu olmaktan gurur duyduğum canım lisem. bursanın en eski lisesidir, ülkeye bir çok değerli insan kazandırmıştır falan bunları herkes biliyor zatende, bir de yaşamak gerekiyor. bursa erkek lisesi bir kültürdür, değerdir. bir tek eski binası bile, çekilen onca zorluğa değer, kötü anıları unutturur. aradan geçen onca seneden sonra bile, gecenin bir vaktinde marşını adama şakır şakır ezbere okutturur. bursa erkek liseli olmak bir ayrıcalıktır.
eski bina'nın kokusu... neşet şen... süper - normal ayrımı... fazlı tekmen... yatılılar... ramazan özbayrak... "yüzyıllardır yükselik gökerle çıkan sesi"... şinasi... pinpon masası... mehmet kulaklı... dandik berber... yine ramazan özbayrak... ümit doğan ile "istikal mavşı"... yeni kantin'in sosislisi... müjdat ve mor vosvosu... parlament mavisi ceketler... kıllı faik... maksem yokuşları... tekrar ramazan özbayrak... vakıf fiyaskosu... kaleci nevzat... okul çıkışı heykel'e-gima'ya sallanmak... bir daha ramazan özbayrak... mahkeme fırını... 'turşu'... lümpen ülkücüler... spor salonunun tribünlerinde beden dersi için soyunmak... insan evladı olmayan köpek bedenci... alt bahçe çöp altı keşhane... okulun çevresindeki dönerciler... masa üstünde namaz kıldıran komik dinci... yurt önü çeşmelerinden su içmek... topesto... spor ayakkabı unutulduğunda yenilen tokatlar ... "güzel bursa üstünde göklere çık dalgalan"... normellerin süperin kızları efsaneleri... basketbol maçları... eski müdür... "biz erkek liseliyiz"... yeni müdür... kadın ingilizce öğretmenleri... nöbetçi öğrenci olmak... biyolojici celâl... tan'a gidenler... yeşilırmak'a gidenler... matematikçi kadir... geç kağıdı almak... c sınıfı... istiklâl marşına geç kalınca bahçede çöp toplamak... japon balıkları ve havuz... pilav günü... yeni bina alt kat tuvalet keşhane... on dakikalık teneffüs... eski bina köşe dev sınıflar... eski bilardo odası... türk sanat müziği korosu ve topal edebiyatçı kadir... ramazan özbayrak yedinden... hep kapalı olan kütüphane... pervin katip... sait faik abasıyanık büstü... istiklâl marşında çekilen uzun nutuklar... kapı girişide kıyafet kontrolü... al sana tekrar ramazan öyzbayrak ve tekwando... arka bahçedeki direğe tutunarak kaçmak ve mazotlanması... yıllıklar
Mehmet Selim Sivritepe tarafından kaleme alınmıştır, Gaye Kitabevi tarafından 2006 yılında yayımlanmıştır, 198 sayfadır.
Türkiye'nin en uzun ömürlü okullarından olan Bursa Erkek Lisesi 1885'te kurulmuştur. 2006'da 121. kuruluş yıldönümünü kutlamaktadır. Okul, önce idadi ve sonra sultani ve lise sıfatıyla hizmet verilmiştir. En mükemmel şekline Cumhuriyet döneminde ulaşmıştır. Lise eğitim tarihimizin canlı şahididir. Bu kadar uzun zaman diliminde Bursalı ve Bursa dışından gelen pek çok talebenin yetişmesine, kültürlü bir insan olarak toplumda yer edinmesine katkıda bulunmuştur.Onları yükseköğrenime hazırlayıp Türkiye'nin yetişmiş insan gücü ihtiyacını gidermeye çalışmış ve halen de çalışmaktadır.
okuyanların her daim okumakla gurur duyduğu, her daim bursa erkek liseli olmak düşüncesiyle benimsenmiş, şahsım gibi üniversite yaşantısı görmüş bir ferdi bile, onun tarihi binasında geçirilmiş yıllarına değişilmeyecek eğitim çınarı.
Bursa'da genel liseler arasında birinci olan BEL, anadolu lisesi statüsü kazandıktan sonra gözünü yükseklere dikmiş kendisine rakip olarak sadece Galatasaray Lisesi'ni görmüştür!
Öğretmenleri hakkında kısa bilgi :
Müjdat Bayburtlugil:Almanca öğretmeni. Şahane bir hocamızdır aynı zamanda büyük bir ressamdır. istanbul'da sergiler açar. Pos bıyıkları başka kimsede yoktur.
Ercan Özdemir:Fizik öğretmeni. ODTÜ mezunu ama hiç numarasını görmedim.
Nevin Çelik:Edebiyat öğretmeni. Çok kısa ve çok toleranslıdır.
Erhan Vural Demir:Başbakan adayım.(ciddiyim.)
1999 yılında mezun olduğum lisem. Hala her pilav gününde duygulanırım. insan değerini mezun olduktan sonra anlıyor. "Keşke 1 haftalığına da olsa tekrar okuyabilsem" diye haykırmak istiyorum.
Büyük aşkların doğduğu, büyük dostlukların kurulduğu, büyük kavgaların olduğu, büyük insanların yetiştiği, büyük sınıfların olduğu, büyük eğlencelerin olduğu, büyük anılarla mezun olunan büyük lise.
"Kız"ların gelmesiyle yeniden adam olan okul.Demek ki neymiş; erkekler batırmış!
"okuldan mezun olamayan ünlüler"heykellerine Neşet Şen'inki de eklenmelidir.
Sait Faik'in okuduğu, ilk öykülerini yazdığı bir okuldur, Reşat Nuri de burada hocalık yapmıştır.
Ümit Hoca'mı ellemeyin acaip yemek güzel yemek yapar. Sorun, tarif etsin.
Eski binası güzeldir ama.,.Tahta döşemeler gaz kokar, gıcırdar. Hanimiş, kimde varmış öyle okul bakim!
Ramazan Hocam iyidir, yalnızca Atatürk deyince zıvanadan çıkma olasılığı mevcuttur.Kelime-i şehadet de getirebilir o anda.