sanki hani biri osurduğunda bir toplulukta herkes birbirine uzun uzun bakar ondan sonra güler ya, işte bursa da uzun uzun birbirine bakan insanlar var ama kimse gülmüyor maalesef...
ramazan ayında bursa daha bir başka güzel ölüyor!
allah'ım bu şehir ne zaman işgalden kurtulacak diyorum her defasında geçerken bomboş sokaklardan... kimse oruç tutmasa dahi insanlar korkusundan dışarı çıkamıyorlar!
bu ne biçim bir şehir be! hem kendine bağlıyor deli gibi hem de atmaya çalışıyor zararlı madde girmiş bünye gibi, antikorlarını salı salıveriyor insanlarının üstüne, etraflarını kuşatıp parçalıyor saniye saniye!
bursa... aaaah bursa! sen ne zaman adam olursun ben de o zaman giderim bu şehirden herhalde!
oysa ne güzeldin eskiden... kötünün iyisiydin eskiden... yok yok çok daha iyiydin be bursa'm...
şimdi geberik bir gelin bursa'm uludağ'ın eteklerinde zil çalmakta...