Ekonomik çöküntü, ahlaki çöküntüyü ve en sonunda sosyal çöküntüyü de beraberinde getirir. Bir toplumun yok oluşu da böyle başlar.
Akp döneminde ekonomisi yıkılan milletimizde eskiden suç bilinen seyler de suç sayılmamaya başlandı. Evsiz çocukların baklava çalıp cezalandırılması ayıplandı bırakın çalsınlar dendi, Soma da tarihin en büyük maden faciası olduğunda hiyerarşik amir olduğu icin istifa etmesi gereken bakan çıkıp '3 gündür ayni gömleği giyiyorum' dedi. Ayakkabı kutularından para çıktığında ve hükümet üyelerinin ses kayıtları çıktığında daha hiçbir kanıt yokken hiçbir inkar hile yokken birileri 'yalandır montajdır cemaatin oyunudur' dediler. Erdoğan çıkıp evet ben çaldım dese yok ya dememiştir diyeceklerdi. Ya da evet çaldım ama sor bakalım niye çaldım deseydi ne dese kabul ederdi bu insanlar.
işte toplumun ahlak anlayışı bu kadar kısa bir sürede bu kadar gözle görülür şekilde değişti.
Eskiden bir kıza tecavuz edilince abisi tecavuzcuyu öldürür ve namusunu temizleyip göğsünü gere gere hapse girerdi. Bugün artık tecavuz sıradan oldu. Buna alıştık. Ardından çocuklara tecavuz başladı. Bunlara da alıştık. Sonra da engellilere ve yaşlılara başladı. Şuan bunlara da alışmak üzereyiz ve yakında toplu tecavuzlere de alışacağız.
Sosyal çöküntü had safhada. işte bu yüzden bir gün hayalim bu ülkenin devlet başkanı olmak ama öncesinde ise şuanki adıyla aile ve sosyal politikalar bakanlığını yapmak. Çünkü bu sosyal çöküntüyü engellemek gerek.
yasasııııın engelli bu kimseye diyemez.
bizde zaten acizin itin önde gideniyiz pipimiz var beynimizin olmasına gerek yok.hadi yumulalım.belki sonrada öldürürüz.
