bursa da en güzel mekanlar

entry35 galeri0
    26.
  1. 27.
  2. gölyazı mükemmel bir yer balık satın alın taze balık var.insanları da çok sıcak ve samimi.Cumalıkızıktaki insanlar gibi soğuk ve ruhsuz değiller.
    0 ...
  3. 28.
  4. 29.
  5. merkezde tabipler lokali, leman, biramania tavsiye edilir. alkolsüz istiyorsanız mıka gidip sobanın üstünde kestane pişirmeden mezun olmayın. görüklede mi? arkada kalmış kırıntı diye bir yer var. yemekleri çok güzel.
    0 ...
  6. 30.
  7. Emir Sultan Camii etrafı ve o alanlardır.
    6 ...
  8. 31.
  9. 32.
  10. altıparmakta mık, likmus, fsmde hayal kahvesi, caddeüstü, çekirge'de dürümcülerin hepsi. kükürtlü'de veni vidi.
    0 ...
  11. 33.
  12. burada yazılmış olup da benim katılmadıklarımı yazayım öncelikle, sonrasında da kendi önerilerimi sıralayacağım. karşı cins popülasyonu oalrak da değerlendireceğim mekanları. sonuçta amaç sadece bir şeyler içmekse oturup evde içersiniz. bir mekana ya mutfağı için, ya manzarası için, ya konsepti için ya müzikleri için ya da karşı cins için gidersiniz. bunların hepsini birleştirebilen mekan zaten süper mekandır. karşı cinsle etkileşimde(salt seks değil her türlü paylaşımdan bahsediyorum) bulunma isteği insanın doğasında vardır. dolayısıyla bunu gözardı etmeyeceğim mekanları yorumlarken.

    mık: çayı berbattır ve üstelik 1.5 tl' dir. o kalitede bir yer için pahalıdır bu fiyat. bildiğin kahvehanedir. yalnız buradaki kahvehane kelimesi mekanı küçük görmek için yazılmamıştır. aksine iyi bir şeydir bu. sıcak samimi bir ortamı vardır. yeri kötüdür bence. yani altıparmak' ın ara sokağındadır. ellerinde pitbull olan apaçiler dolaşır oralarda. keşke tophanenin üst taraflarında filan olsa bu cafe hani şu istanbul' da olan yazarların, entellektüel insanların takıldığı mekanlardan biri olsa keşke. takılanlar ya oranın senelerdir müdavimi olanlardır ya da onlara öykünen lise tayfası. dediğim gibi arkadaş ortamınız oradaysa gidilir, gidilmelidir ama takılan kitleden çok beklentiniz olmasın. pek çoğu kendini çok özel sanan sıradan tiplerdir, vasıfsızdır. dışarıdan çok entellektüel görünürler ama bilgileri genelde sözlükten edinilenlerle sınırlıdır, yüzeyseldir.

    gren: mık' ın 20 metre kadar aşağısıdadır. yine konum oalrak kötü bir yerdedir bana göre. yalnız içeride elinde eğitimsiz pitbullar olan tipleri göremezsiniz. daha nezih bir ortamdır mıka göre. fiyatları o sokaktaki en pahalı kafedir. takılan insanların pek çoğu kasıntıdır ve yine pek çok konuda bilgileri çok yüzeyseldir. işletmecisi güler yüzlü, sıcak bir adamdır. aslında bakarsanız mık da, gren de oralardaki en yoğun kız popülasyonuna sahip mekanlardır ve bu nedenle pek çok erkeğin de uğrak yeridir. gren' in yemekleri için ayrı bir parantez açmak gerek yalnız; gerçekten de fiyat kalite açısından düşündüğünüzde rahatlıkla bursa' nın en güzel mutfaklarından birine sahip olduğunu iddia ederim. fiyat-kalite açısından diyorum ama dikkat edin. en büyük artısı çalışanları. garsonların hepsi son derece saygılı ve düzgün insanlardır.

    turuncu cafe: gren' in hemen arkasında yer alır. alkolsüz bira bulunur. keşke alkollü bulundursa çünkü bence en büyük artısı menüsünde doritos bulundurması * yine bulunduğu civar göz önüne alındığında bir alternatif yoksa ne menüsü ne dekoru(zaten yok öyle bir şey bildiğin ev * ) bahse değmez.

    keyf kafe: gren' den 30-40 metre ileride bulunan bir inanın terasıyla birikte 3. katı. aslında gelen tayfa o sokağın müdavimleri olmasa hoş bir cafe sayılabilir. bir kere terası olması tıpkı turuncu cafede olduğu gibi burası için de büyük avantaj ama burası turuncuya oranla çok daha iyi dekore edilmiş. özellikle arkadaşlarla gidip oyun oynamak için idela bir cafe. tabii yine o civar için konuşuyoruz.

    capella: gren' den devam ettiğinizde 100 metre kadar aşağıda dar bir sokak çıkar karşınıza. o sokakta yan yana 3 4 cafe vardır. bunların ilkidir capella ve bahsetmeye değer tek yerdir. basit bir cafedir esasında ama civardaki cafelere kıyasla daha farklı, daha nezih bir ortamı vardır.

    koza han-pirinç han-apolyon han-bali bey han: heykel civarındadır hepsi. aslında buralar mükemmel bir alternatif olabilecek yerler. özgün mekanlar. yani bir starbucks her yerde starbucks' tır mesela ama buralar farklı. tabii sadece teorik olarak. bir erkek popülasyonunun fazlalığı ve bu popülasyonun kalite düşüklüğü sebebiyle kız arkadaşınızla gidemezsiniz buralara, onun dışında yine takılan ve çalışan saçma sapan tipler yüzünden benim pek tercih etmediğim yerlerden. keşke çok daha turistik yerler olsaydı, daha pahalı ama daha nezih ortamlar olsaydı buralar. inanın çok üzülüyorum buralar için çünkü gerçekten farklı ve bursa' ya özgü yerler.

    kat 3: asla gitmeyeceğim mekanlar listemdedir. kapıdaki güvenlik görevlilerinin 2 erkek gittiğiniz de takındıkları tavırla, yanınızda 2 kızla gittiğinizde takındıkları tavır arasında dağlar kadar fark var. yani elbette kapıdaki bu arkadaşlar içerideki kız erkek dengesini sağlamalı dahası içerinin güvenliğini de düşünerek gerekirse tek gelen adamı bile kapıdan döndürmelidirler; yalnız bu yetkiyi verdiğin adamın, bir insanı konuşmasıyla, giyimiyle, duruşuyla yorumlayabilecek yeteneğe sahip olması gerekir. ayrıca ben, yanımdaki kzı sayesinde adam değilim; ben, o kız yanımda olmadan da aynı saygı ve ilgiyi hak eden bir adamım; dahası benim yanımdaki kız da bir nesne değildir, bir obje değildir; insandır. kapıda duranlar sanki pavyon kapısında duruyorlarmış gibi bir tavırdalar. içeriye aldıkları kızları-erkekleri tanısam mesela, tedirgin olurum bir yerde denk gelip bana selam verirler de yanımdaki arkadaşlara rezil olurum diye. yine de kent meydanı değil ama ataevlerdeki şubesi güzel bir eğlence mekanıdır. biraz elit olup da clubber tarzı takılınabilinen, biriyle tanışma, yakınlaşma şansınız olan mekanlardandır.

    high out: bir kez gittiğim mekandır. yine türkiye' nin malum sorunları gereği kapıdaki güvenlikten sıyrılmalısınız önce içeriye 3 erkek girebilmek için. kop kop tarzı bir mekan olup güzelliği şudur; yanında sağında solunda mekanlar olması sebebiyle çok hareketli bir ortam vardır, full kalabalıktır ve herkesin kafa güzeldir. kız popülasyonu da oldukça iyidir. ne var ki burası amerika değil, o amerikan filmlerinde hep başrol oyuncusunun bu mekanlarda yaşadığını çeker kamera ve siz de ekranda onu görürsünüz. sağlam bir cüzdanınız ya da çok farklı, alımlı bir dış görünüşünüz yoksa en fazla o filmlerdeki figuran gibi takılırsınız bu mekanda. zira unutmayın; gözünüzün gördüğü her erkek sizinle aynı amaç için oradadır.

    fsm mekanları: tek tek detaya girmeye gerek görmüyorum. 3 aşağı 5 yukarı aynı tarzdır hepsi. gönül kahvesi ve gloria jeans bildiğiniz kahvecilerdir. benzin, leman, demo, hayal kahvesi aynı tarz alkollü mekanlardır. yalnız benzin' de müziğin sesi o kadar açılır ve seçimler o kadar berbattır ki bunalabilirsiniz. dediğim gibi benzer mekanlar olduğundan detaya girmiyorum. özellikle hafta sonu kat 3 ya da high out kadar olmsa da 3 erkek için kapıda sıkıntı yaşatabilirler bazı mekanlarda.

    ka bar: bursa' da farklı bulduğum, özellikle üst katın konseptine bayıldığım bir mekandır. gel gelelim işletmecileri bir gariptir. belki çok iş yapmadığından bu halde olabilir ama şişe bira yok arkadaş mekanda. yani hadi ithal biraları geçtim, tuborg bile yok. illa fıçı içeceksin. oysaki şişe biralar olsa şöyle değişik değişik on numara mekan derdim buraya. popülasyonu biraz az dolayısıyla özellikle hafta içi çok sıkıcı gelebilir. ama burası iş yapan bir mekan olsa iddia ediyorum fsmnin standart mekanlarına basar. çünkü dediğim gibi standart onlar. arsayı al, üstünü kapat, etrafı süsle, sandalye masa koy, ver müziği bitti. burada bir hava var, bir konsept var. küçük olması da eksisis değil artısı bence. bahçesi de var ayrıca arka tarafta. hani amerikan filmlerinde görülen müdavimi olunan mekanlar vardır ya tam onlardan olabilir aslında. ama dediğim gibi menü berbat bile diyemiyorum çünkü yok, dolayısıyla bar filan da yok. en olsam başlarım canlı müziğe de sahneye de full jazz çalacağız ulan der ve sahnenin olduğu yeri görkemli bir bara çevirirdim. muhtemelen batardım o ayrı. *

    vitamin-orman-özgen: aynı tip mekanlardır. kültürpark' ın içerisinde yer alır üçü de. özetle büyük çay bahçeleridir. yaz akşamları kağıt oynamak için idealdir. çalışanları ve mutfakları kötüdür. çeşit var gibi görünse de ne hamburgerleri hamburgerdir, ne pizzaları pizza. ama yaz akşamları alkolsüz mekanlar için arkadaşlarla gidilebilecek hoş ortamlardır. karşı cins popülasyonları iyidir ama tanışma vs olayı çok zordur. çünkü hem alkol yok ortamda hem de masalar birbirine pek yakın değil iletişim kurmak için. maç günleri ise iyidir bu cafeler maç izlemek için.

    pota altı: fsm' de arka sokakta bulunur. belli bir konsepti olan mekandır. bu yönüyle fsm' deki mekanlardan ayrılır biraz. adından da anlaşılacağı gibi basketbol maçlarının yayınlar. uzak kaldığından pek gidip de basketbol maçları izlemedim bu cafede. ama böyle bir konsepte sahip olmaları bile takdire şayan. oraya gerçekten sadece basketbol izlemek için gelen adamlarla tanışılıp maçlar izlenebilir,i yorumlar yapılabilir aslında. ne bileyim galatasray basketbol maçları için mesela ultraslan bursa organizasyonlar yapsa hoş olur.

    kafe pi: 3 katlı binası, bahçesi, kış(üzeri ve yanları kapalı) bahçesi ve pastane bölümüyle büyük bir mekandır. öncelikle muhteşem açılış partisi hala hafızalardadır. ben kapıdaki adamları ve çalışanların pek çoğunu tanıdığımdan içeri girerken hiç sorun yaşamadım. zaten bursa' nın elit kesimine hitap eden bir mekan sayılabilir. dolayısıyla öyle 5 kişi paçoz halde gitmezseniz pek sorun yaşamazsınız diye düşünüyorum. kız popülasyonu bursa' daki en iyi mekanlardan biridir. menüsü zengindir, sadece kokteyleri için ufak bir kitapçık var diyeyim varın düşünün gerisini. bursasporlu pek çok futbolcunun da uğrak yeridir. yalnız fiyatları haliyle pahalıdır. ayrıca gelen kesim de oldukça elittir. kötü yanına gelirsek; çalışanlarına inanılmaz bir baskı uygular. bunu siz müşteri olarak elbette hissetmezsiniz. size karşı hep güler yüzlü hizmet ve saygı esastır. ama dedim ya çalışanların pek çoğunu tanıdığımdan neler yaşadıklarını biliyorum. bir ara çok sık giderdim. kışları sıkıcı bir yer ama yazları -bahçede yer bulabilirseniz tabii- müthiş bir mekan. etrafta bir sürü güzel kız, yakışıklı erkek, sürekli bir hareketlilik, harika menüler vs. vs. gel gelelim böyle yerler beni kasar. ben rahat takılmayı seven biri olduğumdan türk kahvesi içmeye gelirken bile kuaföre uğramış kişilerin arasında pek rahat edemem. daha doğrusu ederim de nasıl olsa onlarla tanışmak gibi bir hayalim olmadığından -ki zaten istesem de onlar benimle tanışmaz, niye tanışsın- gidip bir 50' lik fıçı biraya 10-12 tl, bir sek votkaya 25 tl vermem. önceden garsonları, barmenleri tanıdığımdan gider barın önüne oturur, geyik yapar, sohbet eder, barın önünde oturan diğer insanların sohbete katılmalarıyl abaya keyifli vakit geçirirdim. garsonlar ve barmenlerin pek çoğu değişti, işletmeden sorumlu kişi de değişti. eski sıcak ortamı bulamadığımdan pek gideceğimi sanmıyorum ama yine de arkadaşlarla yaz akşamları için güzel bir buluşma yeri olabilir bu mekan.

    winston: bursa' da benim gidebildiğim en klas mekan. divan otelin altında yer alır. fiyatları belki bir tık yukarıdadır kafe pi' den. bursa' daki en iyi şarap menülerinden birine sahiptiler hatta gördüğüm en iyisi. ama popülasyonu zayıftır. ne bileyim bursasporlu futbolcu hakan aslantaş gibi kafe pi curcunasında tavlamaya çalıştığınız kızla başbaşa yemek yemek yerine o yemeği burada yiyin mesela. hakan aslantaş' a da kızamıyorum sonuçta turgay bahadır ve hakan aslantaş filan cahil çocuklar. ne kadar cahil ve sonradan görme olduklarını kafe pi' de bizzat gördük çünkü. allah' tan futbolcu olup para kazanmışlar yoksa en iyi ihtimalle köşe başlarında durum kızlara laf atarlardı.

    kalecik restaurant: süper bir mekan. pek bilinmez ama işte bir kızla baş başa yemek yenecek en iyi 3 mekandar biridir benim gördüğüm. harika müzik seçimleri, müthiş eğitimli ve klas garsonlarıyla hoş bir mekandır. nezihtir, farklıdır. eski bir konağın bahçesindesiniz ve üzeriniz sarmaşıklarla kaplı. gördüğüm tek eksik; keşke o doğal gaz sobası yerine şömine olsaydı orada.

    kitap evi: önceden kitap evi ve restauranttı, şimdi butik otel oldu o yüzden restaurant kısmı açık mıdır dışarıdan gelenlere bilmiyorum ama açıksa mutlaka gidin. kalecik için ne diyorsam burası için de o geçerli. yine de kaleciği ben daha çok sevmiştim.

    tofaş arabalar müzesi: yukarıda bahsettiğim iki mekan gibi burası da. çok nezih, çok şık, çok sakin. yemekten önce araba ve oyuncak müzelerini de gezmeniz cabası.

    setbaşı simit sarayı: takılan tipler zaman zaman belli bir kalitenin altında kalsa da bursa' nın en güzel mekanlarından biridir. böyle bir mekanın simitçi olarak harcanması yazıktır demeyeceğim zira simitçi olmadığı zamanlarda da pek kıymeti bilinmedi gibi geliyor bana. yaz akşamları dere kenarı mükemmeldir hoş sohbetler için. ama tek takılıp kitap okumak için fazla gürültülürdür. müzik dinleyip kitap okuyacağım derseniz de fazla hareketli kalır bu kez de. fiyat kalite açısından düşündüğünüzde süper bir mekandır bence. yiyin, için takılın ve 15 liraya kalkın, oh mis.

    yusuf restaurant-selçuk restaurant: kültür park içerisinde yer alan alkollü mekanlardır. ikisi de benzer konsepte sahiptir. kapalı ve açık alanları vardır. ve bahçeleri oldukça büyüktür. tam rakı içmelik mekandır ikisi de hatta bursa da uygun fiyata rakı nerede içilir derseniz direkt burayı söylerim. arap şükrü de ne ödeyeceğiniz gününe göre değişir ama burada sabittir fiyatlar

    tabibler lokali: haftasonları çok kalabalık olan bir mekandır. yine de menüsü iyidir. bahçesi ve terası mevcut. teraas kısmı küçük ve sıkıcı gelir bana bahçesi de fazla kalabalık ve hareketlidir ama güzel mekandır. yine de böyle bir yerden yana kullanacaksam tercihimi ilk tercihim wamtes olur.

    şehir kulübü: heykelde, baro lokalinin karşı çarprazındaki binanın en üst katıdır mekan. sizi çok sıcak karşılayacak bir sahibi vardır. lakin menüsü çok zayıf rakı için öyle soğuk meze filan bulamazsınız. şarap vs. de yok, en fazla cumartesi vardır. takılan kitle de orta yaş ve üzeridir genelde. erkek erkeğe çıkacağız diyorsanız rakı içmek için balkon(balkon derken küçük bir balkon düşünmeyin, 7 8 masa rahat sığıyor) kısmı idealdir. hem püfür püfür eser hem sigara içebilrisiniz. yine de ilk tercihim olmaz.

    doğader: yeni adıyla bizim yerimiz. muhtemelen kaçak mekan, sanmıyorum oraya alkol ruhsatı vereceklerini. ama şehir kulübündne daha güzel bence. hem arada liseli güzle kızlar geliyor, ben onlara bakıyorum filan. tek sorun onlar size bakmıyor ama bu bana özel bir şey olabilir tabii, siz bu sorunu kişisel düşünüp göz ardı edebilirsiniz. cafe gibi bir görüntüsü vardır, fiyatlar uygundur, alkol menüsü diye birşey yok elbette ama rakı(gerçi yeni rakı filan yoktur, abbas filandır o), votka, bira bulunur.

    aklıma geldikçe eklerim daha.
    2 ...
  13. 34.
  14. set başı -simit sarayı şehir içinde yeşillik ve ufak bir dereyle süslenmiş dinlendirici bir mekandır.
    1 ...
  15. 35.
© 2025 uludağ sözlük