öncelikle organizasyona teşekkürlerimi sunarak girizgahı kısa tutma niyetindeyim.
velhasılkelam uzaklardan yol tepmek bana hiç koymadı otobüsle gelirken ufak bir tır kazası ile kurtulmam dışında..
zirveye tsira ile gittim. yağmur nedeni ile geç gittiğimi farkettim. sebebi ise hava muhalefeti idi. tsira nın da bilmediği yer yokmuş güya istanbullu. taksiciye yol tarif etti. Zirveden bi kaç foto da kendisinde mevut.
Canon mu nikon mu diye kafasını sikmez iseniz sözlükte tanıdığım ve kefil olacağım en iyi fotoğrafçılardan biridir kendisi. Tsira foto 5 dakkada vesikalık!
mini modern zirvesi oldu benim için. tsira skydancer kulaklara kacar oldum aramıza yeni katılan ignorabimus ve 1 gizemli yazar ile sözlüğün derin devlet muıhabetlerini çevirdik..
zirveden önce de sözlük üzerinden görüşüp tanışmadığım insanlar vardı.
bunlardan ilki hunharca.
ne yalan söyleyim kendisini kız sanıyordum. hunharca yı kız sandım çok uzaklardan geldim meğer erkek çıktı mk.. vaktim olsaydı daha fazla görüşmek isterdim. Bir daha gelecek olursam sözüm olsun kendisine. 3 evetle uğurluyorum.
Ikini olarak ignorabimus a teşekkürlerimi sunuyorum. Bursa daki özel işlerim nedeniyle kendisi bana çok yardımcı oldu. Sabah 9 dan akşam 6 ya kadar dışarda dolaşmam icap etti çünkü.. eve gelince ayaklar balon olmuş. Sanırsın gut hastalığına müzdaripim..
2 vergi dairesi dolaşmak+yol+ssk+adres tarif edecek kıvama geldim sayılır. Yeni projeleri-karikatürleri hakkında da konuştuk. Yenilik-yeni fikir her zaman iyidir. Üreten adamdan kaçmayacaksın.
Kaideyi taciz eden istisna ile de pek görüşme fırsatım olmadı. Gönül ister ki uzun soluklu muhabette demlenelim falan. Bir dahaki sefere artık. Ayrıca bursa daki işimde kendisinin de yardımını gördüm sağolsun. Işte bileydim dahaerken gelmeye çalışırdım zirveye. Adamda note 2 var bildiğin plazma tv gelmiş "s3 güccük (küçük)" diyor. Bizimkli 4.8 inç sizinki kaç inç? Bi dahaki zirveye plastik imitasyon tablet alıp gideyim belki kandırırım kendisini..
Gelelim rakımı aşıran allahsiz kitapsiz cahil kadin a. Mendilim yok ile aynı kaderi paylkaştık rakıları çalınan yazar olarak. Aga 1 yudum alınmış 2 buzlu ve ıslarlama rakımı çaldın lan! Evlat acısı gibi koydu bana. Bekaretini yeni bozmuştum o kadehin daha.. yalnız buna dikkat edin. Atara atar yapıyor benim gibi dengesiz biraz. Şimdiden uyarayım. Neyse ki siniri saman alevinden ibaret. Tersi pistir işte.
Dobrowski: sanırım artık omzu emekli oldu. Artık pek omuz muhabeti dönmüyor. Ahaha. Zirve sonrası kahvaltı keyfi her ne kadar vaktim kısıtlı olsa da..
Mendilim yok a ne desem söylemiştin diyor ve ben ara ara kendimi gerizekalı gibi hissediyorum. Mala bağlıyorum..mobese kamerası gibi mübarek. Her daim kayıtta!
Doğum günü çocuğu pogo için de teşekkürlerimi sunacağım. Sağolsun evinin kapılarını pazar sürprizine açtı!
(bkz: Köpeğinin adını viski koyan laik)
Köpeğine ios 6 yüklemiş lan nasıl stabil bi köpek öyle. Enağğm sevilir ki bu.
Zirve gecesi 18 yaşına bastı kendsisi. Reşit oldu neyse ki. Doğum günü hediyesi ise kitap tabi ki. Ygs ye hazırlanan çıtır hatun. Neyse ki artık bakkaldan içki alırken veli iznini ibraz etmek zorunda kalmayacak.
Chucky tarzı hediyeler edin kendisine. Korkuyor falan ehehe.
Geçen ki zirvede beni dağa kaldıran ekibin başındaki isimlerden ikiartibir ile de pek görüşemesek de aklı fikri sarmalarda dolmalarda idi.. kalem gibi sarıyor maşallah..
Zirvede herkese merhaba diyen hamile abla nasıl bir kafanın ürünüdür arkadaş. Kadıncağız zirveye geliyor karnındaki +1 ile söylenene bakın:
"herkese merhaba diyen abla". Japoncum un zirve sonrası bana dediği son laf üstünü ört olmuştu. Sonrası off the record!
Meğer ben uyuduktan sonra moonlight sonata beresini çıkarmış... (şaka lan ibneler içiniz fesat sizin) pseco ile gırgır şamata!
Kafan ne zaman atarsa akyaka ya beklerim hafız. Heykırlık işlerine de sokacağım kendisini.
(bkz: 48 tane beresi olan sözlük moderatörü)
Skydancer tam düğünlük aga. Kulaklara kacar oldum da sahneden çocukları uzaklaştırmış. Hasılayı toplamış..
2-3 bira ile demlenip çıkacaksın bu adamlarla piste. Abovv gel gör beni aşk neyledi!
Gör sen eğlenceyi. Şıkıdık şıkıdık!^
Kulaklara kacar oldum u tavlada bi denk getiremedim ya ona yanıyorum. Artık s3 ile tıkır tıkır takılır teknolojinin dibine vurur. "Çocuğun rızkını yatırdık"
Sağolsun böyle adamlar sayesinde elime bursa haritası çizeceğim tez zamanda..
Dar sokakta arabaynan giderken önümüzde yürüyen adam kesin önceki hayatında araba idi mına koyim.
Organizasyona teşekkürlerimi sunuyorum.
Zirvede daha çok görüşmek istediğim yazar vardı lakin vaktim kısıtlı olduğundan önümüzdeki maçlara bakacağız diyor ve yıldızınız parlasın diyorum.
Isterdim ki daha çok yazarla tanışayım öpüşeyim sevişeyim (pardon kuzenim sevişmiş) lakin vaktim kısıtlı idi..
Arkadaşlar zirve fotolarını isteyene 5 şuku karşılığı dropbox tan yolluyorum. Siz hala eşe dosta davetiye gönderin dropbox kapasitesi artsın diye.. işte bunlar hep heykırlık.
Bu arada son sözüm zall a:
Lan ismail bi ziki de adam gibi yap olm. Android uygulamasında karakter sınırı var. O kadar uzun uzun yazdım yolladım< yazının yarısı gitmiş. Paralı üye olacağız illaaa!
Yazacak çok güzel şeyler var da yerim dar..
Imza: oynamasını bilmeyen gelin.
Zirvedeki kırmızı gömlekli arkadaş bendim beyler. Incir reçeli de sendin aşkım.
Zirve sabahindan caps: https://galeri.uludagsozluk.com/r/356236/+
skydancer'i tanımayanlar için, hani zirvede böyle bir yazar yoktu, ne ara türedi diyenlere gelsin...
hani şu pembe gömlekli, gözlüklü, sahneden inmeyen, oturmaya mı geldik nidalarıyla dolaşan yazar, örganizatör olanı...
neyse hacılar öncelikle zirveye gelen herkese tek tek teşekkür ederim, 40-45 kişi civarında yazar ve yazar yakını insanların bir araya geldiği, eğlendiklerini düşündüğüm bir akşam olmuş da haberim yok...
tek tek teşekkür edip götünüzü kaldırmak istemiyorum ama mahlaslarınızı yazmayıp saygısızlık da yapmak istemem, bu şekilde entry yazan bazı yavşaklar var, isim verip rencide etmek istemem.
tek tek şöyle yazar böyle yazar dememe gerek yok, her biri kendi içinde ayrı ibnelikler barındıran insanlar işte, lan o kadar yol tepip onca zibidi için değer mi lan, oturun evinizde, demleyin çayınızı, çitleyin çekirdeğinizi, zirve de neymiş !
biri gelip bir ara logo'nun doğum günü deyip elime pasta tutuşturdu... logo kim lan dedim, abi siktiret, mumları yak, masaya getir, zaten biliyor o da doğum günü olduğunu, belli eder, yalandan şaşırmış numarası yapar dediler.
neyse götürdüm pastayı, bir gürültü, iyi ki doğdun falan, bir varyete koptu... lan kız hani biliyordu piçler ! kulakları kızardı, baktım bir ara, yalnız kulak memeleri silikonlu, fazla sıkamadım.
ekşi sözlük tayfası girişte köşede takıldılar, en çok onlarla sohbet ettim, sanattan, siyasetten, hayattan dem vurduk... ekşici piçler sizi deyip kaçtım...
benimle sahneyi paylaşan, kah ankara havası, kah roman havası, kah çiftetelli ile ellerinden geldiğince bana eşlik eden;
bndburalardaym, annie chapman, kko'nunki, gülşah, kko, ikiartibir ve daha hatırlayamadığım onca çaresize teşekkür ederim, valla saolun lan, bildiğin esir ettim sizi. siktir git kendin oyna falan da demediniz.
en ayık halimle sohbet ettiğim ulanyum, bayfe ve kurualtipilav kod adlı yazarlarla ne konuştuğumu damla hatırlamıyorum, o kadar içilmez arkadaş, ne içtiysem artık. tek aklımda kalan ulanyum kod adlı yazarın kullanıcı adı fena yaratıcı olması. yaratıcı olsa ne olur arkadaş sanki kızlar teklif ediyor !
ignorabimus ve arkadaşı, umut vadeden yazar üçlüsü akşamın en erken gelen güzel insanlarına selam ederim, sanatın ve sanatçının yanında durmaya çalışsam da alkol bu, şişede durduğu gibi durmuyor, durmazmış gibi bir de beni... bak işte hala saçmalıyorum.
piyanist şantör erdem abi ile bir ara bir şeyler konuştuk, sesinin temelini sikeyim bu ne özgüven arkadaş dedim, duymuyorum dedi, ses yüksekse demek dedim, efendim dedi, kulağını sikeyim dedim, saol dedi. şaka lan şaka rakısından bir duble aldım, ağzına sağlık abi dedim inançsız bir şekilde, kafasını salladı, saol yeğenim dedi.
allahsiz kitapsiz cahil kadin için elimden geleni yapıyorum, sevilmeye müsait biri sanırım, rakı da söyledi, bildiğin saldım yelkenleri, nys cnm beni kaya brkck sabah arrm öptm bye.
ortağım kulaklara kacar oldum ile bir süre görüşmeyi düşünmüyorum, bu ne amına koyayım, vıcık vıcık, sabah akşam beraberiz, bir süre dinlenelim, ilişkimiz demlensin sevgilim !
cüneyt sen burada yazanları okumuyorsun ama saol kardeşim, en dandik günümüz böyle olsun.
sohbet etmediğim üç beş kişiyi geçmez, onlarla da kesin sahneyi paylaşmışım diyor ve entrymin sonuna geliyorum.
son olarak, sevgilim japoncum'a ve artı birine bana eşlik ettiklerinden dolayı ayrıca ve defalarca teşekkür ediyorum.
neyse hacılar sadede gelelim, hanım hamile doğuma az kaldı eh yaşlandık, uzun bir süre zirvelere dahil olmam ve zirve düzenlemem imkanlar dahilinde değil, 2013 yazına doğru görüşmek üzere...
gidip Yerinde gördüğüm zirve. Part 2
Zirveyi bana haber veren kurualtipilava demiştim "bak bu sözlük yazıldığı gibi okunmuyor çok kültürlü çok entel insanlar var beni ezmesinler hacı" diye. beyazıt mahallesinden çıkıp öyle zirvelerde ne işim olduğunu bile sorguladım kendi içimde şimdi yeşilçamdaki hülya avşar kankaları çıkıp benim varoşluğumla dalga geçecek ben ibrahim Tatlıses gibi şarkı söyleyecektim herkes hayranlıkla dinleyekti ki saolsun piyanist abi senaryoya müdahale etti.aro. ama ilk girdiğimden çıktığım ana kadar hiç öyle bir ortam yoktu. askerden geldiğimde bile evdekiler böyle karşılamadı beni bilmem kimin evi taşınıyormuş git yardım et dediler. büyük prodüksiyon varmış hacı etiketler, manası nedir bilmiyorum ama l biçiminde masa, gelene hoşgeldiniz diyen bir abla işte bunlar hep prodüksiyon. Şimdi bakıyorum ki hiç resim yok. Benim veya diğerlerinin orada olduğuna dair bir kanıt yok. Yani ben kafamın içindekilerden yarattığım dünyada da olabilirdim ama benim yaratacağım dünya o kadar eğlence dolu olmazdı. Benim için topluma karışmak adına çok önemli bir adım olduğu için etiketi sakladım. birde gsmh için önemli bir adım olan kutu kolayıda sakladım hatta orada farkedemedim açma halkasını vermemişler. Yine kola üzerinden gitmeyeyim diyeceğim de bundan sonra pahalı olduğu için girmeye çekindiğim mekanlara ben kutu kolaya beş lira vermiş adamım lan diyerek gönül rahatlığıyla girebilirim. Tamam kola geyiği bitti valla bak. etrafta Sürekli patlayan flaşları görünce facebook profiline koymalık farkedilmeden çekilmiş resim eksikliğini bu gece tamamlayacağım diye sevindim. Resimler de düzgün çıkabilmek için bütün gece polat alemdar ciddiyetiyle baston yutmuş gibi dik durup ortalığı kestim maalesef çabalarım boşaymış benim flaş zannettiklerim şimşekmiş. Yani hiç resim yok.
Şimdi diyeceksiniz ki bu adam neden hep zirve hakkında yazıyor. Demiyor musunuz? ben dersiniz sanmıştım neyse. Her yazımda belirttiğim gibi ilk ve son zirvemdi. Benim için iyi bir referans oldu bir daha inci sözlük dışında ki sözlüklerin zirvelerine gitmeyeceğim. Beğenmediğim ya da kapris yaptığım için değil herkes eğlenirken eğlenememek benim zoruma gidiyor. Yazıyı gözden geçirdim ve kendimi yeteri kadar ezdiğime göre yavaş yavaş bitirmeye başlayayım. Geceye katılan arkadaşların yazdıklarına bakıyorum da en eğlenceli zirveye denk gelmişim. hatta zirveleri zirvede bıraktım diye popülist bir kavram bile kullanabilirim burada Ama bana yakışmaz uzatmayayım herkese zirveye geldiği için teşekkürler.
geceye dair iki resim var elimde fakirlik ortaya çıkmasın diye telefonu titreterek intagram efekti vermeye çalıştım resimlere çaktırmayın hişş. ben niye yazıyorum böyle şeyleri ya. ayrıca pasta resmini paylaşacağım için yazayım doğum günü olan ablanın doğumgünü kutlu olsun.
uludağ zirveleri bir başka oluyor. kalkar oturursun bir masaya, muhabbetin tillahı döner. hep böyle oldu, daha bir tane adam/madam görmedim ki "uff snn be slk" modunda olsun. ilk defa katılanlar için de böyle. tek tek yazamayacağım (belki sonra editlerim) herkes iyiydi, hoştu. alkolü alan coştu. (kafiyeye gel, kıyılı kıyılı...)
ersöy toprağımla katılımcıları çekiştirdik ara ara, kandaki alkol oranına göre şöyle yorumlar döndü aramızda:
ıııııııııııııııııııııı (kandaki promil %0): "gençler az suskun ama açarız ortağım..."
ıııııııııııııııııııı (kandaki promil %50): " müdür tatlı bi hareketlenme oluyo bende ya la (omuz kır, el şaklat) aa yok ayağım sakat vallahi, oynayamam aa yooo..."
ıııııııııııııııııııı (kandaki promil %80): " üçyüs beşyüs üçyüs beşyüs, anam para basacaksan bayılıyom ohh obaaa, hşş çek la elini ciciklerimden hanım kızıyo tısısısı" (nerden baksan 40 lira toparladım aga, dans işinde iyi para var)
insanın yaşlanmasını kutluyor olmak oldukça sevimsiz olsa da*, pasta sürprizi sayesinde utan utan utandığım, kulaklarıma kadar kızardığım zirve.
düşünene, pastayı alıp gelene, şantör abiye "iyi ki doğdun" dedirtene, "hani bana pasta" diye şarkıyı bağlayan şantör abimizin bizzat kendisine, şarkıya eşlik eden sözlük ahalisine teşekkürler ederim. eşlik etmeyenler de vardı, gözümden kaçmadı. tek tek nik yazıp rencide etmeyeceğim ama sizinle sonra görüşeceğim.
ps: bir önceki zirvede kırbaçımın nerde olduğunu soran yazardan sonra, bu zirvede gelen doğum günü hediyem olan kelepçeyi aldım ya lan. artık yaşıma başıma uygun entiriler gireceğimi sanan varsa, yanılıyor. içimdeki ergen bastırılamıyor nabalım.
bir daha ki zirveyi sabırsızlıkla bekliyoruz efendim dediğimiz zirvedir.
Özel istek..
Sessiz bir mekanda olması daha iyi olur konuşurken adamın sesini duymak için neredeyse götüne girdim o derece.
Birde şu yakaya etiket olayından vaz mı geçsek.
Tuvalette sıra bekliyorum önümde bir dayı var böyle saçlar ağırmış kelleşmiş falan istemsizce döndü arkamda kim varlan diye bi bakış attı. Sonra gözü yakamda ki yazıya ilişti okudu. şefkatli gözlerle elini omzuma vurdu ve tuvalete girdi. Adalet mi lan buuu.
Görükleden kalkıp, yağmurun altında, tanımadığım bir grup insanın yanına gitme cesaretine sahip olduğum zirvedir. Kötümü oldu, tabiki hayır, abi şevkatiyle yaklaşanlarda oldu bir arkadaş edasıyla muhabbet edenlerde.
Sonradan haber vermem sebebiyle nicklerinizin bulunduğu, o insanlık için küçük benim için büyük değere sahip yeşil üzerine beyaz yazı ile yazılmış yapıştırmaya sahip olmamam sorunsalıyla herkese nickimi açıklamak zorunda bulunduğum, lakin gayet memnun olduğum, yorumlar sebebiyle nickimin hiç yaratıcı olmadığını anladığım bu zirvede;
ben burda napıcam diye düşünürken, karşıma çıkıp muhabbetin dibine vurduğumuz sako'ya, ismini ve nickini hatırlamadığım bizi baya güldüren makine mühendisi abiye, sako'nun yanına oturan ismi Ömer olup nickini hatırlamadığım aramızdaki yaş farkını bilmemem sebebiyle panpa,kanka vb.. şekilde hitap ettiğim bana verdiği sözü asla unutmayacağım o abiye ve yakınımda bulunup durmadan bir şekilde muhabbete koyulan herkese saygımı, sevgimi ve tüm içtenliğimle şükranlarımı sunuyorum.
Not: Saygıdeğer Joponcum abla yapıştırmam olmaması sebebiyle "+ bir" yapıştırması verdi benim için güzel bir hatıra olacak.
Özet: O bir grup tanımadığım insan arasından, bir grup tanıdığım insan çıktı, mutluyum, umutluyum, yapımda ve yayında emeği geçen herkese teşekkürler.
Akşam eğlenip sabah da namazimizi kılıp tuğçe kazaz gibi dine döndüğümüz zirvedir. Kapı zilimiz şöyle çalıyor: #din den dön!
(bkz: pazar günü yapılacak en güzel şey)
yedek subay sınavı için balıkesir'deydim. zirve saatine kadar yetişirim diye umuyodum ama olmadı. sabah 8.00 da girdim içeri, dışarı saat 17.00 de çıktım. yine yetişirim dedim ama bu seferde allah işi karıştı. sağnak yağmur başladı. silgeçler yetişmiyordu camı silmeye, yolu göremiyordum ya şeritler gözükmüyordu hemde uzunlarla gitmeme rağmen. neyse çok sık molalar verdik ve bursaya varabildik ama saat 21:00 oldu ve bende yol yorgunu gelmek istemedim. nickimi yazdırıp gelmediğim * özür dilerim.
--spoiler--
öncelikle zirveyi düzenleyen herkese ve zirvede hoşgeldin diyen hamile ablaya teşekkürler. umarım doğacak kardeşimiz sağlıklı ve uzun bir ömür yaşar. bu akşam ki sigara dumanından da zarar görmemesi tek temennim. ben alerjik astım hastası olarak gördüm şu an kafamdaki fanustan yazıyorum. ilk defa aktif bir sözlüğün zirvesine katıldım maalesef erken kalktım 23:30 (geç kalınca babam beni tetris çubuğuyla dövüyor o yüzden ben hiç tetris oynarken çubuk beklemedim "lan bu parantezin içini öyle bir geyikle doldurasım var ki neyse") çok insanla tanışamadım buna mekanın akustiği ve benim profesyonel bir asosyal olmamda etkindi. masada ayağa kalkıp sol kolumu yere paralel olarak uzatıp birim momentte çevirince kolumun alanında kim kaldıysa o kadar kişiyle tanışabildim. konuşabilme veya duyabilme konusuna konusuna ayrıca değineceğim. tanıştığım insanların nickleri kalmadı aklımda etiketler çok hoştu, çok güzeldi ama küçüktü bana kalsa müteahhit tabelası gibi yapardım. hiçbirini okuyamadım koca gece. ilk tanıştığım kişi italyanca nicki olan biriydi beşiktaşlıydı iyi adama benziyor kavga çıksa çağırılacak cinsten, karşımdaki abla galadriyele benzeyen biriydi ama bu aralar bana herkes galadriyel her şey arven herşeyimsin arwen* diğer abla ise gayet ilginç biriydi tıpkı metrobüs gibi uzun ve kalabalık olan masada gezmedik yer bırakmadı bu kadar sosyal insan görmemiştim hayatımda. "senin nazını sikeyim" diye bir küfürde yedim ilk defa küfür yiyen biri değilim ama ilk defa bir bayan benim biricik nazıma sövdü ama olsun telefonuma tuz dökülünce (lan cümle içinde kullanmak bile saçma geliyor amk koca tuzluk telefonuma döküldü) bu abla telefonumu temizledi aro. gürültüden tam anlayamadım ama ilişkilerini açıklayan abiyle ablanın beraberlikleri de en az hoşgeldin diyen ablanın bebeğinin ömrü kadar uzun olur inşallah. bir gözlüklü abi vardı o kocaman l masanın her metrekaresini oynayarak gezdi. masaya çıkıyordu tuttular hayatımın tek bir anında bile onun kadar mutlu ve umarsız olamadığım için kıskandım valla ne diyeyim ayrıca nickim için yaptığı çok orjinal betimlemesi için teşekkürler. birde saba tümeri mezara sokup çıkaracak sivrilikte kahkaha atan abla vardı masa büyüktü, herkes uzaktı tanışamadım hiçkimseyle.
zirveyi düzenleyenlere tekrar teşekkür ettikten sonra gelelim yılların getirdiği gurmelikle mekanı eleştirmeye. ben organlarımı bağışladığım için onları korumak maksatlı alkol kullanmıyorum hepsi emanet sayılır. hatta kolayıda sek içmem kolay kolay. o yüzden mekanı tebrik ediyorum bana bursa sınırları içerisinde beş liradan 330 ml'lik kola gömen ilk yer olarak kişisel tarihime geçtiler. lan işin parasında değilim. ben karapınardaki pavyonda o parayı dansöze takıp memesini ellemiş adamım. anlatmak istediğim o kadın o beş lirayı kolay kazanmıyor.* benim matematiğim çok iyi değildir hesaplamalarımı para alırken parmak hesabı ile sayarım para verirken bekar hesabı yaparım. yani bekar hesabına göre ben 24 tane kola içeceğime o parayla rusa giderim. litre hesabını hiç yapmıyorum bile ben realistim. ortamdaki samimiyetin sıcaklığından olsa gerek içerisi bu
havada bile hep sıcaktı. bu çok güzel birşeydi. o camlara kullanma kılavuzumu takacaksınız ne yapcaksınız bilmem ama müdahale gerekli açmaya çalışanın elinde kalıyor. en sonunda arkamdaki camları komple söktüler zaten böbreklerim üşüdü şu an diyaliz makinasından yazıyorum. yalnız o pastayı sıradan bir çeyizdeki yemek takımı parçasıyla eşit sayıda bölen kişiye de tebrikler.
gelelim gecenin yıldızı piyanist şantör abiye. kafamın içine öyle bir girdin ki hala içerlerde abi söylüyor adnan şenses oynuyor amk. yemin ederim abide ki özgüven bende olacak; bil gates'in kapısına dayanıp "hani lan maili paylaşırsak servetinden bir parca verecektin deyip payımı alır gelirim. kendime yarattığım paralel orta dünyada kış gecelerinde boza bile satamayacak adam burda şarkı söylüyor. benim doğuştan gelen işitme kaybım var yani bu abinin sesi
bir nevi filtreli geliyor bana ve ben bu filtreye rağmen rahatsız oluyorsam diğer insanları düşünemiyorum bile. rahatsız oldukları yüksek sesli konuşmalardan belliydi hatta yanımdaki peçete temalı* nicki olan abla konuşunca hep ben yapmadım diyesim geldi resmen fırça atıyordu sanki. peçete dedim de bir ara masada yazılı peçete dolaştı ve iç çamasırın da son buldu yolculuğu onuda okuyamadım.
son olarak yazdıklarımı ciddiye alıp bana atılan mesajlara dönmeyebilirim bilin ki içimden küfür ediyorum. nerden kapanıyor bu mesaj zımbırtısı?
psikoloğumun da dediği gibi topluma ayak uyduramama sorunum devam ediyor bende birleşmiş milletlere katılan gözlemci üye gibi takıldım koca gece. ama insanları sebep yokken bu kadar eğlenmesi iyi bir şeydir bir gün belki bende yaparım.
-neyse yatma zamanı geldi değil mi olriç?
-......
-yuh amk iç sesim bile çoktan uyumuş.
--spoiler--
beyin amcıklaması geçirdiğim zirve. kafam hafif güzel çakır keyifim mazur görün lan.
Tanıdığım ve tanımadığım herkesle muhabbet ederek keyif aldığım zirve. geçenkine gideceğim diyerek hayranlarımı üzmüşüm ya la.* çok ısrarlar sonucunda işten çıktığım gibi çok dinlenmeden katıldığım zirve.
akılda kalan 3-5 yazar harici yüz yüze olmasa da konuştuğum çoğu kişiyle iyi ve güzel bir münasebete girilmiş zirve. münasip olduğum zamanlar tekrardan katılmayı çok isterim. iyi ve güzel bir bursa tayfasının nasıl eğlenceli ve nasıl zikinden aşağı kasımpaşa olduğunu gördüğüm zirve. hepsi birbirinden cabbar cevval delüganlılarla kaynaşıp olan az kızlara da yazılmadığımız zirve. korkutamayak dedik.*
8.tanım olaraktan da muuuntlaytın top olmadığının kanıtlandığı zirve. kukla ve imamın hayalleri suya düşmüştür ya la.
Emeği geçen ve organize eden herkese isim isim saymasam da teşekkür ettiğim zirve. bir dahakilere görüşmek üzere canlar.
Çok peşin edit: şu kafayla şuna subjektif entry tanımıyla şikayet eden gammaza ve siliğe veren yetkiliye ve onaylayan moderatöre kafam girsin ya la. bu kadar da açık sözlüyüm. az halden anlayın lan.*
kafamın taşşak gibi olduğu zirvedir.
ilk başlarda sıkıcı bir otam hakim olsa da alkolün etkisiyle gayet güzel bir ortam olmuştur.
Hasan'a nazmiye'ye tayfura fulya'ya sercan'a emine'ye ayriyetten teşekürler.Çünkü bu yazarlarla münasebetim oldu başka birinin adını sorsanız nah hatırlarım.
Ulaşın bana sevdiceğim kişiler verilen sözleri unutmadım...
Not: Her hangi bir yazım hatası var ise sabah ayıldığımda düzeltilecektir.
edit: kaffamın taşak gibi olduğunu belirtmiştim. doğum günüde nereden çıktı amk ama pasta güzeldi.
Bu mekanda sıcak içecekler neden satılmıyor bir dahakine öğretmen evinde yapılırsa ketıl ile katılacağım zirve.
Editin notu : bir dahaki zirve alkollü mekanda yapılacaksa millet kafası güzel olsun ortamda kaynaşmak için vakit harcamayız
Edit 2: Tayfun'muş yalnış yazmışık dm ile bildirildi. af diliyoruz.
Saat 22:00 sularında evden gelen ani telefonla terketmek zorunda kaldığım, zirvenin zirvesinde bıraktığım zirvedir, şu anda evde sessizce ağlıyorum ve kendimi jiletliyorum sözlük, tüdanya yı da açtım, değmesinler keyfime. Geceyi bir türk kahvesiyle sonlandıramadığım için üzgünüm yalnız, kafam hala iki bardak bira, biraz patates, pasta ve sigaranın sebep olduğu karmaşıklıkta, hala sahnede oynayan insanlar görüyorum, şizofrene bağladım sözlük.
Not: Gece verimli geçti, evde verimlilik hesapları yaptıktan sonra anladım.
Not 2: Beyler şemsiyemi unutmuşum, ona iyi bakın, yokluğumu hissetmesin garibim.
