sabah mutsuz ve dalgın bi halle uyanmıştır. Dalgınlıktan olsa gerek kapıyı açarken burnuna çarpar ama çok fena çarpar o mutsuzluğa tuz biber olur. Ağlamak için bahane arıyodur, zaten eski sevgiliyi unutamamış daha onun ağrısı bi başkadır sormayın gitsin. Bahsedemiyo, anlatamıyo, söylemiyodur bunu arkadaşına. Evet burnu ağrıyodur ama kalbinin ağrısı daha baskındır. Ağlamak için bahane olmuştur arkadaşına kapı meselesini anlatıp burnum ağrıyo diyerek gözlerinden yaşlar gelir çocuklar gibi ağlar halbuki burnum değil kalbim ağrıyo diye haykırmak ister.
(bkz: depresif günlerden bigün)