yönetmen Carlos Brooks imzalı 2010 yılı yapımı bir gerilim filmi. konusu kısaca şu şekilde;
üvey babasıyla birlikta yaşayan kelly otistik kardeşini özel bir okula yazdırmak ister. kayıt işleri için okulda beklerken bakiyesinin yetersiz olduğunu öğrenen kelly eve dönerek babasıyla konuşmak niyetindedir. yüklü bir miktar para ödeyerek aldığı kaplanı yaşadıkları çiftliğe yerleştiren üvey babası johny ise yaklaşan kasırga nedeniyle evi sağlamlaştırma telaşındadır. kelly kayıt için gereken parayı isteyince johny her tarafı kapatılmış evin içine kaplanı salar ve ortadan kaybolur...
kendi içinde oldukça bariz mantık hatalarının bulunduğu 86 dakikalık klostrofobik bir yapım...
I feel like there is no need for conversation
Some questions are better left without a reason
And I would rather reveal myself than my situation
Now and then I consider, my hesitation
The more the light shines through me
I pretend to close my eyes
The more the dark consumes me
I pretend I'm burning, burning bright
I wonder if the things I did were just to be different
To spare myself of the constant shame of my existence
And I would surely redeem myself in my desperation
Here and now I'll express, my situation
[CHORUS (2)
There's nothing ever wrong but nothing's ever right
Such a cruel contradiction
I know I cross the lines its not easy to define
I'm born to indecision
There's always something new some path I'm supposed to choose
With no particular rhyme or reason
Fırtınalı bir günde evde mahsur kalan kelly ve otistik kardeşi, piçin teki olan üvey babasının aldığı Bengal kaplanının vahşi saldırısına karşı ölüm kalım mücadelesi verirler...
Peki soracaksınız neden evden hemen kaçmıyorlar?.
Hemen Cevabi söyleyeyim...
Yaklaşan fırtınaya karşı evin kapı ve pencereleri tahtalarla kapatıldığı için evde mahsur kalıyorlar. Tabi bi de evin piç üvey babası, bunların ölmesi için kaplanı eve salıp, kapıyı tahtayla kapatıyor. Ve böylece evin içinde kedi fare kovalamacası gibi bir yaşam mücadelesi başlamış oldu...
tyger, tyger, burning bright,
in the forests of the night
1794'te henüz doğa ve hayvanlar romantize edilmemiş..
dolayısıyla kaplan kötülüğün ve akılsız şiddetin
maddeleşmiş hali olarak ele alınıyor...
**************************
ingilterede kaplan pek bulunmadığından
herhalde hindistandan dönen ingilizlerden
duyduklarıyla bir şeyler yazmış . tabii yüz
yıl öncesine kadar kore , çin , hindistan gibi
asya ülkelerinde köylüler " kaplan terörü "
altında yaşıyordu .
