15. yüzyılda başlayan Arnavutluk'ta sıkı ataerkil bir yaşam düzenine sahip olan kadınların, kadın kimliğinden vazgeçip bir erkek gibi yaşamaya şeklidir. Yapılan araştırmalar, bu kültürü devam ettirenlerin, ülkenin kuzeyinde olduğunu ve artık bitme aşamasında olduğunu göstermektedir. Günümüzde 40 ila 200 arasında yeminli bakirenin bu geleneği devam ettirdiği sanılıyor. Ama çoğunun yaşı 55'nin üzerinde olduğu belirlenmiştir. Bu kültürde kadınlar bakireyken, erkek gibi yaşayacaklarına dair yemin ederler. Evlenmek istemeyen, erkeklerden hoşlanmayan, çalışmak isteyen ya da kısacası daha özgür bir hayat talebi olan pek çok genç kız için yeminli bakirelik gerçek bir çıkış yolu görülmüştür. Aslında 15. yüzyılda başlayan bu uygulamanın amacı, kadınların hayatta kalma şeklidir. Yeminli bakireler ihtiyar heyeti önünde yemin ettikten sonra yeni erkek isimleriyle toplumda bir erkeğin gördüğü tüm saygıyı görüyor. Gerçek anlamda bir aile reisi oluyor ve mirastan bir erkek kadar pay alabiliyorlar.
Arnavutluk'ta kadın kimliğinden vazgeçip erkek gibi yazayan kadinlara verilen isimdir.15.yuzyilda baslayan bu gelenek Arnavut kizlarinin henuz bakireyken ettikleri yemine dayaniyor.Ettikleri yeminle beraber erkek gibi yasamaya basliyorlar silah, saat, sigara gibi erkeğe ozgu bi takim esyalarida kullanıyorlar tabi isimlerini degistirme sartiyla yemininden donenlerin cezasi olum olarak verilirmis.
