Filmin kadrosunu görünce iştahınız kabarıyor, birde 2008 yapımı olduğunu görünce hemen alıp izlemek istiyorsunuz. Ben bu fikir ile yola çıktığım için filmden beklentim oldukça büyüktü ve filmin sonunda çok büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Yanlış anlaşılmalar, karışık birbirine girmiş bir senaryo ile bu kadroya rağmen vasadı aşamamış bir filmdir.Brad Pitt, George Clooney, John Malkovich ve Tilda Swinton'u hangi filme koyarsanız koyun yönetmene gerek duymadan oynarlar. Film için şunu belirtmekte yarar var ki elinde mücevherler bulunan bir eskicinin mücevherleri nehire atması gibi bir durumdur bu yıldızların bu filmde oynaması. Zaten filmi izlememiş bir insan dahi filmin bu kadro ile hiç ödüle aday gösterilmediğinden ve hiçbir ödül alamadığından yola çıkarak filmin beklenenin aksine kötü bir film olduğunu anlamakta güçlük çekmez. Zaten gişe başarısı ve saman alevi gibi sönmesi filmin ne denli ses getirdiğinin ya da getiremediğinin göstergesidir. Aksi taktirde güzel, başarılı ve bu kadro ile yapılmış bir film düşünün ki ödül almasın.
Alkolik olduğu gerekçesiyle CIA'deki işinden kovulan emekli ajan Ozzie Cox, intikam almak için bildiği gizli bilgileri bir cd'ye kaydeder.
Cox'un boşanmanın eşiğinde olduğu eşi Katie, cd'yi çalar ve gittiği spor salonunda unutur. Salonda çalıştırıcı olan Chad ve aynı yerde yönetici olarak çalışan Linda, Chad'in tesadüfen bulduğu cd ile Cox'a şantaj yapmaya başlarlar. işin içine bir de Katie'nin birlikte olduğu federal ajan Harry girince olaylar daha karmaşık bir hal alır.
ihtiyarlara Yer Yok ile en iyi yönetmen heykelciğine ulaşan Coen Kardeşler'in kara-komedi olan yeni filmi Burn After Reading'in prömiyeri Ağustos ayında Venedik Film Festivali'nde yapıldı. Hafif ama eğlenceli ve zekice bir komedi.
orjinal bir film. brad pitt in ajanmış gibi davranmak için harcadığı çabanın dışarıdan hissedilmesi ayrı bi güzellik vermiş. george clooney nin icadı da ilginçti. özellikle kalabalık bir grupla seyredince biraz garip oldu. ama oyunculuklara diyecek yok.
büyük bir coen kardeşler başarısızlığıdır. filmi izleten 2 faktör vardır:
1- coen kardeşlerin son filminin başarılı olması. (no country for old men)
2- brad pitt fragmanlarda denyo bir şekilde oynarken görülmüştür.
bir grup aptal insanı anlatan akıllıca yapılmış bir film. harika bir film değil; izlenebilir kategorisinde. oldukça enteresan bir hikayeye, senaryoya sahip. bazı yerlerde kahkahalarıma engel olamadım. oyunculuklara tam not veriyorum. brad pitt'i twelve monkeys'den beri hiç bu kadar komik, avanak bir rolde görmemiştim. en azından bu gardaşlar*no country for old men'den daha iyi bir film yaratmışlar bu sefer.
*6/10*
--spoiler--
Alkolik olduğu gerekçesiyle CIAdeki işinden kovulan emekli ajan Ozzie Cox, güya anılarını derlemek için bildiği gizli bilgileri bir cdye kaydeder. Cox'un boşanmanın eşiğinde olduğu eşi Katie, cdyi çalar ve gittiği spor salonunda unutur. Salonda çalıştırıcı olan Chad ve aynı yerde yönetici olarak çalışan Linda, Chad'in tesadüfen bulduğu cd ile Cox'a şantaj yapmaya başlarlar. işin içine bir de Katie'nin birlikte olduğu federal ajan Harry girince olaylar daha karmaşık bir hâl alır.
--spoiler--
imdb puanı 7.4 olan film türkçeye aramızda casus var olarak çevrildi. Keyifle izlenebilinecek film Brad pitt'i alışıtığımz karizmatik abi rolünün çok dışında izleme fırsatı sunuyor.
coenler'in big lebowski'deki kadar olmasa da absürdlük dozunu elini korkak alıştırmadan kullandığı kara komedi. clooney'in ev yapımı dildo sahnesi için:
coen biraderlerin başından sonuna aksiyon, gizli servis oyunları, cinayet ve faili meçhuller içerisine sıkıştırdığı, bir dizi ilişkiler yumağını anlatan, sürüklemeden ilerleyen konusuyla izleyiciyi merakta bırakabilen, kaliteli oyuncu kadrosuna sahip, malkovich clooney pitt gibi oyuncuların performanslarıyla öne çıkıp geri geldiği, şaşırtıcı, heyecanlandırıcı, gerilim dolu, eğlenceli, erotik ve sportif filmi.
buruder coen'lerin ve milyon dolarlık artizlerin adı sanı etiketi çıkarılıp bambaşka oyuncularla bire bir aynı şekilde sunulsa, sözlükte belki başlığı bile açılmayacak film. *
buruderler, ancak son 15 dakikada seri ataklarla kaleyi yoklamışlar. ama 2 tane şık golleri bi tane de direkten dönen topları var nazarımda , allah için.
böyle sapık filmlere en fazla ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde herkesin gidip bi 'hakkaten laan' diyemeden salondan çıkmasını tavsiye ediyorum. coen kardeşlerin bu kadar uzun süre boş beklettikleri kara komedi kontenjanlarını böylesi bi kadroyla izlemek hasreti zaten geçen seneden beri sabırsızlıkla beklenen bi film yapmıştı burn after reading'i(cümleyi daha düzgün kuramadım.), kadrodan bahsederken richard jenkins ve j. k. simmons'ın hakkını yemek istemiyorum, ki yesem de onlar bana 'takma lan ne olcak bi sonraki filmde verirsin hakkımızı' derler, 'koy götüne' derler, keşke j. k. simmons her gün bi filmde bi dakka oynasa da ben de her gün o filmleri izlesem sırf o bi dakka için, neyse virgüller uzadı, ve film beni tatmin etti, filmin ilk yarısında sıkılan fantasy sensible arkadaşlarımı göt etti, son günlerde giderek boka saran hayatıma güzel göndermeler yaptı sağolsun. brad pitt'e kız olsam zaten veririm de, john malkovich'e de verir miyim diye düşünüyodum, ona da veririm. george clooney'e vermem, ucuza mal ettiği alet ve endorfin bağımlılığı beni ürküttü, ki zaten pek de sadık bi erkek değil, ki zaten clooney beni ne yapsın. frances mcdormand'ın film boyunca kişisel gelişim kitapları ağzıyla konuşması, rusya konsolosluğuyla ilişkileri, ya ne diyeyim efendim, tilda swinton desen kanlı kaka muhabbeti olsun, avukatla görüşme sahneleri olsun, tek isim. sonra, clooney'in reflü yastığıyla gezmesi de çok şekerdi. neyse, filme gitmeden önce oyuncuların oynarken zevk aldıklarını çok belli ettiğini söyleyen bi yorum okumuştum, okumasam farketmezdim sanırım ama hakkaten herkes bıraksan ağzı kulaklarında gezcek gibi duruyodu, oyuncuların rollerinde böyle istekli görünmesi seyirciye nasıl etki eder bilmem de ben şımardım şahsen. neyse efendim, filme uygun bi sapıklık düzeyinde dolaşmaya çalıştım, film şahane, oh my fuck diye bi laf var çok hoşuma gitti, siz bu filme gidin, ama arkadaşlarınızla giderseniz çıkışta filmi beğenmeyecek olan arkadaşınız sövebileceğiniz birisi olsun. siz mi? siz beğenirsiniz canım, bi zahmet yani beğeniverin artık.
coen kardeşler tarzı komedi filmlerinden hoşlanmayan bünyelerin beğenmemekte haklı oldukları film. ancak bu tarzı sevenlerin ise * hastası olacakları film. coen'ler hakikaten yönetmişler oyuncuları. oyunculara da bravo ki egolarını bırakıp sete gelmişler çok belli.
inanılmaz derecede boktan bir film. komedi yapmak için bir film bu kadar anlamsızlaştırılabilir. rezalet ötesi, hiçbir iyi sözü hak etmiyor. o muhteşem üçlü bile filmi kurtaramamış. ama yine de şöyle bir yararlı sonuca tekrar varmamı sağladı; oyunculuk tek başına hiçbir şey ifade etmiyor ya da sağlam bir yönetmen.. bu filme nasıl iyi diyebilirim ki? o zaman sinemaya siktiri basmış olurum!!
buram buram coen biraderler kokan bir kara komedi .arıza karakterler yaratmada usta olan coenler burn after reading dede boş durmamıştırlar efendim.karakterlerin hepsi oyuncular düşünülerek yazılmış.brad pitt bu filmdeki rolüyle 12 monkeys filmindeki oyunculuğunu hatırlatıyor.
eğer benim gibi size hiç bir katkısı olmayan bomboş filmlerden**** hoşlanıyorsanız kesinlikle kaçırlımaması gereken filmdir kesinlikle gidilip görülesidir.ama siz siz olun benim yaptığım gibi 7. sanatın derinlikleri hakkında tabiri caise bir bok anlamayan 2-3 kızla gitmeyin.Mahruz kaldıgım mızmızlanmanın haddi hesabı kalmadı ılan
coen kardeşlerin özüne döndüğü filmdir. fargo, simple blood ve big lobowski'yi sevenler bu filme de bayılacaklardır. klasik bir coenler filmi olmuş zira.
yine bir ders konusu olacak film noir örneği. frances mcdormand'ın aşan oyunculuğu. brad pitt'in sadeliği aklımda kalanlar olmuştur.
izlemeden önce kuşkularım vardı. zira birbirinden ünlü şahısları barındıyordu film bünyesinde. ve coenlerin tarzı değildi bu.
lakin filmi izledikten sonra, yönetmenliğin ne menem bir şey olduğunu bir kez daha anlamış oldum.
coenler oyuncuların birbirinden rol çalmasını o kadar güzel, çaktırmadan engellemiş ki, sanki hepsi hiç o kadar da ünlü değilmiş gibi geldi bana.
kısacası güzel filmdir. yine bizi hayalkırıklığına sevk etmemiştir coenler.