demokrasi halkın, geniş kitlelerin yönetim üzerinde doğrudan katılımıdır. azınlıkta bulunan bir zümrenin çıkarları uğruğuna kullandığı ve insanlar arası ilişkiyi pazar ilişkilerine indiren bir sistemin kuyruğu değil.
sanal demokrasi; bu ölçüde ekonomik, kültürel, siyasal ilişkilerin toplamını kapsayan sınıf iliişkilerini egemen olan azınlık tarafından savunalan bir yönetimdir. maddi temellerinden koparılan bireysel özgürlük indirgemesinden başka bir şey değildir.
işte bu noktada egemen sınıf olan burjuvazinin demokrasi kendisine döndüğünde hazımsızlığı devreye girer. burjuva görgüsüzlüğünün en yüksek, en tepe noktasını burada görebilirsiniz. sanal demokrasiyi savunanlar, eşitsiz düzen içinde günü gelince bedelini maalesef öderler sömürülerinin.
ozellikle kendini asli unsur kabul edip geri kalanlari "oteki" gorup ikinci sinif sayan oligarsik zumrenin, dillerinden dusurmedikleri soylemlerin bile bir gun isine yaramadigini, cikarlarini muhafaza etmede yetersiz kaldigini gordukleri an yasanan hazimsizliktir. butun degerleri bir amac etrafinda donduren bu zumre, yeri geldiginde gunes bile bizim etrafimizda donsun der ve sayet donmedigini gorunce gunese bile hakaret edip kucumserler hatta olmamasini arzu eder, sicakliga ve isiya ihtiyacsizliktan dem vurup, golgelik yerler ararlar veya herkesi golgeye cagirirlar.
demokrasiden dem vurup daha sonra da demokrasi kendilerine hizmette kusur eyleyince bu sefer cikar ve demokrasi icin "cogunlugun tahakkumu" derler ve olayi oklokrasi boyutuna indirgerler. hukuk bile bu seckin zumre icin sadece bir arac olmaktan ote degildir. bir gun bize de lazim olur diye dusunmezler. cunku lazim oldugunda hukuku bile bir dayatma ve yeri geldiginde subjektif olmakla itham edip askiya almaktan bahsederler.
burjuva'nin hazimsizligi icinde yasadigi halki hor hakir gormenin gostergesidir. "egemenlik kayitsiz sartsiz milletindir" sozune simsiki yapisirlar ama oncelikle halki bir kaliba koymakdan, yani onlar gibi dusunmeden egemenlige talip olan halki yeri geldiginde "bidon kafali", "gobegini kasiyan adam" olarak nitelendirmekten ise geri durmazlar. fildisi kulelerinden ayak takimina acilan pencereden halka bakar ve ahkam kesen zumre, mesela, plazasina giderken gectigi barbaros bulvarinda trafik tikandigi zaman ancak haberi olur trafik tikanikligindan...