buried

entry69 galeri0
    44.
  1. keşke sinema salonunda izlemiş olsaydım dediğim, sinemanın sadece vurdu kırdı, görsel efekt ve benzeri şeylerden ibaret olmadığını gösteren muhteşem filmdir.
    0 ...
  2. 43.
  3. 95 dakika nasıl sıkılmadan tek bir adamı ve ufacık bir tabutu izleyebiliriz in filmidir.

    Abd nin çıkarları adına nasıl bir adamı ölüme terk ettiğini gösterir.
    Irak'lı adamın sözleri ise çok can alıcıdır.

    "11 eylül de benim suçum değildi ama çocuklarım öldü. saddam da burada değildi ama siz buradasınız"

    ulan abd, terörist dediklerinin hayatlarını gel Irak'ta mahfet daha sonra neden bize düşmanlar. acaba neden ?

    Özgürlük getirecekmiş miş de miş miş. He canım he. Sen onu petrole anlat.
    1 ...
  4. 42.
  5. --spoiler--
    finalinde ters köşeye yatıran filmdir.
    --spoiler--
    1 ...
  6. 41.
  7. 40.
  8. çaresizlik kelimesi, paul conroy'Un durumunu tamamen özetliyor sanırım. cidden izlenilmesi gereken film.
    3 ...
  9. 39.
  10. çok çok acayip bir film

    --spoiler--
    öncelikle rehin alan elemanın asker misin muhabbeti harikaydı. crt'nin ölmeden önce ilişiğini kesip sigorta parasından kurtulması da apayrıydı. resmen izlerken içimi kasvet kapladı. bir iki mantık hatası vardı. farzı misal ben tabutu kırmaya çalışırdım. ezan sesini duyabildiğine göre çok derinde olmamalıydı.

    ayrıca sonu da gayet güzel.
    --spoiler--

    imdb puanını hakedip etmediği konusundaki düşüncem bence hakettiğidir. filme önyargıyla başladım, iyi ki izlemişim ama.
    3 ...
  11. 38.
  12. 37.
  13. zippo'nun çakmağın kralı olduğunu gösteren, kral bir filmdir.
    2 ...
  14. 36.
  15. paul'un aradığı her insandan istisnasız "bana lanet olası sesini yükseltme" lafını işittiği film. 30 dakikanın yarısı telefonda geçti, kalan süre nasıl geçer hiç bir fikrim yok. hayal kırıklığı olmamasını umuyorum. şaşırt beni amına koyim, hadi.
    2 ...
  16. 35.
  17. Conquer online'da 130 lvl blade'nin ismidir. mor ve görünüm olarak çok güzeldir.
    http://i244.photobucket.c...g37/darshiz/firstedit.jpg
    1 ...
  18. 34.
  19. --spoiler--

    paul conroy eski ahşap bir tabuta canlı canlı gömülmüş halde uyanır. buraya onu kimin, neden koyduğunu bilemese de, kurtulmasına yardım edebilecek tek şey elindeki cep telefonudur. zamana karşı verdiği bu savaşta en büyük düşmanları telefonun iyi çekmemesi, şarjının az kalması ve havasızlıktır. buradan kurtulması için sadece 90 dakikası vardır.

    --spoiler--

    ölmeden mezara girmek ne demek fena halde anlatıyor. sıkıcı değil psikolojik bir depresyon filmi..
    2 ...
  20. 33.
  21. sinema tarihinin en ucuz filmidir.
    sıfır aksiyon.
    sıfır sahne farklılığı.
    yalnız bir oyuncu.
    izlemeyiniz.
    3 ...
  22. 32.
  23. insanı müthiş geren 2010'un en güzel filmlerinden biri.
    tek mekan ve tek oyuncu ile 90dk.
    gerçekten başarılı..
    5 ...
  24. 31.
  25. 1,5 saat tabutun içindeki bir adamı izliyorsunuz ve hiç sıkılmıyorsunuz.

    hatta zaman zaman o tabutun içine giriyorsunuz ,üstünüze toprak dökülüyor,içinizden yılan geçiyor.

    filmin konusuna bakıp '' sıkılırım'' sanılmamalıdır.
    5 ...
  26. 30.
  27. --spoiler--

    - Adım paul steven conroy. sosyal güvenlik numaram 048321198 doğum tarihim 3 mart 1976 bu video son isteğimde ifadem olarak sunulsun. aıı aa karım linda conroy a tasarruf hesabımdaki 700 doları ve yıllık ödeneğim den geri kalanları bırakıyorum. oğlum shane conroy a ona ! ona ! kıyafetlerimi , kıyafetlerimi bırakıyorum umarım büyüdüğün de sana olurlar. üstümdekileri değil.* benim keşke bırakacak daha çok şeyim olsaydı , belki ünlü bir baseball oyuncusu yada işe takım elbise ile giden biri olsaydım , daha çok şey bırakabilirdim. ama sen istersen o insanlardan olabilirsin. sadece bana büyüdüğünde annene çok iyi bakacağına söz ver ve her zaman doğru olan şeyi yap. seni çok seviyorum shane , belki bunu yeterince söyleyemedim belkide söyledim bilmiyorum muhtemelen yeterince söyledim. üzgünüm linda seni dinlemeliydim. dıt

    --spoiler--

    Duygulandım lan.
    5 ...
  28. 29.
  29. beni fazlasıyla geren film. tek bir mekanda tek bir oyuncuyla ancak bu kadar güzel bir film çekilebilirdi. takdir ettim.
    1 ...
  30. 28.
  31. 2010 yapımı rodrigo cortes filmidir. filmde görünen iki karakter ryan reynolds ve ivana mino iken sesleri ile yan karakterlere hayat veren başlıca isimler Robert Paterson (Dan Brenner), Jose Luis Garcia Perez (Jabir) ve Stephen Tobolowsky (Alan Davenport).

    --spoiler--

    Irak'a malzeme götüren bir şirketin kamyon şoförü olan Paul Conroy gözlerini açtığında kendini bir tabutun içinde, gömülmüş vaziyette bulur. Tüm sahip oldukları ise bir cep telefonu, çakmak çakı, el feneri, glow stick (kırıldığında ışık yayan çubuk) ve kalemdir. Telefonla kendisine ulaşan ses ise 3 saat içerisinde 5 milyon dolar bulmasını ister. Aksi takdirde kendisi toprak altında ölecek, ailesi ise savunmasız bir hedef olacaktır. Tüm film boyunca Paul'ün tabutunu gözlemek yerine adeta aynı durumda kısılıp kalmış gibi hissediyorsunuz. Yer yer kızmıyor da değilsiniz, "neden orayı aradın" "neden böyle davrandın" diye kendi kendinize söylenmeniz tükenen oksijen, zaman ve batarya sizin de aleyhinize işliyormuş gibi hissetmenizden başka bir şey değil. Bir yandan da sürekli o bildik "imajını kurtarmaya bakan süper güç hükümeti" kurgusuna güvenip güvenmemek ile teröristin talepleri ve akıl vermeleri arasında ikilemde kalıyor Paul. Tabi çalıştığı şirketin de ufak düzenbazlığı durumunu daha da zorlaştırıyor. 1 buçuk saati biraz aşan süre boyunca nefessizlik ve hayatınızı etkileyen insanoğlunun vardığı kokuşmuşluk gerginliğinizi artırırken tabutun içindeki Paul gibi sinirden tepinebilmeyi istiyorsunuz.

    --spoiler--

    referans alanlar için belirteyim, filmin imdb puanı 7,3.

    alıntı ve daha fazlası : http://antifa-kutay.blogs...siiliklerinize-kadar.html
    3 ...
  32. 27.
  33. başlığa yazılmış olanların tümünü okudum. neredeyse herkes beğenmiş, övmüş, göklere çıkartmış, efsaneleştirmiş. bundan dolayı geleceğini tahmin ettiğim ayarlara karşı yukarıdaki kısmı yazdım. malum bazıları bu konularda objektif gerçeklerin bulunduğunu düşünmekteler. daha fazla uzatmadan başlıyorum;

    tavsiye edildiğinden, hakkında da az çok bir şeyler duyduğumdan gerim gerim gerilerek* izleyeceğimi tahmin ediyordum. ama yanılmışım. birkaç sahne hariç, bünyede etki yaratmadı, bırakmadı. kısacası, filmin kategorisini de düşünerek* başarısız bulduğumu söyleyebilirim.

    evet, filmde tek mekan, tek adam falan kullanılmış. para da harcanmamış, iyi güzel de film başarılı olmadıktan sonra bunlar benim zerre şeyim öhm umurumda değil ki. keşke kasmasalarmış bu kadar. bütçe olmadan film çekmek başarı değil ki, iyi film çekmekte iş. ki örnekleri de var zaten gözümde.

    --hafif spoiler--
    sahnelerine gelirsek, etkileyen birkaç sahne vardı dedim. ilki yılan olan sahneydi. ufak bir sıçrama yaşadım. yılandan korktuğumdandır belki. diğeri parmağını kesme sahnesiydi. ve son olarak final kısmı. sonu tahmin edilebilirdi, ama gösterip elletmeyeceklerini hiç düşünmemiştim.

    bir de dikkatimi çeken bir nokta vardı. adamımız telefonu, titreşimden sesliye almıştı. birkaç sahne sonra telefon tekrar titreşimdeydi. bir saçmalık var gibiydi.
    --hafif spoiler--

    bunun haricinde, kapitalizme ve amerika ya iyi dokundurmalar yapılmış. kimse bir şey diyemez sanıyorum ki.

    sonuç olarak; duygusuz olduğumdan dolayı beni etkilemeyi başaramadı. zaman kaybı falan demem. izleyin, görün, kararı siz verin. hele de kendinizi bir tabutta hayal etmek istiyorsanız...

    edit: oha filmin bir de hayvan gibi oyuncu kadrosu varmış. ne güzel lan. 2 dk ses ver, oynamış görün. esas oğlana ayıp olmuş.
    5 ...
  34. 26.
  35. sinemaya gidip izleyemediğim için üzüldüğüm filmdir. evde ekran başında da izleniyor tamam ama bu film kap karanlık bi ortamda, dev perdede izlenmeliydi...

    --spoiler--
    film ayrıca amerikayı ağır bi şekilde eleştirir. izleyeni gerdikçe gere. bence bu filmi izlemek saatlerce sevişip boşalamamaya benziyor: yani film sarıyor(sürüklüyor) ama film bittiğinde de gerginliğiniz devam ediyor.
    --spoiler--
    7 ...
  36. 25.
  37. 24.
  38. gereksiz yere ince düşünüp bir iki mantık hatasını görmeye çalışmazsak eğer tek mekan ve tek oyuncu ile yapılmış, klostrofobi'yi en derin şekilde ele almış müthiş film diyebiliriz.

    gerçekten üzerine çok fazla şey yazılabilecek ve kendi alanında hiç şüphesiz kült olmuş başarılı bir film. ryan reynolds ise zaten başarılı olan oyunculuğunu bu filmde aşarak gerçekten takdiri hakediyor.

    --spoiler--

    film tabut sahnesiyle açılıyor ve kendine gelip bir anda kendini ne olduğunu bilmediği bir şekilde ağzı ve elleri bağlı şekilde buluyor. nefes nefese bir şekilde kendini çözmeye çalışıyor ki buradaki gerçeklik ve gerçeği birebir izleyiciye aktararak izleyicinin kendisini tabutta hissetmesini de daha ilk dakikalardan sağlıyor film. o anda telefonun bir anda titremesi de noluyo lan ? dedirtmeyi başarıyor izleyiciye. sonrasında da sürprizler, gerilim dolu telesekreter konuşmaları, bant kayıtları, açan kişilerin ses tonları ve tabi ki bir anda ortaya çıkan yılan.

    ilerledikçe oksijenin, telefonun şarjının, paul'un enerjisi, ümidi, sabrı yavaş yavaş tükeniyor ve izleyiciyi de beraber tüketiyor.

    ve hiç de klişe olmayan dehşet final sahnesi. *
    --spoiler--

    not: nefes darlığı olanların ve tabi ki klostrofobi'si olanların izlemeden önce kendilerini bazı yan etkilere hazırlamaları gerekmektedir.
    4 ...
  39. 23.
  40. bazı senaryo boşlukları sayılmazsa fena film değil.

    --spoiler--

    f16 lar adamın gömülü olduğu yere çok yakın bir noktayı vuruyor,bunu telefonda dan brenner'a söylüyor ve en ufak bir şey gelmiyor akıllarına,bu kadar basit mantık hataları olmamalı.hadi adamı gömmüşler şokta düzgün düşünemiyor ama brenner denen adam sözde bu işi profesyonel yapıyor,kardeşim insan hava kuvvetlerine sormaz mı vurduğu koordinatları en azından arama bölgesini daraltmaz mı

    --spoiler--
    4 ...
  41. 22.
  42. kapalı yerde kalmaktan korkuyorsanız bu film tam size göre...*
    (bkz: klostrofobi)
    1 ...
  43. 21.
  44. 20.
© 2025 uludağ sözlük