bir an erman kuzu'yla karıştırdığım anayasa profesörü. halnız evet yerine hee, yapıyorum yerine yapıyom gibi ifadeler kullanarak türkçeye erman kuzu kadar hakim olduğunu göstermiştir.
az önce canlı yayında kpss sorularının birilerine servis edilmesiyle ilgili olarak:''bunlar önemsiz şeyler'' demiştir. benim hayatımdan giden 1 yılı, emeklerimi önemsiz bir ''şey'' olarak ifade etmiştir!!!
son derece bilgili bir abimizdir. cemaat sohbetlerinde de denk geldim. birkaç sohbet etme fırsatı da buldum kendisiyle. her dediğine "evet abi haklısın" demekten yorulmuştum o gün. öyle doğruları söyleyen biri düşünün yani. yalnız biraz sesi ince olduğu için kulak tırmalayabiliyor bir süre sonra. onun dışında ak parti'nin demokrasi neferlerinden birisidir..
kendisini yasalar için "maydanoz gibi, ot gibi" filan ifadeleri kullanarak işini ne kadar ciddiye alan bir insan olduğunu görüyoruz.anayasa profesörü ha..
"abi şu cezayı şu kadardan şu kadara indirebilir misiniz ya.. gözünüzün yağını yiyim be ne olur"
"üç aydan altı aya kadar diyosun..valla olur bakalım.. önümde 140 dane dosya var"
ankara büyükşehir başkanı akp'li melih gökçek ile yasa pazarlıkları yapan anayasa komisyonu başkanıdır...
adam kendine uygun yasa yaptırmaya çalışıyor, anayasa komisyonu başkanı da çanak tutuyor!
bir belediye başkanı, milletvekillerini "fitillemekten" söz ediyor.
an itibariyle tv8 ekranlarındaki sağduyu programında akp'nin seçim politikası olan mağdur edebiyatı ve ajitasyonu layıkıyla yerine getiren milletvekilidir. o değil de masum türker ne biçim ayar veriyor lan kendisine!
katıldığı bir panelde anayasa'nın değiştirilmeyeceğini ima eden meclis anayasa komisyonu başkanı.
kendisi, anayasanın değişmesi için ya yeni bir devletin kurulması gerektiğini ya da darbe olması gerektiğini söylemiş "darbe duasına bari çıkalım" demiştir.
ergun özbudun'a çuvalla para verip anayasa taslağı hazırlatılır sonra "anayasa değişikliği gündemimizde yok" denir, sonra "anayasa değiştirilmesi için hazırlıklarımız sürüyor" dersin, sonra yine "anayasa değişikliği gündemimizde yok" dersin sonunda çıkar "anayasa değişikliği için ya yeni bir devlet kurulması lazım ya da darbe olması lazım" dersin.
anayasa'ya dokunmazlar, hadi anayasayı geçtim darbecilerin hazırladığı siyasi partiler kanunu'na dokunmazlar, bu kanuna tabi siyasi partilerin tüzüklerinin antidemokratik olması sorun olmaz, darbecilerin hazırladığı seçim kanunu aynen durur hiç bulaşılmaz, dokunulmazlıklara hiç dokunulmaz, ondan sonra "7 senede çok demokratik olduk" edebiyatları havada uçuşur.
siz darbecilerin koyduğu kuralların hiçbirine dokunamazsınız, etrafta darbeci ararsınız. adına da "demokrasi hareketi" dersiniz.
süpersiniz.
durumun somut halini görmeyip şakşaklayanlar da daha bir süper.
an itibar ile habertürk'te öfle ile, kavga gürültü ile klasik akp zihniyetini yansıtan kişidir.
akp zihniyetinde şu son zamanlardaki bu öfke ve sinir epey düşündürücü.
ayrıca chp ve mhp'li vekillerin sorularına genelde cevap veremeyen, veremeyince demogoji yapan klasik akp'li şahıstır.
fikir yok, düşünce yok. varsa yoksa öfke, kavga ve demogoji.
garip bir insan. koskoca adam, profesör hatta milletvekilli olmuş fakat hala karşısındaki konuşurken susulup dinlenmesi, cevap verilecekse sonra konuşulması gerektiğini öğrenememiş sanırım.
değişik bi adam bu. akp'li bir milletvekili. niyeyse bana çok sempatik geliyor. bi de o taraftan olduğunu belli etmeme ski var ya. çok feci. akp'li değilim, solcu da değilim, hiç bi siyasi görüşüm yok. yemişim siyaseti ayrıca. o kadar başımıza kaktınız ki apoltikliğimizi apolitik oldum çıktım. bin çeşit dert varken siyaset ne be? hep aynı saçma şeyler zaten. ama tartışma olsun yine izlerim. çok zevkli verilen ayarlar falan. geçen gün habertürk'te. kemal kılıçdaroğlu -ki kendisine de süper bi sempatim var- ve mhp'den bi yetkili vardı. işte her şeyi tartıştılar. bu burhan kuzu isimli prof'un çok net bi mantığı var. sadece akp mi kötü, sanki bu sorunlar bizim zamanımızda çıktı, oysaki hep vardı. işte hep bu görüş çerçevesinde savundu partisini. çok güzel bu tavır bu bence. normal olduğunu kanıtlama çabası. sevdim bu insanı.
zamanında "Her talebi karşılamak durumunda değiliz. Eşcinsellerden de eşitlik ve evlilik hakkı tanınması için yoğun talep geldi. istiyorlar diye verecek miyiz?" şeklinde bir açıklama yaparak ne kadar boş ve "hak", "özgürlük" kelimelerini kendi kafasına, ahlak anlayışına göre yorumladığını gösteren gereksiz insan.
her konuşmasında "ben anayasa profesörüyüm" cümlesini mutlaka kullanan, kendini beğenmiş, konuşurken komik bir üslup kullanan, karşıdaki kişiye aşağılayıcı bakışlar atan akp milletvekilidir.
kendisinin yazdığı kitaplara veya makalelere okuduğum herhangi bir kaynakta atıfta bulunulduğuna şahit olmamışımdır, sözlüğün özellikle hukukçu yazarlarına sadece bilgi sahibi olmak için soruyorum, hangi kaynakta (burhan kuzu, çevre ve hukuk, 2002 istanbul) -bu kısım tamamn uydurmadır çünkü netteki araştırmalarımın hiçbir yerinde burhan kuzu'ya ait bir eserin adını bulamadım- şeklinde bir kaynak gösterimi vardır?
kuzu postuna burunmus, kurt. sinirleri cok zayif, tez sinirleniyor. yuzunde huzursuz bir ifadeyle geziyor hep, sanirim migdesinde asit problemi var. o yuzdeki eksimikligin baska aciklamasi olamaz cunku.