adi, karaktersiz, silik ruhluluğu ve edilgenliği ta hücrelerine işlemişlere "demograasi"yi hatırlatmış çok sevgili, boyun eğmeyen okul arkadaşımız.
ulan! bu adamlar günün her saati her yerde konuşuyor...
her kararı bunlar veriyor...
devletin tüm aygıtları, kurumları bunların emrinde...
ama, bir tek öğrenci bu adamlardan sadece 1 tanesini 1 dakikalığına susturunca, kepaze haline getirince, bu adamların demokrasi kültürüyle ne kadar da alakasız olduğunu kanıtlayınca mı, "demograasi"nize zeval gelmiş oluyor!?
bir de şerefsizce belaltı esprilerle abazanlığınızı dışavuruyorsunuz. hani nasılsa "suçlu" ya, "tu kaka" ediir ya böyleleri hep medyanız ve düzeninizce, artık üstünde istediğiniz yavşaklığı yapabilirsiniz, içinizde günlük biriken "bok"u kusabilirsiniz buraya.
bu arkadaşlarımızın hedefinin ne kadar büyük olduğunu görüyorum aslında sizi okurken. size insanlığınızı geri kazandıracaklar bu en zor iş. zaten siz de en son "hadi biz de insan olalım la recep, bak herkes bi acayip oldu" diyecekler grubundansınız.
not: sözlük yaşamım boyunca en ağır ifadeler kullandığım yazımın bu olayla ilgili olması iyi oldu.
geç dönem ergenidir. dikkat çekmek istemiştir, bağırabilir. ancak bunun yanında öğrenmesi gereken başka şeyler de var. söyledikleri ve tarzı bir protestodan ziyade terbiye sınırlarını zorlayan hareketlerden, demokratik hakkı olduğunu düşünerek yaptıkları ise bildiğin terörden başka bir şey değil. neyin hesabını nasıl soruyorsun sen. "ben bu üniversitenin öğrencisiyim" diye bağırırken üniversiteni de rezil etmiyor musun. böyle mi öğrettiler sana hak aramasını, hesap sormasını...
burda heyt be yürü arkandayızcıların bir çoğu orda olsalar kıllarını kıpırdatmayacaklar, o anfideki tipler gibi kınayan yahut korkak gözlerle çıtlarını çıkarmadan izleyeceklerdi. özellikle yerinden kaldırılıp çıkartılmaya çalışıldığı güç uygulandığı anda kızın yanında oturan dangalağın diğer tarafındaki arkadaşına doğru dönmesi, aman bana tekme tokat gelmesin yanlışıkla kurnazlığı beni çileden çıkardı. haberin devamında bekledim, bekledim ki birileri daha katılsın eyleme, spontan gelişsin yahut da. ayakkabı atmasın ama alkışlasın ya da slogan atsın. ama o anlar bir türlü gelmedi ve ben bir kez daha utandım ülkemden, gençliğinden.
burhan kuzu'nun pişkin pişkin alıştım bunlara demesi ve tınlamıyorum gibisinden mimikleri, kızı küçük düşürdü gözümde. Şikayetçi olmalıydı kuzu büyümeliydi olay, biraz da ekşın tadından yenmezdi.
yumurta atıp demokratik hak derler, ayakkabı terlik atıp demokratik hak derler, izin gösteriyi polis zorla dağıtınca barbar polis derler, yani herkes duruma göre vaziyet alıyor ve sığındıkları tek kaleleri demokrasi.
bu tarz saçmalıklarla uğraşacağına; al eline kağıdı kalemi bir gün önceden, ''ben bu adama ne sorsam da hem bana, hem ülkeme, hem de dünyaya faydası olacak bir soruya cevap alıp, diğer taraftan da çözüm için bir nevi kendi ağzından söz almış olsam'' diye düşün.
saygı konusunda eğitime tabi tutulması gereken öğrencidir. bir, ayağınıza gelen bir misafire ev sahibi olarak saygısızlık etmiştir. iki, hem yaşça hem de eğitim olarak kendinden büyük birine saygısızlık etmiştir. üç, lafa gelince arapları küçümseyip ondan sonra onlara ait bir protesto yöntemini çalarak saygısızlık etmiştir. bir de kalkıp medeniyet, bize protesto hakkını bile vermiyorlar diye ağlayarak hatta zırlayarak saygı bekleyip kimseye saygı göstermemekle bir b.k olmayacağını anlayamayacak dar kafalıdır. oratalara çıkıp ellerinde yok yumurta yok ayakkabı atanlara bakıyorum da eğitim dışında herşeye varlar.
o zaman herkes birbirinin kafasına ayakkabı fırlatsın demokratik protesto yapmış olsun (!)
hayır, bunları burhan kuzu yu korumak için yazmıyorum, yandaş değilim de, bu diğer entrylerimde de gayet açık, ancak demokratik protesto bu şekilde yapılmaz, tartışma yolu ve soru cevap yolu ile yapılabilirdi diye düşünüyorum, olmadı döviz ve pankart ile.
kızın haksız olduğu bir tarafa, bizdeki protestolara sert müdahale edilmesi de ayrı bir haksızlık.
şimdi bu kız, demokratik şekilde tartışsa ya da döviz pankart açsa yine salon dışına yaka paça atılacaktı, her iki şeyde de haksızlık var.
eğer ülkemizde demokratik protestolar saygı ile karşılanmış olsaydı bu kız bugün ayakkabı fırlatmamış olacaktı, ancak dediğim gibi, önce protestolara özgürlük.