"buzsuz" denildiği halde buzlu içecek servis etmeyi pek seven, çeşitli yerlerden alınan indirim kuponlarına anlamsız bir direniş göstererek "müdürüm bu kupon burda geçerli mi" vb lafları sarf edip duran, o "müdür"ünden daha yavaş hareket ederek uyuz uyuz servis yapan, çoğunlukla güler yüzünü müşteriden esirgemeyi ilke haline getirmiş insanlar.
götü kalkmış sikik dar paçalı sarı botlu türk kızlarının kaprisini çeken kişilerdir. kız olanlarıda kompleksten dolayı biraz size hava yapmaya çalışırlar ama yazıktır bu pis düzene tıpkı bizim gibi yenik düşmüşlerdir. hep güler yüzlü davranılması gerekir.
Bildiğim kadarıyla "iş kanunu" olgusundan haberdar olan patronlara sahiplerdir kurumsal olarak. Bilmeyenler için açıklayalım, yasal sınırlarla belirlenen sürelerde çalışırlar, aynı şekilde de izin yaparlar. Maaşları tartışmalıdır muhakkak, ama diğer şartlar yönünden "şanslı azınlık" içerisindedirler. Günümüzde kanunda belirtildiği gibi "haftada maksimum 45 saat çalışma - 45 saat üzerine mesai ücreti alma" gibi "kanuni zorunluluklardan" bihaber bir çok patron ve çalışan var, o sebepten söylüyorum bunları.
Ha yanılıyo olma ihtimalim var tabi, neticede kulaktan duyma bir şekilde biliyorum çalışma şartlarını. Net bir şekilde bilen biri bir mesaj atarsa çok sevinirim.
hayatın getirdiği şartlara isyan etmeden ya da parasal durumdan borçtan edemeyen çalışanlar ailelerinin maddi durumu iyi değildir. Bu düzene ayak uyduran çoğunluk gibi modern kölelerden oluşan çalışanlardır. Tüketin gecici mutluluklar için deli gibi az paralara çalışın sadece şükredin böyle istiyorlar esas tanrınız para inancın seni batağa sürüklüyen bir aldatmaca yarın erken kalk ve işe git ibadet et tüket günlük rutinin var bunların dışına çıkma kitap sakın okuma hele diğer dinlerin kitaplarını hiç elleme en iyisini sen bilirsin. bilimle hiç ilgilenme. en önemlisi de merak edip araştırma düzeni sakın sorgulayım deme işçi. Ve bu entry yi eksile ücretli emir kulu çalışanım unutma sen en iyisin, özelsin.
aşırı ağır koşullarda az paraya çalışan genellikle öğrenci olan emekçi insanlardır. emperyalist ve kapitalist güçlerin altında ezilen o büklüm büklüm bakan gözlerdir. yapabilecekleri bir şey yoktur. hayattan çok yüklü ağır beklentileri de olmaması muhtemeldir. fakat istisnalar da vardır. edindiğim bilgilerden bahsedersek ; etlerin içine tükürenler mi dersin, yada karton kutuların içine işeyenler mi ? sanki müşteri onları bu duruma sürüklemiş gibi düşünceleri ve bakış açıları olan istisnalardır bunlar.
Büyük kentlerin günahlarının bedeli çalışanlardır.
Sigortaları yoktur,kentin ucuz iş gücünü ve garantisiz kesimini oluştururlar. Sendikaya girdikten sonra anında kovulurlar.
Burger king çalışanları da bu kategoridedir.
her gün 8 liraya yemek alıp,kendini padişahın sol yanı* sanan kişileri çekmek zorunda kalan insanlar.Çalıştığı markanın bile ciddiye almadığı,berbat kıyafetler giyip,gün boyu ayakta kalıp,öğlen yemeğini tenha bir köşede yiyen (çoğu şubede yasaktır bu kişilerin müşteri kısmında yemek yemesi) kişilerdir..
Gerçekten bayıldığımız hamburgerler onlara "beleş" değil mi?kıskandım vallahi...
seksist ya da elitistlik gibi algılanmasın ama samsun burger kingin bütün şubelerinde gözlemlediğim bir olay var ki o da çalışan kızların hepsinin kollarının kıllı olması.
Acaba molalarında birbirlerine ' hey naber bok? ' diyip tezgahta ' Ali Bey bir big king lütfen' diyecek kadar nasıl profesyonelleşiyor diye düşünmeme sebep olan, tazmanya canavarı hızında çalışanlardır.
müşterilerin kişi başı verdikleri 10-15 lira paraya, bütün artistleri çeken işçi sınıfıdır. müşterilerinin amerikanın dönercisine gittiklerini unutup 1. sınıf restorana girmiş tavırları çekinilmezdir. çalışanlar gerçekten iyi sabrediyor bu tiplere.