facebook üzerinde dolaşan bir videodur. videoda burger king çağrı merkezinde çalışan kişiler çalıştıkları koşullardan bahsediyorlar. eğer dedikleri gibiyse durum cidden vahim. her öğün hamburger yemek zorunda bırakıldıklarını ve bu yüzden çoğu arkadaşlarının hastalandığını, raporlu olsalar bile zorla işe getirildiklerini söylüyorlar. hatta çağrı yoğunluğu olduğu söylenip tuvalete gitmelerine bile izin verilmediğini, birkaç kez tuvaletten zorla çıkarıldıklarını, insan gibi muamele görmediklerini anlatıyorlar.
vallahi yazık ya. bende çağrı merkezindeyim ama çalışan kişi eğer ki ortamında rahat değilse zaten karşısındaki problemli kişiye de yardımcı olamaz ki. Yani nasıl yardımcı olabiliriz yerine nasıl yardımcı olmayabiliriz ortaya çıkıyor.
bir bankacının gerçeği değildir. en azından sabah dokuz gece onbir çalışmazlar. hamburger olsa da yesek demezler de.. çoğu bankacı öğle tatiline çıkamaz. açtır yani. bunca olumsuzluğun üzerine hedef baskısı da yoktur burger king' te.
duvar dibinde tek ayak üstünde olma durumu, eğitim sistemimizin bir terbiye usulü değil miydi la! işte kapitalizmin mantalitesi: global düşün, yerel cezalar ver.
bir de tuvaletten zorla çıkarma muhabbeti var ki;
(bkz: sesli güldüm); hani ağzına sıçmak deyimi var ya, bu lafı deyim olmaktan çıkarmak için fırsat işte.
asıl sorumlunun burger king değil çağrı merkezinin bağlı olduğu kurum olduğu gerçeğidir.
gerçi halen anlatılanlarda bir abartı seziyorum. kanıt yok ortada. öte yandan böyle şeyleri yapan firmalar var. yüklen aga yüklen politikasıyla iş yapacağını zannedenler var. burger king gibi uluslararası bir marka böyle bir hödüklük yapar mı?
çağrı merkezindeki haltlardan tüm markayı sorgulamamak gerek.
burger king'den yakın zamanda bir açıklama gelecektir. yoksa şu anlatılanların pek bir anlamı yok.