yeterince et kokusuna maruz kalmaktır.eve geldiğinde bile burnunda o et kokusunun olmasıdır. sürekli hareket halinde olmaktır. hele bir de kapanış oldun mu tadından yenmez. o makinelerin hepsini tek tek yıkarsın. belli bir süre sonra da hamburgere tövbe edersin. 1 haftadır çalışıyorum ve hamburgere tövbe etme noktasına geleceğim. ki ben hamburgere bayılırdım
Ancak açlıktan ölmek üzereyseniz aklınıza gelmesi gereken eylem. Yıllar önce üniversiteye hazırlanırken harçlığımı çıkarmak için çalıştığım hamburgerciydi Burger King... Çalıştırdıkları insanların etinden, sütünden; iliğine kemiğine kadar faydalanmayı kendilerine hak görürler. "Kariyer, yükselmek" kavramlarını çok güzel kullanırlar. Oysa hiçbiri gerçek olmayıp tamamen gaz vermek, dolayısıyla ölesiye köle gibi çalışasınız diyedir. Kaldı ki Burger King'de çalışmak için ilköğretim mezunu olmak bile yeterli olup, supervisor ve vardiya müdürlerinin aldığı maaş, ortalama bir sekreterin aldığı maaşa denktir. Siz gaza gelip daha çok çalışasınız ve en büyük miktarda artı değer üretesiniz diye uydurulmuş balonlardır. Üstüne üstlük terfi ettiklerini zannedip ona buna emir yağdıran ne oldum delisi tiplerle muhatap olmak zorundasınızdır; yaşça küçük olmaları ve "bu işte oldum ben, tecrübeliyim" havalarında kasılarak gezmeleri işin başka trajikomik yanıdır. insanların kendilerine yetki verildiğinde nasıl karakter değiştirdiklerini hayret ve ibretle izlersiniz (bkz: zimbardo deneyi).
Eve gittiğinizde o yoğun çalışmanın tek ürünü olan ağır bir yorgunluk ve ayak ağrıları; ileride oluşan varisler; size o çalışmadan geriye kalacak tek şeydir. Çok çalışıp karşılığını alamamak; emek sömürüsünün ne olduğu, bu kötü tecrübeyle zihninize kazınır. Üniversiteyi kazanıp uzak bir şehre gittikten sonra bir daha çalışma hayatına dönmeyi istemeyecek kadar soğursunuz her şeyden.