ilk geldiğimden bu yana beni şaşırtan il. kocaman göl vardır. ama gölün etrafında cafe, restorant bir şey var mı diye sorduğunuzda çamur var, saz var cevabı alabilirsiniz. yine de gidip keşif yapmak, bizzat görmek gerekir tabi. onun dışında işlek bir caddesi vardır. tüm bankalar, pastaneler orada bulunur. öğrenciye indirim yapıp gönlünü mest eden toros lokantası vardır. bir kez torosa gittiğimizde menüye bakıp ne yesek diye düşünürken sahibi olan amca bir anda çat diye menüyü elimizden çekip, bırakın menüyü ne isterseniz yiyin demişliği vardır. burdur şişi ünlüdür. ama ben pek beğenemedim. onun yerine adana yerim. birde ceviz ezmesi meşhurdur. iyi yapan bir yerden alınırsa tadı damakta kalır. iyi yapılmamışsa ağza çıtır çıtır şeker gelir, içindeki ceviz oranı düşer, irmik tatlısı tarzı bir şeye dönüşür ve bir esprisi kalmaz o zamanda. benim en sıkıntı çektiğim konu ise ulaşımdır. otobüsün saat kaçta geleceği, son seferin kaçta olduğu vs. gibi şeyler tamamen belirsizdir. antalya ve ıspartanın yanında ezilmiş olsa da umarım gelişir dediğim ildir.
r harfini söyleyemeyenler için söylemesi en zor kent isimlerinden biri olsa gerek.
Geçen haftaki Beyaz Şov da beyaz kendisi gibi r özürlü birini bulmuş, iki saat birbirlerine burduv buvduv buvduf burduruf diye burdur kelimesinin doğru telaffuzunu söyletmeye çalıştılar lakin beceremedikleri gibi konukları da bizleri de güldürdüler.
6 mart 2015 günü farklı bir kutlamaya ev sahipliği yapan il.
6 mart 1930 günü mustafa kemal atatürk'ün yaptığı ısparta-burdur-antalya ziyaretlerinin 85. yıl dönümüydü dün. 3 ilde de kutlamalar, geçit törenleri yapıldı. ancak burdur'da yapılan kutlama bir başkaydı. yine teke yöresi olarak bilinen ısparta-burdur-antalya bölgesine ait alyazma zeybeği burdur'da 1930 kişi tarafından şehir meydanında oynandı. farklı bir kutlamaydı ve gerçek bir festival havasında geçti.
yobaz ısparta'nın haset ettiği şehir.madem her bir bokta iyisiniz bu kendine göre olan şehiri neden karalarsınız? gül yetitiriyorsunuz da romantizm mi yapışıyorsunuz yoksa eser mi yazıyorsunuz? dünya kadar paranız vardır pintilikten kırılırsınız! git kendini çok şey ettirmeden ısparta !
leziz mi leziz yöresel yemekleri, hala kendini koruyan o şivesi, misafirperverliği ve müthiş doğasıyla, insana huzur veren, içini ısıtan bir ildir muhakkak ama hakkında hiçbir bilgim, gitmişliğim yok, hatta burdurlu tanıdığım da yok malesef.
türkiye'Nin pek bilinmeyen illerinden bir tanesidir.
ülkenin batısında bulunmasına rağmen pek gelişmemiştir.
kendi halindedir ve şirindir. kentte bozukluk yoktur.
küçük şehir olduğu için dedikoduculuk var tabi. bunlar normal.
ıspartalılar pek sevilmez. zaten sevip ne yapacaksınız o kabakçıları?
burdur şiş yemenizi tavsiye edilir.
sağcı seçmen ile solcu seçmen belediye seçimlerinde hep kapışmıştır. zaten gelişmeyen kentte sağ kazanınca hepten yatış olur. akp 2 dönem kazandı. iktidar olmasına rağmen hiçbir şey yapmamıştır. özellikle genç nüfus belediyeyi güzel cezalandırmıştır. kaybetmişlerdir.
otogarında üniversiteli bir arkadaş kitap satıyor. ama kesinlikle boş birisi değil. yolu oraya düşen o güzel insanla sohbet etsin. her kitabı okumuş birisi sizin de hoşunuza gidecek.
yarı rizeli, yarı burdurlu biri olarak şunu söyleyebilirim ki kulaktan dolma bilgilere kanmayınız, gelip görünüz. çevre şehirlerden çok da fazla sayıda tarihi güzelliklere sahiptir.
çocukken oynadığınız o değişik tepelerin birkaç yıl sonra antik bir amfitiyatro olduğunu öğrenmeniz hiç de zor olmaz.
insanları benim gibi bir rize milliyetçisine bile evet! ben de burdurluyum! dedirtecek kadar iyi ve temiz kalplidirler.
ölmeden önce en az bir kez gidip görmek gerek.
karamanlı' da barajda balık tutmak,
yeşilova' da coşkun pastanesi'nden aldığınız taptaze tulumba tatlısını yerken, yanında da depozitolu cam şişedeki zafer gazozunu içerek salda gölü' ne dalmak gerek,
"her yıl yarışlı gölü' de bu sene baya dolu." muhabbeti yapmak gerek.
ve son olarak burdur düşünmek için en ideal yerlerden biri, hayatı sorgularsınız orada; "imkanları bu kadar kısıtlı olmasına rağmen bu insanlar neden bu kadar mutlu?" dersiniz.
orayı gerçekten biri için oradan ayrılmak gerçekten çok zordur.
burdur küçüktür ama ufak şeylerden keyif almak değil midir bütün mesele?