öğretmenin öğrencilere ders anlatıması sırasında, o konudan ne kadar bilgi sahibi olduğunu öğrenmek amacıyla belirli aralıklarla sorduğu soru.
yani bu bir nevi "oyun save etme" idi. sonrasında heyecan devam ediyordu.
öğretmen yok şeklinde cevap almasından hemen sonra "öyleyse şimdi bir kaç soru sorayım, bakalım anlamışmısınız" der ve piyango bana vururdu. amorti bile çıkmazdı.
- buraya kadar anlamadığınız bir yer var mı?
+ tokyo'dan ben bir şey anlamadım. oraya bir daha geri dönsek olur mu?
- başka zaman inşallah.
+ pattaya'ya gidelim öyleyse? neydi be o cıbırlar.
- of be of!
muhtemelen sıkıcı olan konu ya da ders içerisinde hiç bir öğrencinin aynı işkenceyi çekmemek adına cevaplamayacağı sorudur. cevaplayana tip tip bakılır gerek görülürse tenefüste azına sıçılır.
bir de bunu soran hoca, sınıftan ses gelmeyince şu soruyu sorar "buraya kadar anladığınız bir yer var mı". sınıftan yine ses gelmeyince, "hassiktirin len" bakışı ile derse devam eder, örneklerini üniversitede/lisede görmek mümkündür.
görev aşkı ile görevini eda eden bir öğretmenin ağzından çıkan kutsal cümlelerden biridir. Öğrencisinin, anlattığını anlayıp anlamamasını dert edinen her öğretmen, gerçek bir öğretmen denilecek her vasfı bünyesinde ihtiva eder.
-çocuklar buraya kadar anlamadığınız bir yer var mı?
-var hocam ama onu nasıl anlatacağımı bilmiyorum.
-baştan anlatayım o zaman.
-hocam oraya hiç girmeyin bence zaten zor dinledim.
-o zaman başka şekilde anlatayım.
-hocam sikmiyorsunuz da sabaha bırakıyorsunuz yani.