istanbul; moda şehri, kimsenin kimseyi sallamadan sokakta rahatça dolaşabildiği avrupai bir şehir olarak yansıtılmıştır reklamda. semtlerine göre bazen doğruluk payı olabilir bu söylemin fakat dişiler için evden çıkmadan önce 55 kere düşünmektir istanbulda moda, zira bol pantolan giysen "ah o pantolonun içinde ikimiz olaydık gülüm" , dar bir tişört giysen ve mesela telefon asmış olsam boynuna "iki dağ arasında çekker mi, çekker çekker" diye yaratıcı sapıklıklara mekan olabilecek bir şehr-i güzel'dir istanbul... tecrübeyle sabit yaşanmışlıklardır bunlar...
televizyonda gördüğüm anda sinirlendiğim reklamdır.
burası istanbul burada her türlü haltı yiyebilirsiniz,ailenizin dediklerini sallamazsınız.
çünkü burası istanbuldur,diğer yerlerde istediğinizi yapamazsınız,özgür değilsinizdir,ailenizin dediğini yapmak zorundasınızdır.
velhasılı kelam; bu reklam kadar irrite,kötü bir reklam yoktur zannımca.
batılılaşma ve modernizmin rahatlığını,istanbul halkına aşılamaya çalışan mavi reklamı.özellikle,reklamdaki bir bayanın ''bu boy friend'imin jean i '' diyerek türkçe ye yabancı kelimeler katarak,melez dil yapma başarısının büyük pay sahibi oluyor.tabiki onsekiz yaşını doldurduktan sonra,ufukta istanbul yoluna yelken açacak yeni özgürlüğüne düşkün bireyler için iyi bir örnek teşkil ediyor (!).
istanbulun bu şekilde lanse edilmesini hoş karşılamadığım reklam.
sanırım bir kaç kuşak sonra bu reklamın yeni şekli bu olacak.
'burası istanbul. istersem çıplak gezerim. serin, serin haydaa'