sıçtığı bokun kanalizasyon vasıtasıyla balıklara yem olması haricinde doğaya ve insanlığa hiçbir katkısı bulunmayan, götüne taktığı şort, saçlarını boyattığı boya, üstüne giydiği içini belli eden kıyafeti ile vatanına büyük hizmetler sağladığını düşünen, ot doğmuş, ot olarak yaşayan ve ot olarak gömülecek olan bir kısım dangalak kokana eşrafının çevrede peşpeşe 2 tane başörtülü gördüğünde hafif sesli olarak o pörsümüş dudaklarından çıkan şikayet lafı.
böyleleri bana denk gelmez ki bsg o zaman kocakarı diyeyim.
genellikle yazlık beldelerde kapalı hanımlara yapılan sözlü taciz türüdür.
sıkıyorsa kartal meydanında yap da görelim, yiyor mu yemiyor mu ehem.
bunun bir de "buranın da insanları değişti" versiyonu vardır. böyle ağız bükülür, göz hafif şaşı olur. rabbim o anda olduğu gibi gösteriyor bunları herhalde.
efendim, yanımdaki bir bayana denmişliği var bu cümlenin. anneme. yaklaşık 10 sene önce, o veled halimle kafa göz dalacaktım sözün sahibine.
yakın zamanda oldu yine. bu sefer muhatabı bir başkasının yakınıydı. tuhaftır, bu terbiyesizliği yine bayanlar yapıyor. aslında değil ya neyse.
"bir şey mi dediniz hanımefendi?"
"yoo şey kem küm hırk mırk"
ikinci satırda dediğim gibi. toplum insana rol de olsa saygılı davranmayı öğretir.
izmirlilerin son birkaç senedir yolda genellikle göç sonucu izmire gelmiş olan türbanlıların sayısındaki artış sonucu sarfettiği cümledir. cümleyi sarfetmelerine ise doğuşlarından itibaren bu şehirde büyürken kazanmış oldukları hayat görüşü temel oluşturmaktadır. bu hayat görüşünü torunlarına ileten insanlar bu vatanın bir çok kahramanlarından birisidirler. bu cümleyi sarfettiğini bildiğim insanlar arasında da vatana hayrı dokunmamış diyebileceğim bir insan yoktur, zaten çevremde de bu tarz fazla insan yoktur. başka yerlerde de bu lafın boş beleş insanlar tarafından söylendiği konusunda şüpeliyim, sıcak havalarda doğal olarak şort giyen ve daha güzel olacağını düşündüğü için saçını boyatan normal fakat anormal biçimde tanımadan ot damgası vurulmuş birisinin dışarı çıkınca gördüğü manzara karşısında rahatsız olup da "burası da iyice arabistan'a döndü" demesinden daha doğal bir şey yoktur. insanın yaşadığı yerin güzel olmasını beklemesi kadar doğal bir şey yoktur. etrafta dolaşan cıvıl cıvıl insanlar yerine hareket eden bez parçaları görmek çok doğal olarak bu kişiyi rahatsız edecektir. ülke için o kadar emek sarfedildikten sonra kendi ödediği vergiler kullanılarak yaşadığı yer çirkinleşirse adam üzülmesindir de ne yapsındır. ayrıca eğer bir ot varsa o da düzgün insanların vergileriyle kurulan bir düzene yamanıp maddi çıkar elde eden kişilerdir zannımca.
mezardan dedesi, ninesi ciksa kufur edecektir bu kisiye. akli almazki atalari o basortuye uzanan eli kesmek icin urfa da ayaklanma baslamis, bilmez ki simdi vergi veriyorum dedigi vataninda cepheye erzak tasiyan basortulu ninesi idi. yine akli almazki bu vatandasin, turkiye izmir den ibaret degil.
etrafında dolaşan insanları bez parçası olarak tanımlayabilenlerin kurduğu cümle.
doğdum doğalı etrafımda kapalı insanlar var, bir tanesine de "anam ne güzel örtmüşün" deyip de bir maaş bağlandığına şahit olmadım.
yine de mutluyum ki bu tür hastalıklı fikirler bu insanların yakın çevrelerinden ve sözlüklerden öteye fazla yayılamıyor.
toplum bir şekilde öğretiyor rol de olsa saygılı olmayı.
o vakit, "bir şey mi dediniz?" diye size soran kişiye de bu açıklamayı yapmanızı rica edeceğim.
çünkü bu çok çirkin ve ilkokul seviyesinde bir taciz yarımağızla laf sokmak. bez parçalarını laf sokmaya değer bulmaları da takdire şayan doğrusu.