her daim her ortamda duyabileceğiniz, insanı ifrit eden bir klişedir. bunu sadece sözlükler forumlar diye sınırlandırmamak gerekir. günlük hayatımızda da bu lafı çok duyarız.
herhangi bir yerde bulunduğunuz ortamın eskileri, yeni katılan kişilerle birlikte zenginleşen ortamı görüp, "artık buraların eski tadı yok" serzenişinde bulunur. peki hakikaten de ortam bozulmuş mudur? zaman zaman gerçekten de çok fazla sayıda yapılan değişiklik, örneğin üye sayısının artması vs.. ortamın kirlenmesine ve bozulmasına sebep olsa da bence asıl sorun insanın yapısı gereği bir yere ilk dahil olduğundaki hissettiği heyecanı ilerleyen dönemlerde hissedemeyecek olmasıdır. bu durumda insan sorunu kendinde aramak yerine hemen ortama suç bulur. ayrıca ortam kalabalıklaşınca kendini eskisinden de özel hissedecek olan tek kişi o mekanın sahibidir.
onun dışında kalan herkes gittikçe kendini sıradan hisseder.
bunun dışında annelerimiz babalarımız da nerde o eski bayramlar, nerde o eski günler klişesini çok kullanırlar. halbuki onlarında aradığı ve gerçekte özlediği şey çocukluklarıdır. asla çocukluklarında hissettikleri o heyecanı bu yaşta duyamacaklardır.
bazen bizim devrimizde yapılan müzik çok iyiydi. şimdi sanatçı çıkmıyor klişesi duyarız. dedelerimiz, babalarımıza, babalarımız bizlere bunu söylemiştir. yani bu açıdan bakılırsa her şey sürekli kötüye gitmektedir.
nitekim 90 larda ortaya çıkan yonca evcimik, tayfun vs gibi şarkıcıları hatırlatarak artık günümüzde o kalitenin olmadığını söyleyen bir sürü insan vardır. oysa daha eski nesiller, bu şarkıların beş para etmez olduğunu söylüyordu.
kural şudur: her nesil kendinden sonra gelen nesli lanetler.
diğer bir klişe ise şimdiki nesil çok saygısız klişesidir. bu da hiç bir anlamı olmayan klişelerden nitekim bu klişe bire bir her devirde örnekleriyle mevcut. turgenyev babalar ve oğulları kitabında geçtiği gibi milattan önce 300 lerde yaşamış aristo'nunda aynı yakınmadan bahsettiğini görüyoruz.